Yeni Bakış'ta yer alan habere göre, UBP-DP hükümetinin seçimden hemen önce giderayak yaptığı usulsüz işler bir bir su yüzüne çıkıyor. 

Beton inşaat

Yeni Bakış’ın, seçim sürecinde Karpaz Milli Parkı ile ilgili gündeme getirdiğimiz peşkeş iddiaların  ardından, geçtiğimiz yıl mahkeme süreci sonunda mühürlenen ve kaçak bugalovları kaldırılan Karpaz Milli Parkı içerisinde, Doğal ve Arkelojik SİT alanı ve Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsünde olan alana,  Şehir Planlama Dairesi’nin izni ve İskele kaymakamlığı’nın da göz yummasıyla beton inşaat yapıldı. 

UBP-DP Bürokratlarının marifeti

Bir yandan ahşap bungalovlar sökülürken, öte yandan kılıfına uydurularak aynı noktada iki katlı beton yapılmasına onay,  UBP-DP hükümeti bürokratları aracılığıyla verildi. 

Özel izne tabi olan bir alana yapıldı

İnşaat yapılan alan, Karpaz Milli Parkı içerisinde ve yasal olarak da Doğal ve Arkelojik SİT alanı olduğu için, Eski Eserler Dairesi’nden izin alınması zorunluluğu bulanan bir konumda. 

İzinlendirmeyi Şehir Planlama yaptı

Benzer şekilde Milli Parkın en hassas noktalarından birisi olan ve Özel Çevre Koruma Bölgesi statüsünde olduğu için de Çevre Koruma Dairesi’nin  görüşünün alınması zorunlu olan bu alan için her iki dairenin de,görüşü alınmadan tamamen Şehir Planlama Dairesi tarafından izinlendirme yapıldı.

Devlet eliyle telefisi mümkün olmayan hasar

UBP-DP koalisyonu döneminde, Turizm ve Çevre Bakanlığı’na bağlı bulunan Şehir Planlama Dairesi’nin, yasal zorunlulukları yerine getirmeden ve siyasi kaygılarla verdiği bu izin, Milli Park içerisinde devlet eliyle beton yapılaşmaya olanak sağlamış ve doğaya geri dönüşümü mümkün olmayan hasarlar verilmesine neden oldu. 

Binanın sahibi Ataoğlu’na büyük destek sağladı

Söz konusu tesis işletmecisinin, seçim sürecinde Fikri Ataoğlu’na açık destek vermesi ve izinlendirmeyi gayrı ahlaki ve gayrı yasal şekilde yapan Şehir Planlama Dairesi’nin, önceki hükümet döneminde Turizm ve Çevre Bakanlığı’na bağlı olması ise, olayın siyasi kaygılarla hayata geçirildiği yönündeki iddaları güçlendirmekte.

“Eski binaların tadilatı” denerek kılıf uyduruldu

Şehir Planlama Dairesi tarafından yapılan izinlendirmeye gerekçe olarak da, tesisin olduğu noktada, Rum Yönetimi’nden kalma eski binanın tadilatının gösterildiği ve bu gerekçe sonrası İskele Kaymakamlığı’nın da yapılan inşaata ses çıkarmadığı ve göz yumduğu belirtiliyor.

Çevre örgütlerinden çağrı

 Olayın ortaya çıkmasının ardından çevre örgütleri, Çevre Koruma Dairesi’ni ve Eski Eserler Dairesi’ni kendi sorumluluklarında olan ve görüşleri alınmadan yapılan bu yapı için harekete geçmeye çağırdı. Bunun üzerinde Çevre Koruma Dairesi’nin, Şehir Planlama Dairesi’nden yazılı olarak izinlendirme gerekçesini isteyeceği ve gereken müdahaleyi yapacağı belirtildi.    

Nasıl bir savunma yapılacak?

UBP-DP  hükümet döneminde siyasi kaygılarla karar üreten ve ülkedeki çarpıklığın en önemli sorumluları arasında gösterilen Şehir Planlama Dairesi’nin bu konuda nasıl bir savunma yapacağı ise, merak konusu.  Bölgede,tadilatın çok ötesinde iki katlı beton bir yapı inşasına olanak sağlanması ve bu konuda yasaların emrettiği şekilde ilgili hiçbir kurumun görüşünün alınmadan bunun yapılması ise, niyati açıkça ortaya koymakta. 

Baybars devrede

Tadilat gerekçesiyle kılıfına uydurularak Şehir Planlama Dairesi tarafından usulsüzce verilen bu izin sonrasında çevre örgütleri Şehir Planlama Dairesi’nin şu an bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı’na da gereğini yapmasını ve Şehir Planlama Dairesi Müdürü’nün görevden alınmasını talep ettiler. 

Polis bölgede

Bu arada, Yeni Bakış’ın elde ettiği bilgiye göre İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın olayın bilgisine gelmesinin ardından bölgeye polisi yönlendirdiği ve Şehir ve Planlama Dairesi yetkililerinden de inşaatla ilgili detaylı rapor istediği belirtildi.