Havadis'te yer alan habere göre, Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, Ulusal Birlik Partisi- Demokrat Parti hükümetinin vatandaşlık konusunda artık ciddi bir vurdumduymazlığa sahip olduğunu ifade ederek “seçmen yazar gibi” vatandaşlık dağıtıldığını söyledi.

Erhürman, 7 Ocak’ta yapılması muhtemel bir erken genel seçim için ittifak arayışı içerisinde olmadıklarını kaydederek solda birlik kapılarını da kapatmış oldu.

Erhürman, göreve gelmelerinin ardından geçen 11 ay içerisinde uzun bir yol aldıklarını ifade ederek “CTP bu süre içerisinde bir yandan parti içerisindeki dayanışmayı önceki dönemlerle kıyaslanamayacak oranda sağladı, bir yandan iktidar dönemlerinin öz eleştirisini yaptı, diğer yandan da yeni politikalarını oluşturdu” dedi.

HAVADİS: Seçimlerde solda bir ittifak çalışması yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Seçim stratejisinde nasıl bir yol izlenecek? CTP’nin halka seçim için vaatleri ne olacak?

Erhürman:Herhangi bir ittifak arayışı içerisinde değiliz. Biz bu ülkede hakim olan yozlaşmış sistemin alaşağı edilmesini ve yerini haysiyete, adalete, üretime ve hizmete dayalı yeni bir sisteme bırakmasının sağlanmasını kendimize görev biliyoruz. Dahası bu görevin yalnız bizim değil, bu sistemden şikayetçi olan, haysiyetiyle daha fazla oynanmasını istemeyen, adaletsizlikten bıkıp usanan, üretmek ve hak ettiği kamu hizmetlerini almak isteyen tüm halkımızın olduğunu düşünüyoruz. Karşımıza çıkıp, “devlet de, ülke de benim, bu halk benim tebaamdır, bana tabidir, ne istersem onu yaparım” diyenlere,“bu ülke bu halkındır, bu halk senin tebaan değil, bu ülkenin yurttaşıdır, her istediğini yapamaz, bu halkın haysiyetiyle oynayamazsın” diyoruz. Bu dediğime karşı “bu ülkeden, bu halktan bir şey olmaz, boşuna uğraşıyorsunuz” deyip halkımızın öz güvenini zedelemek için uğraşanlara da “biz çalışırız ve yaparız” yanıtını veriyoruz. Bu ana çerçevede, ekonomiden, turizme, tarıma, ulaştırmaya, sağlığa, eğitime ve tüm alanlara ilişkin somut politikalarımız hazırdır ve kısa süre içerisinde bunlar halkımızla paylaşılacaktır.

"Özeleştiri yaptık, dayanışmayı artırdık"

HAVADİS: Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanlığı’nda 11 ayınız doldu. 11 ay içerisinde genel başkanlığa gelmeden koyduğunuz hedeflerin ve amaçların ne kadarını başarabildiniz?

Erhürman: 11 ay içerisinde uzun bir yol kat ettik. CTP bu süre içerisinde bir yandan parti içerisindeki dayanışmayı önceki dönemlerle kıyaslanamayacak oranda sağladı, bir yandan iktidar dönemlerinin öz eleştirisini yaptı, diğer yandan da yeni politikalarını oluşturdu.

Ayrıca bunları parti içine kapanarak değil, sürekli sokakta, insanlarımızla, özellikle üreten, bu ülke için gailesi olan insanlarımızla birlikte olarak, onların dertlerini ve önerilerini dinleyerek ve kaydederek yaptı. Elbette daha yapacak çok işimiz var ama 11 ayda kat ettiğimiz mesafenin son derece önemli olduğu kanaatindeyim.

HAVADİS: Parti mekanizmaları ne kadar verimli çalışıyor? Parti sizin düşlediğiniz gibi siyaset üretebiliyor mu?

Erhürman:Evet parti siyaset üretiyor. Bu süre içerisinde CTP, ekoloji ve çevre, gençlik, engelliler gibi konularda çalıştaylar düzenledi.

Ekonominin tüm sektörlerinin temsilcileriyle sık sık bir araya geldi. Ekonomi, maliye, turizm, tarım, üretim gibi konularda başka hiçbir partiyle kıyaslanamayacak kadar çok düşünce ve politikayı halkımızla paylaştı.

Daha fazlasını da yapacak bir potansiyele sahibiz ve bu konuda her gün biraz daha ileriye gidiyoruz.

"Benim için tek bir CTP var"

Soru: Partiyi devralma sürecinizde parti içi kavgalı iki kesimden de bazı kişileri MYK’ya alarak bir yola girdiniz. Kendi ekibinizi kurmuş olmamanız, önümüzdeki seçim sürecinde bir dezavantaj getirir mi?

Erhürman: Geçmişte bazı sorunların yaşandığı herkesin malumudur. Ama benim için her zaman bir tek CTP var. Ben bir genel başkanın bir “ekibi” bulunmasını hiçbir zaman doğru bulmadım. Evet genel başkanların yakın çalışma arkadaşları olur ve benim de yakın çalışma arkadaşlarım var.

Ama benim ekibim CTP’dir, tüm CTP’lilerdir. Potansiyelini, birikimini, uzmanlığını, enerjisini görmezden geleceğim, yok sayacağım tek bir CTP’li, hatta daha ileriye gideceğim, tek bir Kıbrıslı Türk yoktur. Bu ülkedeki sistemi değiştirmek için yola çıkanların böyle bir lüksü olamaz.

Soru: Hükümetin uygulamalarına ilişkin sürekli olarak hukuksal cepheler açıyorsunuz. Hükümet uygulamaları bakımından partiniz siyaseten yeterli mücadeleyi verebiliyor mu?

Erhürman: Ben hukuk ile siyasetin bu kadar birbirinden ayrılmaya çalışılmasını ülkemiz siyasetinde hukuk devleti anlayışının yeterince sindirilememiş olmasına bağlıyorum. Hukuk siyasetin sınırlarını çizer ve bir hükümeti hukukun sınırları içerisine çekme çabası siyasetin en önemli misyonlarından biridir. En önemli siyasi mücadele, insanlarımıza bu sistemin bizi geleceğe taşıyamayacağını anlatmak ve çocuklarımıza, torunlarımıza yüzümüz kızarmadan devredebileceğimiz yeni bir sistemin kurulması için insanlarımızla birlikte mücadele etmektir. Bu mücadele, hukuk dahil her türlü meşru araç kullanılarak verilir ve biz bu mücadeleyi en etkili şekilde veriyoruz.

"Vatandaşlıkta kriter adalet"

HAVADİS: Vatandaşlık konusunda kendi partinizin hükümeti döneminde de Vatandaşlık Yasası gereği birçok vatandaş yapıldı. Ancak mevcut hükümetin gerek vatandaş yapış şekli gerekse sayısı toplum tarafından ciddi eleştiri alıyor. Hükümete gelmeniz durumunda gerek Vatandaşlık Yasası anlamında gerekse sayı anlamında ne gibi tedbirler alacaksınız?

Erhürman: Defalarca anlatmış ve açıklamış olmamıza karşın CTP birileri tarafından yeni vatandaş yapılmasına tamamen karşı bir parti olarak lanse edilmeye çalışılıyor.

Oysa CTP, vatandaşlığın, eşitlik, adalet ve insan hakları çerçevesinde hak eden insanlara verilmesinden yana olduğunu, hükümet dönemlerinde yaptığı uygulamalarla da gösterdi. Bunun yanında, vatandaşlığın ve yalnızca vatandaşlığın değil, çalışma ve oturma izninin de bir politika çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini savunuyoruz.

Çünkü ülkemizde, başta sağlık ve eğitim olmak üzere kamu hizmetlerinin kaldırma kapasitesi son derece önemli. Vatandaş yaptığımız, çalışma izniyle çalıştırdığımız insanlara bu hizmetleri vermekle yükümlüyüz. Kimileri bilmezden gelse de CTP-DP Hükümeti döneminde bu konuda bir yasa tasarısı hazırlanmış ve Meclis’te ilgili komitenin gündemine girmişti. Orada yasanın geçmesinden sonra ülkeye çalışma izniyle gelecek olanlara ilişkin düzenlemeler vardı. Bu arada biz son dönemdeki çalışmalarımızla bu taslak üzerinde bazı yenilikler de yaptık. Bunlar seçim süreci içerisinde halkımızla paylaşılacaktır.

"Vatandaşlık seçim için kullanılıyor"

Soru: 2018 başında bir erken seçim kesin gibi görülüyor. Yapılan 10 bin yeni vatandaşın genel seçime etkisinin nasıl olacağını görüyorsunuz?

Erhürman: Hükümetin 18 ay içerisinde bu kadar yeni vatandaş yapmış ve özellikle binin üzerinde insanı, bu ülkede bir gün bile ikamet etmiş olup olmamasına bakmaksızın istisnai vatandaş yapmış olması, bu uygulamayla seçimde bir avantaj elde etmeyi amaçladığını acıkça ortaya koymaktadır. Hükümet vatandaşlık vermiyor, seçmen yazıyor.

Biz, çok açık bir şekilde, hukuka uygun bir biçimde vatandaşlık hakkını kazanmış insanlarımıza bir çağrı yapıyoruz: Vatandaşlığı hukuka uygun bir biçimde elde etmişseniz korkacağınız, çekineceğiniz hiçbir şey yok.

Bu saatten sonra düşünmeniz gereken, bu adaletsiz, eşitsizliğe dayanan sistem içerisinde yaşamak isteyip istememenizdir. Bu saatten sonra düşüneceğiniz, bu ülkede kimseye muhtaç olmadan haysiyetinizle, üreterek ve hak ettiğiniz kamu hizmetlerini alarak yaşamak isteyip istememenizdir. Vatandaşlığı size karşı silah olarak kullanmak isteyenlere, sizi yurttaş olarak değil, kendilerine tabi tebaa olarak görenlere, hakkınız olan vatandaşlığı lütuf olarak göstermeye çalışanlara gerekli yanıtı sandıkta verin. Bu memleket onların değil hepimizindir.