İstanbul'da Mısır Çarşısı açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'yi eleştirerek, "15 tane milletvekilini gitti bir sözde partiye verdi. Ondan sonra sıralarda o vekiller yok. Sizden bu ülkeye fayda olmaz. Demokrasi namus meselesidir. Diyelim yönetimi devraldınız, millete ne vaat ediyorsunuz?" diye sordu.

Mısır Çarşısı'nın açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminde 24 Haziran'daki seçimler vardı. Seçilecek cumhurbaşkanının bir sonraki seçime kadar ülkeyi yöneteceğini söyleyen Erdoğan, "Kullanılan oyun 5 yıllığına dönüşü yok. Milletimiz her zamankinden daha çok şartları değerlendirmeli" dedi.

"Manifestomuzda ülkemizi nasıl yöneteceğimizi bütün teferruatıyla açıklayacağım ve bugüne kadar yaptıklarımızı ve bundan sonra yapacaklarımızı milletimizle paylaşacağım" diyen Erdoğan, "Peki öteki ittifaklar, öteki partiler ne yapıyor diye baktığımızda, gördüğümüz şudur: Bunların tek bir amacı millete söyleyebileceği tek bir projesi vardır. O da Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmektir. Diyelim ki bunu başardınız. Ve yönetimi devraldınız. Peki siz millete ne vaat ediyorsunuz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

  • 15 milyon TL'lik maliyetle tamamlanan Mısır Çarşısı eskisinden daha sağlam, daha güzel bir görünüşe kavuştu. Turizm maruz kaldığımız saldırılardan dolayı düşüş yaşamıştı. Bu sene inşallah 40 milyon turist bekliyoruz.

'BEN DE BURADA ESNAFTIM'

  • Çarşımız yapılan restorasyonla çağdaş standartlarda hizmet verir hale gelmiştir. Mısır Çarşısı Valide Safiye Sultan tarafından inşaatı başlatılan, Valide Hatice Sultan tarafından bitirilen nadide bir eserdir. Zaman içerisinde özellikle cumhuriyet döneminde pek çok orijinal özelliği tahrip edilen bu eser, aslına uygun şekilde baştan sona elden geçirilmiştir.

  • Ben de bura​da şarküteri ürünleri satan esnaftım. Her zaman söylediğim gibi biz, köksüz bir millet değiliz.

'CHP ZİHNİYETİ KİRLİLİKTİR, ÇÖP DAĞLARIDIR'

  • Bu şehrin 600 yıllık sahipleri olarak her yerini nakış gibi işledik. Cumhuriyet döneminde İstanbul'u hak etmediği şekilde yönettiğimizi de kabul etmeliyiz. Korumak bir yana her yerinin çirkin yapıların istilasına uğramasına engel olamadık. Bu felaketin sorumlusu İstanbul'u ve Türkiye'yi yönetimini üstlenenlerin imkansızlık değil vizyonsuzluğudur.

  • Siz insanlara kullanacakları yeri, altyapıyı göstermezseniz onlar da gider her yere yerleşir. Milletin ekmeğini karneye bağlayan, inancı ile uğraşan sur içinde mescit bırakmayan tek parti iktidarı vardı.
  • İstanbul'u CHP Belediyesi'nden aldım. Milletin ekmeğini karneye bağlayan, inancı ile uğraşan sur içinde mescit bırakmayan tek parti iktidarı vardı. CHP zihniyeti kirliliktir. CHP zihniyeti çöp dağlarıdır. Bunları yaşayanlara soracaksınız gençler. Milletimizin Menderes ile yapmaya çalıştığı atılımın önünü iftiralarla kesen bu zihniyetin yaptıklarının bedeli çok ağırdır.

'GAZETELER GAZ MASKESİ DAĞITIYORDU'

  • Gazeteler gaz maskesi dağıtıyordu, belediyeye biz geldik tüm o maskeleri kaldırdık.

'40 MİLYONLUK REKOR TURİST SAYISIYLA ŞAHLANIŞ DÖNEMİNE GİRİYORUZ'

  • Bu yıl 40 milyonluk rekor turist sayısıyla şahlanış dönemine giriyoruz. İhracat ve turizimde kaydettiğimiz ilerleme diğer alanlarda da bizi hedeflerimize yaklaştıracaktır. Bizim elimizde İstanbul gibi bir hazine varken bu milletin sırtı yere gelmez. Bizim de İstanbul'un kıymetini bilmemiz gerekir.

  • İnsanlar gelip geçici sistemler kalıcıdır. 24 Haziran'da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyor muyuz? Bu kalan 50 günde gece gündüz demeden çalışacak mıyız? Türkiye cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle çok partili hayata geçtiğimiz dönemden beri yaşadığı krizlerin üstesinden gelecek bir imkan elde etmiştir. Yeni hükümet sistemimiz rahmetli Özal başta olmak üzere her siyasinin özlemiydi.

'7 HAZİRAN'DA HÜKÜMET KURULAMAYINCA YENİDEN SEÇİME GİDEREK KRİZİN ÖNÜNE GEÇTİM'

  • Geniş bir uzlaşma gerektirdiği için kimse bunu başaramadı ama biz başardık. 2007 cumhurbaşkanlığı seçimindeki kriz bunun temelinde yatıyor. Vesayet güçleri ve onlarla birlikte hareket eden partiler gerekli çoğunluğa sahip olmamıza rağmen bize seçtirmemeye çalıştılar. Biz de çareyi halka gitmekte bulduk. 2014 yılında milletimin oylarıyla cumhurbaşkanı seçildiğimde farklı bir cumhurbaşkanı olacağımı ifade etmiştim. Sorumluluk üstlenmeyen bir cumhurbaşkanı olmayacağım demiştim.

  • Çankaya'ya çıktık, orada farklı bir cumhurbaşkanlığı sürecini başlattık. İlk günden itibaren anayasanın verdiği tüm yetkileri sonuna kadar kullanarak meselelerin çözümünde en önde yer aldım. 7 Haziran seçimlerinde hükümet kurulamayınca yeniden seçime giderek krizin önüne geçtim. 

'PARLAMENTO CUMHURUN İTTİFAKI İLE DAHA GÜÇLÜ'

  • 15 Temmuz'da milletimle birlikte darbelerin karşısına dikilmekte bir an bile tereddüt etmedim. FETÖ çetesinin girişimini bertaraf ettik. Birlik ve beraberlik ruhu biz siyasetçilere önemli bir sorumluluk yükledi. MHP ile birlikte bunun gereğini yerine getirdik. 16 Nisan halk oylamasında anayasa değişikliğini MHP ile birlikte değiştirdik.

  • Cumhur İttifakı'nı kurduk. Şimdi hep beraberiz, aramızda ayrılık gayrılık yok. Parlamento cumhurun ittifakı ile daha güçlü. Bu seçimlerin normal zamanda olmasını planlamıştık ama böyle bir gelişme olunca 24 Haziran'a çektik. Anamuhalefetin meydan okumalarını dikkate almadık. Türkiye'yi uzun süre seçim gündemiyle oyalamamak için 24 Haziran'ı seçim tarihi olarak açıkladık.
  • Genellikle ilkler her zaman zordur, her zaman sıkıntılıdır. Ancak neticesi bereketlidir. Türkiye, yeni yönetim sisteminin ilk seçimini inşallah kolay şekilde gerçekleştirecektir. Pazar günü seçim manifestosunu, yaklaşık bir hafta sonra da seçim beyannamesini açıklayacağım.

'SÖYLEYECEKLERİ TEK ŞEY ERDOĞAN'I İNDİRMEK'

  • Öteki ittifakta partiler ne yapıyor diye bakıyorum. Bunların tek söyleyeceği şey Erdoğan'ı indirmektir. Diyelim ki, bunu başardınız. Bu ülkeye neyi vaad ediyorsunuz? Şunu sorun, hangi büyük yatırımları yapacaksınız? Kanal İstanbul'u mu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü mü, Marmaray'ı mı yapacaksınız? Ne yapacaksınız yahu onu söyleyin. Şehir hastaneleri mi yapacaksınız? Sizin başınızdaki kişi SSK'nın başındayken milletimi inim inim inletti. Biz yapacaklarımız ile değil, yaptıklarımızla konuşuyoruz. Bize saldıranlar, Afrin'de saldıranlar bunların döneminde saldırsa inanın vatan elden giderdi.

  • Sizlerden rica ediyorum, karşınıza gelip de sizden oy isteyen, Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığından başka bir şey vaat etmeyenler, size bir şeyler sunar da ikna olursanız, samimi söylüyorum, oyunuzu ona verin.
  • Manifestomuzda ülkemizi nasıl yöneteceğimizi bütün teferruatıyla açıklayacağım. Ve bugüne kadar yaptıklarımızı ve bundan sonra yapacaklarımızı milletimizle paylaşacağım. Peki öteki ittifaklar, öteki partiler ne yapıyor diye baktığımızda, gördüğümüz şudur: Bunların tek bir amacı millete söyleyebileceği tek bir projesi vardır. O da Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmektir. Diyelim ki bunu başardınız. Ve yönetimi devraldınız. Peki siz millete ne vaat ediyorsunuz?

'İTTİFAKLARIN AMACI ÜLKENİN DERTLERİNE DERMAN OLMAK DEĞİL'

  • Adayını açıklamakta, ittifak yapacağı partileri belirlemekte bu kadar zorlanana bu millet oy vermez. 15 milletvekilini bir tane sözde partiye verdi. Sonra parlamentoda sıralara baktı onlar yok. Milletin iradesini satın almaktan daha beter bir şey olabilir mi? İşte bunları gördük. Şimdi bunu yapanlar, 'bu milleti idare edeceğiz' diyorlar. Sizden bu ülkeye fayda olmaz. Her şeyden önce demokrasi dürüstlüktür, demokrasi evet bir yerde namus meselesidir. Bu ittifakların, bu adayların amaçları kesinlikle ülkenin ve milletin dertlerine derman olmak değildir.