Özok Group  Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özok, yurt tartışması ile ilgili kamuoyuna açıklamalarda bulundu.

Özok, “Cumhurbaşkanımız, Başbakan Yardımcımız ve Cumhurbaşkanı adaylarımızdan Tufan Erhürman kampüsümüze geldi. Güzelce siyaset yaptılar bizim kampüsümüzde, kapımızın önünde buradaki yatırıma ve emeğe karşı gözümüzün içine baka baka, saygısızca, yatırımlarımızı ve sabah saatlerine kadar verilen emeği yerle bir ettiler” ifadelerini kullandı.

Özok Group Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özok’un açıklaması şöyle;

“21 Mart Cumartesi sabahı kampüsümüzde yaşananları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Perşembe akşam Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nazım Çavuşoğlu beni arayıp yurtlarımızın doluluk oranını sordu.  İngiltere’den gelecek çocuklarımızın konaklamasında sıkıntı olduğunu, bizden, mümkünse bu konuda acil olarak yardımcı olmamızı, 168 öğrencinin Cumartesi sabah 02.00 da adaya geleceğini söyledi. Ben de yardımcı olmak istediğimi ancak yurtlarda bir kısım öğrenci olduğu ve kampüsümüzün adının karantina merkezi olarak geçmesinin bazı öğrencilerimizi rahatsız edebileceğini, bundan dolayı rahatsızlık duyduğumu, bu konuyu oğlumla da paylaşmam gerektiğini, üniversite ve kampüsle oğlum Hasan Özok’un ilgilendiğini söyledim. Bakanımız da “zamanımız yok, bu çocuklar bizim çocuklarımız sahip çıkmamız gerekir” dedi. Ben de “doğrudur bakanım, bu gün dayanışma günüdür” dedim.

Bunun üzerine Bakanımız, Maliye Bakanı Sayın Olgun Amcaoğlu’yla görüşmemi rica etti. Bu durumu oğluma aktardım, oğlum da, “doğrudur baba bu gün dayanışma günüdür, bize ihtiyaç varsa elimizden gelen katkıyı koymalıyız” dedi.

Cuma sabahı Maliye Bakanımızla görüştük. Maliye Bakanımız da Eğitim Bakanımızın söylediklerini söyledi ve zamanımız olmadığını hemen kampüsü gezmemizi istedi ve müdürüyle birlikte kampüse geldi. Kampüsün tamamını gezdikten sonra bizleri böylesi güzel bir yatırım yaptığımız için tebrik etti. Hiç zamanımız olmadığını, gelecek çocuklarımız için çok hızlı hazırlık yapmamızı rica etti. Ayni şekilde Maliye Bakanımız da “bu çocuklar bizim çocuklarımız Ali Bey, sizlerin desteğine ihtiyacımız var dedi”. Ne bir sözleşme yaptık ne  de para aldık. Çok kısa zamanımız vardı, ben birkaç saat kalabildim, dört günden sonra yalnızca bu konu için sokağa çıkmıştım ama oğlum Hasan ÖZOK ve çok değerli çalışanlarımız dıştan destek veren temizlik şirketi çalışanları, çocuklarımızın geliş saatine kadar nefes almadan çalıştılar. Oğlum Hasan ÖZOK ve bizim ekibimiz de 40 saat sonra evlerine gidebildiler. Neden mi? Çünkü gelecek olanlar bizim çocuklarımızdı.

Çocuklarımız için risk alıp çalışan, emek veren herkesin ellerine kollarına sağlık. Bu emeğin karşılığı yoktur. Fırıncısı, aşçısı, temizlik elemanları, teknik ekip ve virüse karşı herhangi bir ihtiyaç olması durumunda tam donanımlı elemanlar, herkes tam teşkilat hazırdı. Gelecek olan çocuklarımızın memnuniyeti bizim için son derece önemliydi. Sonunda geldiler ama daha tam olarak yerleşmeden bazıları feveran ettiler ve bu güzelim kampüse ayrıca  geç saatlere kadar verilen emeğe saygısızca hakaret ettiler.

Bunlar bizim çok değerli,  ileride bu ülkeyi yönetecek ve bu ülkeye yön verecek olan bazı çocuklarımız ve bazı ailelerdi, sonunda heyecanla gelmelerini bekleyen herkes yıkıldı.

Neden mi? Çünkü bazı çocukların ve bazı ailelerin beklentileri beş yıldızlı, deniz kenarı  veya en kötüsü deniz ve dağ manzaralı otellerdi (bunu da utanmadan arlanmadan sosyal medyada paylaşanlar var, “kampüs yerimiz ovaya bakar, DİKMEN tepelerindedir” diye sosyal medyada paylaşıp söyleyenler var. KAMPÜSÜMÜZÜN DİKMEN’DE, DİKMEN TEPELERİNDE  olmasından gurur duyarım. Çalışanlarımız ve ailem hepimiz şok ve şaşkınlık içerisindeyiz. İyilikten maraz dedikleri bu olsa gerek.

Arkadaşlar bizim cennet gibi bir ülkemiz var ama biz bunun kıymetini bilmiyoruz. Ülkemize ve ülkemizdeki yatırımlara sahip çıkmamız gerekiyor ki güçlü bir devlet olabilelim, yastığa başımızı rahat koyabilelim. 

Sonrasında çok sürmedi, Cumhurbaşkanımız, Başbakan Yardımcımız ve Cumhurbaşkan adaylarımızdan Tufan Erhürman, kampüsümüze geldi. Güzelce siyaset yaptılar bizim kampüsümüzde, kapımızın önünde buradaki yatırıma ve emeğe karşı gözümüzün içine baka baka, saygısızca, yatırımlarımızı ve sabah saatlerine kadar verilen emeği yerle bir ettiler. Başbakan Yardımcımız gelenlerden özür diledi. Bu hayatımda gördüğüm emeğe ve yatırıma yapılan en büyük saygısızlık oldu. Sorarım, yazık değil mi bu kadar yatırıma, bu kadar emeğe. Hem de böyle bir zamanda böyle bir günde. Herkes sağlık ve can derdinde iken.

Büyük bir özveri ile yapmış olduklarımıza karşılık almış olduğumuz cevap ailem ve tüm emekçilerimizi yıktı. Kırıldık ve üzüldük. Kendimizi riske attık, çalışanımız risk aldı, kampüsümüzü riske attık, NEDEN? Bizim çocuklarımız için. Evet, bizim canımızdan çok sevdiğimiz çocuklarımız için.

Bugüne kadar kampüsümüzü ziyaret eden mübalağasız herkes bizi tebrik etti. Fedakarca emek veren çalışanlarımız, yaşadığımız bu sıkıntılı günleri atlatmamız  için dur durak demeden çalışan TÜM BU FEDAKAR İNSANLARA TEŞEKKÜR ederiz.

Çok üzüldüğüm bir diğer konu ise Cumhurbaşkanımızın “önce ben de bir insan ve bir babayım, telefon ettiler ben de kalkıp gittim” demesidir. Oğlum Hasan ÖZOK tam 30 saat kesintisiz oradaydı. Burada çalışıp emek veren anneler, babalar ve evlatlar da oradaydı. Sağlık çalışanları, güvenlik çalışanları, zorunlu ÇALIŞAN kurum ve kuruluştakiler de insandır, ANNEDİR, BABADIR, EVLATTIR.

Bizim yüreğimiz de sizinkiler kadar yanar. Bizim çocuklarımız ve her şeyimiz bu ülkede. Çocuklarımız da bu zorlu zamanda risk alıp hizmet vermek için dışarıda. Bu zor günlerde riske karşı halkımıza hizmet vermek için çalışmak zorunda olan Sağlık, Güvenlik ve ayrıca tüm kurum ve kuruluşlara çalışanlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizim içimiz ve vicdanımız rahattır.

Kampüsümüzün hijyen ve kalitesi konusunda kafasında soru işareti olan herkese kampüsümüz açıktır. Ziyaretleriniz bizi mutlu edecektir. (TÜM BU EMEKLER VE UĞRAŞLAR, GELEN ÇOCUKLARIMIZ İÇİNDİ). Sağ olsunlar var olsunlar BİZ GEREKEN DERSİ ALDIK, YAZDIKLARIM TÜM ÇOCUKLARIMIZ VE AİLELER İÇİN DEĞİLDİR, BAZI AİLELER BİZE ULAŞIP TEŞEKKÜR EDİP, BİZLERİ TESELLİ ETTİLER. Onlara da buradan biz teşekkür ederiz.

Bizi geç saatlere kadar arayan, mesaj gönderen sosyal medyadan destek veren herkese sonsuz teşekkürler...

Başbakanımızın yerinde inceleme yaptıktan sonra, yatırıma ve verilen emeğe, yine 30 saat herkesin verdiği emeğe TEŞEKKÜR etmesi, hem ailece bizi, hem de böylesi önemli bir günde emeğini esirgemeyen çalışanlarımızı motive etmiştir

TEŞEKKÜRLER BAŞBAKANIM...

HER ŞEYDEN ÖNCE SAĞLIK, İNŞALLAH HEP BİRLİKTE DAYANIŞARAK BU ZOR GÜNLERİ GEÇİRECEĞİZ.”