Havadis gazetesinden Bertuğ Topal'ın haberine göre; Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK) Başkanı Kamil Kayral’ın önceki gün basına sızan “sınava müdahale ve görevini kötüye kullanma” iddialarına cevap verdi.

Ertuğruloğlu açıklamasında Anayasal bir kurum olan KHK’nın bağımsız ve tarafsız karar ve görüşlerine ne geçmişte ne de bugün herhangi bir şekilde müdahale etme amacı taşımadıklarını ifade ederek hukuk dışında bir adımlarının olmadığını söyledi.

“Ciddi personel ihtiyacı var”

Ertuğruloğlu, Dışişleri Bakanlığı’na 2008 yılından bu yana meslek memuru istihdamı yapılmadığını söyleyerek geçen süre zarfında 19 olan dış Temsilcilik sayısının 8 yeni Temsilciliğin faaliyete geçmesi ile 27’ye ulaŞtığını belirtti.

Ertuğruloğlu, halihazırda çok sınırlı sayıda personelle faaliyetlerini sürdüren Bakanlığın münhal bulunan meslek memuru kadrolarının ivedilikle doldurulmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

“20 adet personel için başvurduk”

Yürürlükteki mevzuat uyarınca Başbakanlık’tan alınan yetki üzerine münhal bulunan 20 adet III. Derece 3. Sekreter kadrosunun doldurulması amacıyla 10 Haziran 2016 tarihinde KHK’ya talep yazısı gönderdiklerini belirten Ertuğruloğlu,KHK’nın münhal ilanını müteakip, sınav tüzüğü uyarınca adayların 50 adet çoktan seçmeli Türkçe sorudan oluşan bir sınava tabi tutulacağının öğrenildiğini söyledi.

“Klasik sınav tüm dünyada uygulanıyor”

Ertuğruloğlu, gerek farklı ülkelerin Dışişleri Bakanlıkları’nın sınav sistemlerinin incelenmesi, gerekse Dışişleri Bakanlığı’nın bugüne kadar uygulanageldiği üzere yabancı dilde ve yazılı sınav yöntemiyle istihdam edilen meslek memurlarının çalışmalarından duyulan memnuniyet nedeniyle çoktan seçmeli sınav yönteminin uygun olmayacağı kanaatine vardıklarını söyledi.

Ertuğruloğlu, KHK’dan sınav tüzüğünde değişiklik talep ettiklerini ifade ederek sınav tüzüğünde değişikliğe gidilecek olması nedeniyle münhalin iptal edildiğini söyledi.

“Tüzüğün değiştirilmesi muhalefetten de destek gördü”

Ertuğruloğlu,sınav tüzüğünde değişiklik talebinin, 2017 Mali Yılı Bütçe görüşmeleri sırasında gerek Plan ve Bütçe Komisyonu, gerekse Genel Kurul toplantıları sırasında Cumhuriyet Meclisi’nde de gündeme geldiğini ve muhalefet milletvekilleri tarafından da desteklendiğini belirtti.

Ertuğruloğlu,“Bu gelişme üzerine, Bakanlığımızın temsil edilmediği tüzük komitesi sınav tüzüğünde değişiklik yaparak, sınavın % 60 yazılı (diplomatik dilde Türkçe ve İngilizce kompozisyon ve Türkçeden İngilizce’ye, İngilizce’den Türkçe’ye çeviri ve ana fikrin özetlenmesi), % 40 Türkçe çoktan seçmeli olmasına karar vermiştir” dedi.

“Tüzük değişikliğinin ardından süreç sıfırdan başladı”

Ertuğruloğlu,tüzük değişikliğinin ardından, sürecin sıfırdan yeniden başlatıldığını ifade ederek, Başbakanlık’tan alınan yetki sonrasında münhal bulunan 20 adet III. Derece 3. Sekreter mevkiin doldurulmasının KHK’dan 26 Mayıs 2017 tarihinde yeniden talep edildiğini söyledi.

“Süre uzatımında çok ısrarcı olmadık”

KHK’nın yeniden münhal ilan ettiğini, ancak münhale son başvuru tarihinin Orta Düzey Yeterlilik sınav tarihinin bir hafta öncesine denk gelmesi nedeniyle yeni mezun ve askerlik hizmetini yeni tamamlamış adayların da başvurabilmesine fırsat tanımak, sınavda daha fazla adayın yarışmasını, bunun daha adil olacağı ve daha nitelikli personel alımına imkan sağlayacağı düşüncesiyle halihazırda bir yıldan fazla bir süre geçmiş olması nedeniyle Bakanlığımız başvuru süresinin 10 gün uzatılmasını talep ettiğini söyledi.

KHK tarafından bu talebin uygun görülmediğini ifade eden Ertuğruloğlu, bu taleplerinde ısrarcı olmadıklarını söyledi.

“94 başvurunun 74’ünü elediler”

Ertuğruloğlu,KHK’nın yapılan başvuruları değerlendirdiğini ve KHK Başkanı tarafından kendisine telefonda 94 başvuru arasından 74 adayın aranan niteliklere haiz olmadıkları gerekçesiyle sınava girmeye uygun görülmediği söylediğini belirtti. 20 münhal için 20 adayın sınava çağrılacağı bilgisinin kendisine verildiğini kaydeden Ertuğruloğlu,bu durumun kuşkulara neden olacağı Kayral’a söylediğini belirtti.

“Kayral’a ulaşamadık”

Ertuğruloğlu,“Netice itibarıyla, beklendiği üzere bu durum kuşkulara neden olmuş, vatandaşlarımız arasında çeşitli yorumlara yol açmıştır. Konuyu yeniden görüşmek üzere KHK Başkanına ulaşmak mümkün olamayınca, münhal başvurularının sağlıklı bir şekilde değerlendirilmediği yönünde kamuoyunda oluşan algı dikkate alınarak KHK’na başvurulara ilişkin değerlendirmenin titizlikle ve dikkatli bir şekilde tekrardan yapılması çağrısı yapılmak durumunda kalınmıştır” diye konuştu.

Ertuğruloğlu,süreçte dikkat çeken bir diğer unsurun ise, Dışişleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’na göre aranan niteliklerde belirtilen çok iyi derecede İngilizce bilme şartı konusunda olduğunu söyledi.Ertuğruloğlu,KHK tarafından ne münhal duyurusu yapılırken, ne de başvuru kabulü sırasında adaylardan, hangi tür dil belgesinde hangi derecelerin çok iyi İngilizce’ye denk olduğunun belirtilmediğini söyledi.

“Dil konusunda uygulanan durum anlamsız”

Anadili İngilizce olan ülkelerden lisans düzeyinde mezun olanlar ile ana dili İngilizce olmayan ancak kendini uluslararası ilişkiler alanında ispat etmiş diğer ülkelerdeki üniversitelerin eğitim dili İngilize olan lisans ve yüksek lisans bölümlerinden mezun olanların İngilizce dil seviyeleri KHK tarafından “çok iyi” olarak değerlendirilmediğini belirten Ertuğruloğlu, İngilizce dil bilgilerinin yetersiz kabul edildiğini söyledi.

Ertuğruloğlu şöyle devam etti: Bu kritere göre, örneğin İngiltere’den Cambridge veya Amerika’dan Harvard Üniversitelerinden lisans mezunu veya Berlin Özgür Üniversitesi yüksek lisans mezunu adayların İngilizce dil bilgileri yetersiz kabul edilmektedir.”

“Halen daha münhaller doldurulamadı”

Ertuğruloğlu,10 Haziran 2016 tarihinde başlatılan münhal bulunan meslek memuru kadrolarının doldurulması sürecinin bir buçuk yılda sonuçlandırılamadığını kaydederek ne zaman sonuçlandırılacağı belirsizliğininsürdüğünü belirtti.

İstihdamların geciktirilmesi ile Dışişleri Bakanlığı’nın ihtiyaçlarının giderilmesinin yanı sıra iyi eğitimli, nitelikli gençlerimizin ülkemize kazandırılması hedefinin engellendiğini söyleyen Ertuğruloğlu,“konunun özü bu kadar net ve yasal zemin çerçevesinde yaşanmış olmasına karşın, KHK Başkanının konuyu çarpıtarak ve sözde “yetki aşımı ve/veya görevi kötüye kullanma” gibi yersiz, gerçek dışı ve dayanaktan yoksun suçlamalarla kendi vizyonsuzluğunu ve hatalar zincirini örtbas etmeye çalışmasını; bazı medya organlarının ise siyasi çizgileri nedeniyle konuyu “skandal” olarak niteleme fırsatçılığını ve pişkinliğini; özellikle de tüm bunların genel seçim kampanya sürecinde gündeme getirilmesini en hafif tabiriyle “Tahsin Ertuğruloğlu düşmanlığı ve art niyetin tezahürü” olarak değerlendiriyor, takdiri değerli kamuoyuna bırakıyorum” dedi.

“Seçime yönelik bir girişim”

Ertuğruloğlu, dün sabah bir televizyon programında yaptığı açıklamada ise KHK Başkanı Kayral’ın kendisi ile kişisel bir düşmanlık ortamına girdiğini ifade ederek telefonlarına bile çıkmadığını belirtti. Ertuğruloğlu, açıklamayı yaptıkları andan itibaren de “Anayasal kurumun itibarını zedeleyen açıklamalar yaptığım gerekçesiyle”bakanlığın konusunun kişisel kavgaya dönüştüğünü belirtti. Ertuğruloğlu, “Bugün de seçime iki kala bu arkadaşa kim akıl vermiş bilmiyorum. Böyle bir açıklama ile aklınca Tahsin Ertuğruloğlu’nuşai belendirmeye, görevini kötüye kullanma gibi suçlamalar yapıyor.”

“Eroğlu bu kadar acemi değil”

Ertuğruloğlu, Eroğlu’nun bu konuları alevlendirdiği ile ilgili soruya cevabında ise şöyle konuştu: “O konulara girecek değilim. Yorum yapmayacağım. Eroğlu’nun bu kadar acemice bir hareket tarzı içerisinde olacağını düşünmüyorum. Bu arkadaş tamamen akıl almaz bir hareket tarzı içerisinde. Anayasal bir kurum olana KHK’nın başındaki kişinin bu kadar basitleşebilmesi son derece üzücü. Öne sürdüğü iddiaların hiçbirinde gerçek payı yoktur. Bu olayın gerçeğini Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki herkes biliyor. Tahsin Ertuğruloğlu düşmanlığı yaymakta sevdalı olan insanlar olduğunu biliyorum. Ama bu kadar eski bir geçmişi olan bir olayı şimdi ortaya atmak düşündürücü.