Yeni Bakış'tan Özlem Çimendal'ın haberine göre, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’na sayılı günler kala, KKTC’de iş cinayetleri ve işçi ölümleri artarak devam ediyor. 2018 yılının daha ilk 4 ayı olmasına rağmen, 3 emekçinin hayatını kaybettiği KKTC iş yaşamında çalışanlar resmen köle yerine konuluyor.   

Dev-İş Başkanı Hasan Felek: KKTC’de çalışanlar emekçi değil, köle

Kıbrıs’ın kuzeyindeki çalışma yaşamında iş kazaları ve cinayetlerinin önemli bir sorun olduğunu dile getiren Dev-İş Başkanı Hasan Felek, bunun da en önemli sebeplerinin başında sermaye ve işverenlerin aşırı kar ve para kazanma hırsı olduğunu vurguladı. 

2018’in ilk 4 ayında 3 iş cinayeti, birçok yaralanma 

KKTC yasalarında belirtilen işçi sağlığı ve güvenliği, tüzüklerde belirtilen güvenlik ve risk analizlerinin yapılmayarak, ekstra maliyet ve külfet olarak algılandığı sürece işçi cinayetlerinin önünün alınamadığının altını çizen Felek, 2018’in daha ilk 4 ayı olmasına rağmen 3 ölümlü iş kazası ve daha birçok yaralanma gerçekleştiğini ifade etti. 

Önlem alınmıyor, denetim yok, yasalar ihlal ediliyor 

İş cinayetleri ve işçi ölümlerinin gerekli denetimlerin yapılmaması ve iş verenlerin gerekli önlem ve tedbirleri almamasından kaynaklandığını vurgulayan Felek, “Yasaların uygulanmaması da diğer önemli faktördür. Kıbrıs’ın kuzeyine çalışma amaçlı gelen yabancı uyrukluların, çalışacakları alanlarda gerekli tecrübe ve bilgi birikimine sahip olmaması ve iletişimde yaşanan problemler de belirleyici önemli etkenler olarak önümüzde duruyor” ifadelerini kullandı. 

“3. dünya ülkesi vatandaşları köle gibi çalıştırılıyor”

Kıbrıs’ın kuzeyinde çalışma izinli ya da kaçak olarak çalıştırılan çoğunluğunu 3. dünya ülkesi vatandaşlarının oluşturduğu emekçilerin sendikasız ve köle gibi çalıştırıldığına vurgu yapan Felek, iş cinayetleri ve işçi ölümlerinin de önüne geçilmesi için gerekli önlemlerin alınmadığını kaydetti.  

Toplu iş sözleşmeleri çok önemli 

İş cinayetleri ve işçi ölümlerinin önlenebilmesi için özel sektörde de sektörel bazda  toplu iş sözleşmelerinin ve sendikalaşmanın yaygınlaşması gerektiğine vurgu yapan Hasan Felek, “Sendikalı iş yerlerinde en azından işçi güvenliği ve işçi sağlığı yasası kurallarının uygulanması konusunda iş verenler daha tiziz olurken, sendikaların da uygulanmaması durumunda baskısı söz konusu olur” dedi. 

Zihniyet değişmeli 

Sadece denetimler ile işçi ölümleri ve iş cinayetlerinin önüne geçilemeyeceğini de işaret eden Felek, Kıbrıs’ın kuzeyindeki iş yaşamının ciddi anlamda ele alınarak, zihniyet değişimine gidilmesi gerektiğini ifade etti. 

İşverenler ekstra masraf ve külfet olarak görüyor 

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin işverenler tarafından bir maliyet olarak algılanmaması gerektiğine vurgu yapan Felek, insani ve vicdani bir yaklaşım olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

“Son günlerde yasa dışı çalışma kurallarının denetlendiğini göremiyoruz”

Yeni koalisyon hükümetinin ilgili bakanlığının göreve hızlı bir başlangıç yaptığını ancak, son günlere bakıldığında atılması gereken adımların yeterli düzeyde olmadığının görüldüğünü dile getiren Felek, “Son günlerde denetimlerin veya yasa dışı çalışma kurallarının denetlendiğine dair bir şey göremiyoruz” diye konuştu. 

Emek-İş Başkanı Koral Aşam: İşçi ölümlerinin en büyük sebebi; ucuz iş gücü ve sermayenin gözünü bürüyen kar marjı

Emek-İş Başkanı Koral Aşam da, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’na sayılı günler kala KKTC’de hala alınmak istenmeyen tedbirler nedeni ile işçi ölümlerinin yaşanmasını ironik olarak nitelendirerek, en önemli problemin yabancı uyruklu ve ucuz işgücü olarak görülen emekçilerin ön izinli olarak ülkeye getirilmesi olduğunun altını çizdi. 

“Çalışan nüfusun %57’si yabancı uyruklu”

Kıbrıs’ın kuzeyindeki çalışan nüfusun yüzde 57’sinin yabancı uyruklu olduğunu ifade eden Aşam, ucuz işgücü olarak ülkeye getirilen genelde ikinci ve üçüncü dünya ülkeleri vatandaşları olduğunu ve işçi güvenliği ve sağlığı gibi hayati öneme sahip kurallardan bir haber olan emekçiler olduğunu belirtti. 

Para hırsı ön planda 

Sermayenin de iş marjını artırma uğruna işçi sağlığı ve güvenliğini hiçe saydığının da altını çizen Aşam, mevcut çalışma yaşamında önemsenmeyen birtakım önlemlerin olmasından dolayı iş cinayetleri ve işçi ölümlerinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. 

Denetimler göstermelik kaldı 

Çalışma Bakanlığı’nın denetimleri artırdığı yönündeki söylemlerin de olayın ciddiyetinin gerisinde kaldığının görüldüğünü ifade eden Aşam, “Sayın bakan 203 tane denetim yapıldığını açıkladı ve bunların 90 küsurunun da kapandığını dile getirdi. Ancak mevcut  iş yeri ve şantiyelerini göz önünde bulundurursak, devletin bu binlerce şantiyeyi denetlemesi bu kısa sürede imkansıza yakındır” dedi. 

İşi bilmemek en büyük problem 

Ağırlıklı olarak ucuz işgücü amacı ile işin ehli olmayan ve iş ile ilgili bilgi sahibi olmayan 3. dünya ülkeleri vatandaşlarının getirilmesi ve sermayenin gözünü bürüyen kar amacı nedeni ile işçi ölümleri ve iş cinayetlerinin önüne geçilemediğini vurguladı.

İşçiler 1 Mayıs’ta çalışacak, devlet de bakacak  

Bu 1 Mayıs’ta da resmi tatil olmasına rağmen çalıştırılan ve hakları gasp edilen çalışanların yine olacağının görüleceğini de vurgulayan Aşam, devletin de bu konuda herhangi bir yaptırımda bulunmamasını da eleştirdi.