Ekonomist Hasan Güngör moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansın açılışında kısa bir konuşma yapan DAÜ- SEN Başkanı Ulaş Gökçe bundan böyle bir dizi konferanslar düzenlemeyi öngördüklerini belirterek, ilkini Tufan Erhürman ile yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise konferansta, Kıbrıs sorunu, izlenmesi gereken vizyon ve atılması gereken adımlar gibi konularda açıklamalarda bulundu.

Erhürman Kıbrıslı Türkler’in içinde bulunduğu koşulların önemli olduğunu belirterek, bu koşulların içinde geçmişten gelen kaygıların olduğunu söyledi ve bu kaygıların toplum üzerinde umutsuzluğa neden olduğunu kaydetti.

İzlenmesi gereken vizyon hakkında da görüşlerini ortaya koyan Erhürman, Kıbrıslı Türkler için eşzamanlı olarak uygulanacak 3 ayaklı bir vizyonun gerekliliğini vurguladı.

Bir an önce kapsamlı bir çözüme ihtiyaç olduğunu ifade eden Erhürman, bunun Kıbrıs sorununu bir defada çözmek anlamını taşıdığını kaydetti ve kapsamlı çözümün; doğru zeminde ilerleyerek, öngörülebilir koşullara sahip olmanın önünü açacağını da dile getirdi.

Tufan Erhürman uluslararası topluma Kıbrıslı Türkler’in haklarının anlatılması gerektiğini, ülkenin kendi ayakları üzerinde durabilecek ekonomi ve demokrasiye kavuşmasının şart olduğunu ifade ederek, ülkenin yılda 960 milyon dolar turizm geliri, 800 milyon dolar civarında da yüksek öğrenim geliri bulunduğunu söyledi ve bu durum karşısında ülkede umutsuzluğa yer olmadığının altını çizdi.

Erhürman kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratma hedefiyle ilerlemenin gerekliliği üzerinde durarak sürdürdüğü konuşmasında, bu halka güvenmek gerektiğini vurguladı ve ayrıca siyasi istikrar sorununun da aşılması gerektiğini ifade etti.

Tufan Erhürman açıklanalarının ardından ekonomist Hasan Güngör’ün ve ardından davetlilerden gelen soruları yanıtladı.

Erhürman kendisine yöneltilen sorular doğrultusunda yakında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin bir soruya cevaben ise, Cumhurbaşkanlığının dışa açılan bir pencere olduğunu söyledi ve bu nedenle Cumhurbaşkanının çok daha aktif, sürekli diyalog halinde ve dünyayla iletişim içinde olmasının gerekliliğini ifade etti.

(BRT)