CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, ilkokul ve ortaokulları ziyaret etti. Ziyaretlerinde konuşan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının artık daha aktif olmak zorunda olduğunu söyledi.

“ÖNCELİĞİMİZ KIBRIS SORUNUNUN BİR AN ÖNCE KAPSAMLI ÇÖZÜME ULAŞTIRILMASIDIR”

Erhürman konuşmasına şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı makamı artık çok daha aktif olmak zorundadır. Önceliğimiz Kıbrıs Sorununun bir an önce kapsamlı çözüme ulaştırılmasıdır. Bunun için de elimizden gelen her türlü çabayı, ortaya koyacağız. Geçmişte bazı konularda yanlışlar yapıldığını düşünüyoruz, o yanlışları yapmadan, o yanlışlardan dersler çıkartarak bu dönemde bu çözümü sonuna kadar zorlayacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimi biter bitmez, bir 5’li konferans gündeme gelecek, o 5’li konferansa hazırlıklı gideceğiz. Biz taraflar o masada ne yapacak bileceğiz ve oraya öyle gideceğiz. Anastasiadis’in siyasi eşitlik gibi daha önceden onlarca kez konuşulmuş bir konuyu öne sürerek o masadan kalkmak gibi niyeti var mı yok mu, onu bileceğiz ve öyle gideceğiz. Neden? Çünkü biz artık bu konferanstan, çözümün kapısını aralayarak çıkmak istiyoruz. O yüzden çok ciddi bir hazırlık evresine ihtiyacımız var. Önümüzde bir fırsat var. Güney Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Rumlar da çok iyi biliyorlar ki adadan çıkan hidrokarbonun, güvenli ve verimli biçimde kullanılmasının yolu, bu adada barışı, çözümü sağlamaktır.” 

“ÇÖZÜME DOĞRU HAZIRLANARAK YÜRÜMELİYİZ”

“Bizim her türlü çözüm çabamıza, çözüm irademizin çok net bir şekilde ortada olmasına, barışı inşa çabamızın aralıksız bir şekilde devam etmesine rağmen yine arzu ettiğimiz çözüme ulaşamazsak, ulaşana kadarki dönemde temel hedefimiz hem çözüme hazırlanmak hem de çözüme kadar kendi ayaklarımız üzerinde durmak ki hiç kimsenin önünde biat eden pozisyonda bırakılmayalım. Çözüme doğru hazırlanarak yürüyelim. Burada o döneme kadar da biz kendi kendimizi yönetelim. Biz çözüm perspektifimizden asla vazgeçmeyiz. Bu adada sorunların önemli ölçüde çözülmesinin yolu kapsamlı çözüme ulaşmaktır. Bizim irademiz dışında, oraya ulaşamadıysak Sarayönü’nde oturup da beklemeyeceğiz. Bizim proaktif bir dış politika izlememiz lazım. Turizmin ve yükseköğretimin önünü biraz daha açabilmek için. Sporcularımızın uluslararası müsabakalara katılmasını sağlayabilmek için. Yüzlerce yıldır ürettiğimiz hellimin tescilini yapıp da paketlerin üzerinde hellim yazamama riskinden kurtulmak için. Dünyada biz de varız diyebilmek ve kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemiz için. Yollarımızı, hastanelerimizi, okullarımızı hiç kimseye ihtiyaç duymadan yapabilmek için.”

“CORONAVIRUS MAZERET GÖSTERİLEREK KAPILAR KAPATILIYOR, AB VE BM BUNA GÖZ YUMUYOR”

“Öyle bir devlette yaşıyoruz ki KKTC, Türkiye dışında kimse tarafından tanınmadığı için bizim kurmamız gereken dış ilişkileri kurabilecek tek makam Cumhurbaşkanlığı’dır. AB ile, BM ile, İngiltere ile, Amerika ile bu ilişkileri kurabilecek tek makamımız Cumhurbaşkanlığı makamıdır. O yüzden buna ihtiyaç duyuyoruz. Nasıl oluyor da biz çözüm için bu kadar çaba sarf ettikten sonra, Coronavirus mazeret gösterilerek, kapılar kapatılıyor ve BM ile AB buna göz yumuyor? Bunu içimiz kaldırmıyor. Cumhurbaşkanlığı makamını çok daha aktif kullanmamız lazım.”

“YAPMAMIZ GEREKEN PROJELERİ HAYATA GEÇİREMİYORUZ”

“15 aylık, 10 aylık hükümet dönemlerinde, bu ülkede turizm politikası uygulayamayız. Bu ülkede eğitim politikası, sağlık politikası, spor politikası 10 ayda, 12 ayda olmaz. Biri gelir bir şey yapmaya başlar, sonra diğeri gelir sıfırdan yapmaya çalışır. Yapmamız gereken programları, projeleri hayata geçiremiyoruz. Birbirimizle didişmekle vakit harcıyoruz. Cumhurbaşkanlığı’nın 5 yıllık istikrarlı, kesintisiz, koalisyon ortaksız, erken seçimsiz bir dönemi vardır. Cumhurbaşkanı da bu 5 yıllık döneminde, içerideki olaylarla da ilgilenmek zorundadır. Liderlik yapmak zorundadır. Bunun için de yeterli anayasal yetkisi vardır.”