Ergüven, “Deniz limanlarımız herhangi bir uluslararası ambargoya tabi değildir, bu limanlar yasal olarak tanınmaktadır. British Admiralty’nın yayınladığı ve tüm dünya tarafından referans alınan uluslararası yayınlar içerisinde de yer alıyorlar. Bu limanlara her ülkeden gemi girebiliyor. Bu bilginin devletin üst kademeleri tarafından bile bilinmiyor olması bir trajedidir” dedi.

CTP’nin açıkladığı Ekonomik-Sosyal Kalkınma Programında sürdürülebilir kalkınma ve refah için ulaştırma alanında iddialı hedeflere yer verildi.

CTP iktidara gelmesi halinde, “dünya ile bağlantı kurulabilmesine olanak veren, ticari faaliyetlerin en kısa ve etkili şekilde gerçekleşmesine olanak sağlayan, modern ve entegre ulaştırma altyapısının oluşturulması” amacı doğrultusunda çalışacak.

CTP Girne Milletvekili Adayı Mustafa Ergüven, göreve gelmeleri halinde neler yapacaklarını Kıbrıs Postası ile paylaştı.

Mustafa Ergüven uzun yıllardır denizcilik sektöründe Doğu Akdeniz bölgesinde uluslararası faaliyet gösteren özel bir şirkette üst düzey yöneticilik görevi yürütüyor.

Ergüven’in verdiği bilgiye göre, Girne Antik Liman ve Turizm Limanı birleştirilerek yeni, modern bir Girne Limanı oluşturulacak. Girne Limanı Projesi ile Girne Antik Liman ve Turizm Limanı altyapıları güçlendirilecek ve bölge bir turizm cazibe merkezine dönüştürülecek.

Girne Limanı Projesi ile birleştirilecek olan Yeni Liman ile Eski Liman arasındaki bölgede yürüyüş yolları, kafeler, restoranlar inşa edilecek. Marinayı ziyaret edecek olan turistler ve yurttaşlar kaliteli hizmetlerle buluşturulacak.

Aynı şekilde Mağusa Limanı’nın önemli bir kısmı da marinaya dönüştürülecek. Bölgede Mağusa kentinin otantik ve tarihi dokusuna uygun tesisler kurulacak. Turistler ve yurttaşlar Mağusa’da deniz ile iç içe, güzel vakit geçirebilecekleri bir ortama kavuşturulacak.

Bu iki büyük yatırımın Doğu Akdeniz’deki marina ihtiyacına da cevap vereceğini belirten Ergüven, cruise gemilerinin de yanaşabileceği rıhtımların inşa edilmesiyle bu gemilerin limanlarımıza uğramaya başlayacağını ve turist sayısında önemli artışlar olacağını söyledi.

Mustafa Ergüven, limanların uluslararası ticarete de yolcu taşımacılığına da açık olduğunu sık sık vurgulayarak cruise seferleri için uluslararası hukuk tahtında herhangi bir engel olmadığını kaydetti.

Ergüven, “ Kuzey Kıbrıs’taki Deniz limanları herhangi bir uluslararası ambargoya tabi değildir, bu limanlar yasal olarak tanınmaktadır. British Admiralty’nın yayınladığı ve tüm dünya tarafından referans alınan uluslararası yayınlar içerisinde de yer alıyorlar. Bu limanlara her ülkeden gemi girebiliyor. Bu bilginin devletin üst kademeleri tarafından bile bilinmiyor olması bir trajedidir.” dedi.

Ergüven, “Girne Limanı da Gazimağusa Limanı da açıktır. Tüm yabancı gemiler limanı kullanmaktadır. Geçmişte münferit seferler yapan cruise gemilerinin limanlarımıza uğradığı zamanlar olmuştur. Zira hali hazırda yabancı bayraklı yolcu gemileri de limanlarımızı kullanmaktadır. Buradaki tek sıkıntı lobicilik faaliyetlerindeki eksikliktir. Bu limanların yasal olmadığını dünyada iddia eden sadece Rum Yönetimi’dir. Rum tarafı, lobicilikle kuzeye gemi faaliyetlerini engelliyor. İşte biz de CTP’nin bugüne kadar geliştirdiği güçlü uluslararası ilişkiler ağını ve çözüm vizyonunun sağladığı avantajları kullanarak lobicilik faaliyetlerini artıracağız. Kuzey Kıbrıs’a cruise seferlerini başlatmak için çalışacağız ve başaracağız” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kıbrıs Limanları ile ilgili Olli Rehn’in “ Kuzeydeki limanlar AB açısından yasaklanmış değildir” açıklamasını hatırlatan Ergüven, bu argümanı da kullanacaklarını vurguladı.

Ulaşım maliyetlerinin yüksek olmasının gerek turizm sektöründeki şirketlerimizi gerekse de seyahat eden vatandaşlarımızı olumsuz etkilediğini belirten Ergüven, maliyetlerin düşürülmesi için mevcut havayolu şirketlerinin sefer sayılarını artırmaları yönünde girişimlerde bulunacaklarını belirtti. Ülkemiz iş insanlarının güçlerini birleştirerek yeni bir havayolu şirketi kurulması için devletin öncü ve teşvik edici olması gerektiğini vurgulayan Ergüven, bu girişimlerin sonuç vermesi halinde rekabet koşullarının gelişeceğini ve ulaşım maliyetlerinin düşeceğini kaydetti.

Ercan Havaalanı işletme devri kapsamında işletmeciye 25 yıl boyunca yolcu trafiği için tek havaalanı kullanılacağının taahhüdünün verildiğini hatırlatan Ergüven, işletme süresinin 29 yıla çıkarılmasını eleştirdi.

Maliyetleri düşürmek için çeşitli girişimler tasarladıklarını ifade eden Ergüven, farklı havayolu şirketlerinin de seferler düzenlemesi için olanaklar yaratılabileceğini, ayrıca farklı destinasyonların da hedefleneceğini anlattı.

Ergüven, “Farklı destinasyonlara da tarifeli seferler yapılabilmesine olanak sağlamak için yabancı şirketlerle de oturup konuşacağız, onları davet edeceğiz. Konu üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda lobicilik faaliyetlerine girişeceğiz. Bu kapasitemiz vardır, bunu kullanacağız’’ dedi.

CTP’nin Ekonomik-Sosyal Kalkınma Programında havayolu ulaşımı ve deniz limanlarına ilişkin hedeflerin yanı sıra sektörde çalışma koşullarının düzenlenmesi ve yerli istihdam olanaklarının artırılması gibi hedefler de dikkat çekiyor.