Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Müzakerelerin başarısız olmasının nedeni Rumların uzlaşmazlığı

İki halkın barış ve güvenlik içinde yaşamalarının temeli adadaki gerçeklere dayanmalıdır.

Türkiye'nin Kıbrıs'ta adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulma fikri bakidir.

Doğu Akdeniz'deki mevcut durumun sebebi Rum ve Yunan ikilisidir. Ada'nın ortak sahibi Kıbrıs Türk Halkının da haklarını koruyoruz.

Bölgede Türkiye ve Kıbrıs Türkünü hesaba katmayan hiç bir girişim başarılı olamaz. Kıbrıs Türk'ü Türkiye'yi her daim yanında bulacaktır. Daha güzel günlere birlikte ilerleyeceğiz.

Sadece Türk tarafının çaba göstermesi çözüm için kafi değildir, Rum tarafının Kıbrıs Türk halkının eşit ortaklığı temelinde bir çözümü kabul etme niyetinin bulunmadığı aşikardır.

Yarım asrı geride bıraktığımız müzakere sürecinde artık mevcut parametrelerle neticeye varılamayacağının anlaşılması gerekiyor

Cumhurbaşkanı Tatar'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:

Sayın Cumhurbaşkanı, öncelikle davetiniz ve eşimle bana gösterdiğiniz misafirperverlik için zatı-Devletleri ile eşiniz hanımefendiye teşekkür ediyorum.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçildikten hemen sonra anlamlı ve değerli resmi davetiniz üzere Ankara’da bulunmaktan, bir kez daha sizinle iki kardeş Devletin ortak konularını ele almaktan son derece memnunum.

Türkiye bizim kardeş devletimiz olmasının yanı sıra Anavatanımızdır.
Köklerimiz buradan Kıbrıs’a gitmişlerdir.
Türkiye, Kıbrıs Türklerinin varoluş ve özgürlük mücadelesini ilk günden itibaren maddi, manevi ve askeri olarak desteklemiştir.

Kıbrıs Türk Halkı 21 Aralık 1963-20 Temmuz 1974 arasında Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü kullanarak yaptığı askeri müdahaleler, sağladığı diğer destekler sayesinde ayakta durabilmiştir.

Türkiye, 15 Temmuz 1974’te Rum EOKA-B terör örgütü ve Yunan Cuntası tarafından gerçekleştirilen darbe sonrasında Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’nin ilan edilmesi karşısında garantörlük hakkını kullanarak tek başına harekete geçmeseydi ne olurdu herkes düşünmelidir.

Dolayısıyla birilerinin hala Türkiye’yi suçlamaya kalkışması anlamsızdır, tarihi gerçeklere aykırıdır.

Türkiye, Kıbrıs Türklerinin çağrısı üzerine, bizlerin can ve mal güvenliği, egemenlik ve özgürlüğü için 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a bir askeri müdahalede bulunmuş ve bugün de Kıbrıs’ta barışın sürmesinin yegane sağlayıcısıdır.

Bu gerçeğin altını bir kez daha bu ziyaretim vesilesiyle çizmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs konusunun adil, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma ile sonuca bağlanması için pek çok kez üzerimize düşeni yaptık.
2017 yılı Ağustos ayı sonu, Temmuz ayı başında Crans Montana’da yaşananlar bunun en son kanıtıdır.

Kıbrıs görüşme süreci Crans Montana’da bir kez daha çökmüşse bunun sebebi Kıbrıs Rumlarının yönetimi ve zenginlikleri egem eşitlik temelinde bizimle paylaşmaya hazır olmamasıdır.

Rum tarafı hala 1974 öncesine geri dönmenin hayali içindedir.
Bu nedenledir ki, bizlerin açıkça reddetmemize rağmen Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri varlığı ile etkin garantörlük hakkını sıfırlama hedefini vazgeçilmez bir anlaşma koşulu olarak her zaman masaya koymuşlardır.

Hal böyleyken Türkiye’nin ortaya koyduğu beşli konferans önerisi bize göre Kıbrıs konusun bir anlaşma ile neticeye bağlanması için son şanstır.

Biz,  egemen eşitlik temelinde iki Devletli çözümün görüşme masasına gelmesi ve bir anlaşmanın mümkün olup olamayacağının belirlenmesi açısından bu toplantının belirleyici olacağı görüşündeyiz.

Öte yandan Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin ele alınması için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de katılacağı bir konferans toplanması öneriniz de bize göre son derece gerçekçi ve yapıcıdır.

Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur ama halkımızın, milletimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine de asla razı olmayız.
 
Bir çok kez ifade ettiğim üzere hidrokarbonlar konusu Kıbrıs Rum tarafı için bir samimiyet testidir.

Denizdeki kaynaklar için bile bizimle uzlaşmaya yanaşmayan Rum tarafından bizimle anlaşmasını bekleyemeyiz.

Kimsenin bizi Rum tarafının bilerek oynadığı oyunlara bağlı kılma hakkı ise yoktur.

Biz, hep ifade ettiği  üzere Türkiye ile uyum ve işbirliği içinde ileriye doğru gerekli adımları atmakta kararlıyız.

Sizlerin desteği ile önümüzdeki dönemde daha fazla dış temas yapmak tezlerimizi anlatmak, uluslararası alanda daha çok görünür olmak istiyoruz ve bunun Rum-Yunan ikilisinin oyunlarının bozulmasında etkili olacağı inancındayız.

Kapalı Maraş belirlediğimiz yol haritasına uygun olarak zat-ı Devletlerinizin de dirayetli, kararlı duruşu sayesinde Maraş ilk adım olarak açılmıştır.

İnşallah Maraş bir hayalet kent olmaktan çıkacak ve ülke ekonomimize, insanlığa yeniden bir turizm cenneti olarak hizmet verir noktaya gelecektir.

Sayın Cumhurbaşkanı sizlerle samimi ve yakın çalışmamız sonucu, değerli katkılarınız ve direktifleriniz neticesinde son iki yılda Türkiye ile KKTC arasında mal boyutu 3.2 milyar TL’yi bulan 2 ayrı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü imzalanmıştır.

Türkiye, KKTC’nin halen devam eden salgın sürecinde Kıbrıs Türkü’nün hep yanında olmuştur, hiç yalnız bırakmamıştır.

Sizin bizzat verdiğiniz destek sonucu yapımına başlanan 100 yataklı, modern Acil Durum Hastanemiz 2 ay gibi bir süre içerisinde tamamlanma aşamasına gelmiştir.

İnşallah çok yakında sizlerin de teşrifleri ile sağlık alt yapımıza büyük katkı sağlayacak bu hastaneyi açmış olacağız.

Bu arada, kopan Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti deniz altından su taşıma boru hattının da sizlerin yakın ilgisi ile onarılarak hizmete girmesinden duyduğumuz memnuniyeti burada yinelemek ve bir kez daha sizlere Kıbrıs Türk Hakı adına teşekkür etmek istiyorum.

Dileğimiz önümüzdeki dönemde Ercan Havalimanı’nın bitirilmesi, yol sorunlarımızın aşılması, reel sektörün salgın neticesi içine düştüğü sıkıntıları geride bırakarak bir ekonomik atılıma girebilmesidir.

Ben, Cumhurbaşkanı olarak sizlerle işbirliği içinde hükümetlerimize bu yönde her türlü desteği sağlayacağım.
Sizin de ifade ettiğiniz üzere eğer Kıbrıs Türk Halkının refah seviyesini yukarı çıkarabilirsek, ki bence bu hedef gerçekçi ve mümkündür, Kıbrıs konusunda da istediğimiz sonuca varmak çok daha kolay olacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı, sözlerimin sonuna gelirken bir kez daha bizlere gösterdiğiniz teveccüh ve destek için sizlere teşekkür eder, sağlık ve başarılarınızın devamını dilerim.