Dernek yaptığı açıklamada, “Teknecik Santrali’ne halen filtre takılmaması bir utançtır, santralin çevreye verdiği zarar bir cinayettir” ifadelerine yer verdi ve yetkilileri önlem almaya çağırdı.

Evrensel Hasta Hakları Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, insan haklarının sağlıktaki karşılığı olan hasta haklarının, yasal mevzuatının halen yapılmamasından duyulan üzüntü de ifade edildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Toplum sağlığını korumak devletlerin ve hükümetlerin anayasal yükümlülüğüdür. Hasta hakları kapsamında Koruyucu Önlemlerin Alınması Hakkı genel olarak 3 başlık altında toplanır; birincil önlem sağlık etkileri ortaya çıkmadan önce müdahale etmek, ikincil önlem hastalıkları en erken zamanda belirlemek için tarama ve üçüncü önlem ise hastalığı teşhis sonrası yavaşlatmak veya durdurmak için yönetmektir.”

Açıklamada, “Ülkedeki çevre kirliliği, atık suların denizlere dökülmesi, asbestli borulardan su kullanımına devam edilmesi, CMC atıklarının hâlâ duruyor olması ve özellikle son günlerde sosyal medyada da tepkilere yol açan Teknecik Santrali’nden çıkan dumanın”, toplum sağlığını ciddi bir biçimde tehdit etmekte olduğu belirtildi.

Yapılan baskılara rağmen yetkililerin bu konuda denetim gücünü göstermekten kaçındığı ve yaptırım uygulamadığı savunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Toplum sağlığını korumakla yükümlü olan devlet ve hükümet yetkilileri, görevlerini yerine getirmeyerek hastalıklara davetiye çıkartmaktadır.

Bir kez daha yetkilileri, Koruyucu Önlemlerin Alınması hakkını ihlal etmekten vazgeçerek toplum sağlığı için önlem almaya, alınan yakıtın kalitesini denetlemeye ve Teknecik Elektrik Santrali’ne  derhal filtre takılması için adım atmaya çağırıyoruz.

Çevre ve hasta hakkımızın korunmasını ve sağlığa hak temelli bir yasal zemin oluşturacak olan ‘hasta hakları yasa tasarısının’ yasalaşmasını talep ederiz. En başta hasta ve hasta yakınlarına, genelde de tüm topluma bizi yönetenler üzerinde hep birlikte baskı oluşturabilmek için birlikte harekete geçmek için açık çağrıda bulunuyoruz.”