Erhürman, 4 partili koalisyonda hükümetin şu ana kadar bir çok sorun yaşadığını, bunların en büyüğünün TL’deki değer kaybına bağlı oluşan zorluklar olduğunu belirterek, bunlara karşı bir takım ciddi önlemler aldıklarını söyleyen Başbakan,‘4 değil 2 partili bir koalisyon olsaydı, bu sorun olmazdı’ denebilecek bir durumla hiç karşı karşıya kalmadıklarını söyleyen Erhürman, “Belki de 2 partili olsa daha çok sorun olurdu. Daha uyumlu da olabilirdi, fikir ayrılıklarımız var ama koalisyonu bunu bilerek kurduk” dedi.

Hükümete geldikleri günden bu yana 15-20 tane reform nitelikli yasa tasarısının Meclis’e sunulduğunu anlatan Başbakan, bütçenin 17 Şubat’ta kesinleştiğini, hükümetin ilk altı ayı öz kaynaklarıyla ödediğini ve borçlanmadan atlattığını söyledi.

Erhürman, eldeki olanakların sınırlı olmasına rağmen, banka pullarının kaldırılması, borçların yeniden yapılandırılması, bankaların komisyon harçlarının kaldırılması ve kiraların döviz üzerinden stopajının durdurulmasını sağladıklarını ifade etti.

1963’ten bu yana biriken sorunların 5 ayda çözümlenmesinin beklenemeyeceğini söyleyen Başbakan, “Ama birçok adım atıldı. Yolsuzlukla ilgili konuşulmayan dosyalar Savcılığa, polise gitti. Bu saatten sonra da siyasiler değil hukuk konuşur” dedi.

Kamu reformunun meclise gönderildiğini ve sadece müşavirlikler ile ilgili olan kısmının bile büyük fırtınalara neden olduğunu da anımsattı.

Cumhuriyet Meclisi’nin yazda çalışmasıyla ilgili de Başbakan Tufan Erhürman, komitelerin çalışmaya devam ettiğini belirtti.

Aciliyeti olan 3-4 yasa olduğunu ifade eden Başbakan, Meclisin açılışı ve kapanışının Anayasa’da belirtilmiş olduğunu hatırlattı.

Aciliyeti olan yasaların komitede tamamlanmasının ardından Meclisin tatil olsa bile toplanabileceğini söyleyen Başbakan, “Eylül’de biterse neden Ekim’i bekleyelim, olağanüstü toplantı yapalım ve 1-2 günlük oturumla geçirelim. Örneğin teknopark yasasını bekleyen kampüsler var. Yeni öğretim yılında bilişimde atılımlar yapılabilir. Olağanüstü oturum için savaş ilanına gerek yok” dedi.

Başbakan, Belediyeler Reformu’yla ilgili olarak da konuştu.

Seçimden önce reformu geçirmek istediklerini ancak bunun yapılamadığını anlatan Başbakan, “Bu saatten sonra 28 Belediye Başkanı’nı yasa ile görevden aldım, belediye sayısı da 15’e düştü. 13’ü artık başkan değil, deyemeyiz” diyerek, Ulusal Birlik Partisi’nin buna yanaşmaması nedeniyle seçimleri bir yıl erteleyemediklerini belirtti.

Erhürman, bu aşamadan sonra reformun tam anlamıyla 4 yıl sonra hayata geçirilebileceğini söyledi.

CTP’nin son seçim sonuçlarını parti meclisini toplayarak değerlendireceğini de anlatan Başbakan, 10 başkan çıkardıklarını, aday çıkarmadıkları bazı yerlerde ise LTB Başkanı Mehmet Harmancı gibi varolan bir diğer adayı desteklediklerini belirtti.

"TÜRKİYE’DE YENİ HÜKÜMET GÖREVE GELİR GELMEZ PROKOL İÇİN GÖRÜŞECEĞİZ"

Erhürman, Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ’ın son KKTC ziyaretinin ardından Türkiye’nin erken seçime gittiğini ve protokol konuşacak bir ortam olmadığını ifade etti.

Erhürman, yeni bakanların atanmasını beklemeleri ve yeni dönemde Türkiye’de Kıbrıs’tan Sorumlu Bakan olup olmayacağının bilinmemesi nedeniyle durumun hala netleşmediğini de söyledi.

Başbakan, görevlendirmelerin yapılmasının ardından protokol için girişimde bulunacaklarını ifade ederek, “Bizim için bu protokol sosyal – ekonomik kalkınma protokolüdür. Bizim de projelerimiz var. Bafra’dan Yeşilırmak’a kadar tüm bölgeler için bölgesel kalkınma projeleri üzerinde çalışıyoruz. Masaya oturunca Türkiye’nin de talepleri olacak ama bizim de projelerle ilgili taleplerimiz olacak ve sonlandırıp ihalelerine çıkmak için hızla çalışıyoruz” dedi.

Önceki protokollerin uygulanmasında sıkıntılar yaşanmasının nedenlerini de dile getiren Başbakan bunu, proje ve ön hazırlık yapılmadan atılan adımlara bağladı.