Erhürman sürecin başından beri alınacak kararlarda, o kararlardan doğrudan etkilenecek ilgili kesimlerle istişare edilmezse, öngörülebilirliği sağlanmazsa, o kesimler kamu sağlığı için fedakarlık yaparken kendilerine destek verilmezse kararlara uymama gibi durumların gündeme geleceği uyarısını yaptıklarını hatırlattı.

Gelinen noktanın bu uyarıyı haklı çıkardığını anlatan Erhürman, turizm emekçilerinin eylemine işaret ederek “bıçak kemiğe dayandı diye dışardalar” dedi.

Bu dönemde özel sektörün ayakta tutulması gerektiğini, Türkiye ile Mali İşbirliği Anlaşması imzalanmaya gidileceğinde defalarca dile getirdiklerini söyleyen Erhürman, buna rağmen 3 milyarlık kaynağın 30 milyon TL’sinin turizm emekçilerine ayrıldığını belirtti.

Turizm emekçilerinin kredi çekmesinin beklenemeyeceğini anlatan Erhürman, ancak salgın desteğiyle yardım yapılabileceğini söyledi.

Seyahat acentelerinin 12 aydır kapalı olduğuna işaret eden Erhürman, bu insanlar ne yaşıyor, nereden para bulup çoluk çocuğuna ekmek götürüyor bunun sorulması gerektiğini belirtti.

1,500 TL’lerin 5 ay sonra ödendiğini dile getiren Erhürman, “peki bu insanlar o 5 ayda ne yapıyor buna dair bir kaygımız var mı” diye sordu.

“Bu, süreç yönetimi değildir” diyen Erhürman, ülkede yıllardan beri ilk kez sivil itaatsizliğin dile getirilmeye başlandığını belirtti.

LAÜ atamasıyla ilgili konuşan Erhürman, ilgili kişinin milletvekili adaylığıyla ilgili YSK’nın koyduğu engele de işaret ederek, en azından başsavcılığa uygun mudur diye sorulmasını istedi.

Erhürman CTP’nin derdinin asla ilgili şahıs olmadığını belirtti.

TAK