Eroğlu, Doğu Akdeniz ile Suriye, Irak, Libya gibi ülkelerde Kıbrıs Türk Halkını yakından ilgilendiren gelişmeler yaşandığına işaret etti ve “ bölgede yaşanan kritik gelişmeler devam ederken Kıbrıs Türkü’nün haklarını koruması için, Türkiye ile birlikte yürümesi ve Devletine sahip çıkmasının şart olduğunu” vurguladı.

Derviş Eroğlu, yayınladığı yeni yıl mesajında, dünyada huzur ve adaletin sağlanması için Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası örgütlere ivedi görevler düştüğünü belirtti.
Eroğlu, mesajında şunları kaydetti:
“ 2019 yılını olumlu ve olumsuz yaşattıkları ile geride bırakıp, umutla 2020 yılına girerken tüm dünyaya huzur dolu, felaketlerden, savaşlardan uzak, sağlıklı, mutlu günler dilerim.
Ne yazık ki, dünyamız hala huzur ve güven açısından istediğimiz, özlediğimiz noktada değildir.
Hala, savaşlar ve terörizm yüzünden insanlar ölüyor, mülteci durumuna düşüyor.
Hala, bazı ülkelerde açlık, kıtlık, yetersiz beslenme ve sağlık koşulları nedeniyle çocuklar yaşamını yitiriyor.
Bana göre gelinen bu noktada Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası örgütlere dünyada barış , huzur iş birliğinin yeterli oranda sağlanması için ivedi görevler düşüyor.

Aksi takdirde iyi dileklerimiz hep boşa çıkacak, dünyamız daha sıkıntılı günlere yaşayacaktır.
Kuzey Kıbrıs’ın içinde bulunduğu Doğu Akdeniz ile Suriye, Irak, Libya gibi ülkelerde yaşananlar dünya barışını ciddi olarak tehdit ederken BM ve AB ile diğer uluslararası örgütlerin yeterince etkin olamaması üzerinde önemle durması gereken bir gerçekliktir.
Bu gerçeklikle birlikte Rum komşularımızla onun bizim haklarımızın gasp edilmesi için bölgede kurduğu ittifaklar, askeri ve ekonomik alanda attığı adımlar Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının bizler için ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bilmeliyiz ki bugünkü anlayış ve tutumu devam ettikçe Rum tarafı ile herhangi bir anlaşma yapmak mümkün değildir.
Kıbrıs Türkü olarak bölgede yaşanan kritik gelişmeler devam ederken haklarını korumamız için yapmamız gereken Devletimize sahip çıkmak, Anavatan Türkiye ile doğru ve çok iyi ilişkiler kurmak, birlikte yürümektir.
Pek tabii içteki sorunların aşılması, güçlü bir ekonomik yapının ortaya çıkarılması da Kıbrıs Türk Halkı için bir an önce yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
Başardığımız pek çok şey var ancak geldiğimiz noktayı yeterli göremeyiz.
Gençlerimizin yaşadığı istihdam sorununun aşılması, ekonomimizin büyümesi, herkesin payına düşen gelirin artması için yatırımcı ve yatırımların önünü açmak zorundayız.

Devlet yönetiminde verimlilik ve etkinliğin artması için gerekenlerin yapılması şart olmuştur.
Aile, devlet, millet yaşamı açısından son derece önemlidir. Aile yapımızın güçlendirilmesine özel önem atfedilmelidir.
Bizim en büyük zenginliğimiz yetişmiş insan gücümüzdür. Eğitime, nitelikli insanlar yetiştirmeye daha da ağırlık vermeliyiz
Sağlık, ulaşım alanlarındaki eksiklikler nedeniyle ortaya konulan şikayetler dikkate alınmalı, gerekenlerin yapılması yoluna gidilmelidir.
Tarım, bir Devlet, bir halk için yaşamsal önem arz eder çiftçimizin, hayvancımızın sesine kulak verilmeli, gelmesi için çok uğraştığımız, Anavatan Türkiye’nin ciddi bir kaynak harcayarak KKTC’ye getirdiği suyun tarımda kullanılması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Polisiye olayların artması, trafik kazaları hepimizi düşündürmektedir. Artan ülkemiz nüfusu karşısında polis sayımızın da artması şarttır. Bu konuda gerekenlerin yapılmaması ülkemize pahalıya mal olabileceğinden ilgililer daha fazla geçilmeden polis teşkilatımızı güçlü ve etkili bir seviyeye getirmelidir.
Sıkıntıda olanlara, ihtiyaçlıya el uzatmayı bilmeliyiz.
Sosyal sorumluluk projelerine verdiğimiz desteği artırmalıyız.
Unutmamalıyız ki hepimiz kardeşiz; bu Devletin bu milletin fertleriyiz.
Bu özlem, düşünce ve duygular içinde herkesin, silahlı kuvvetlerimizin, yeni yılını candan kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim.”

(BRT/MAIL)