Özlem Çimendal

Polatkan Turizm Direktörü Ali Polatkan, Girne İmar Planı’nın vatandaşlar arasında ayrımcılığı ve adaletsizliği getirdiğini savunarak, Girne’nin 5 yıl içerisinde taş yığınına döneceğini dile getirdi. 

Girne İmar Planı taşlaşmayı hedefliyor

Girne İmar Planı’nın Girne’nin betonlaşmasını önleme amacı ile ortaya çıktığını, ama amacının tam tersi olarak taşlaşmayı artırma doğrultusunda hayat bulduğunu anlatan Polatkan, “Bu imar planı sorunların aşılması ve Girne’nin uzun vadede daha yaşanabilir bir bölge olması amacıyla yapılmıştı” dedi. 

İzinler uydurma, betonlaşma had safhada 

Girne’nin girişinden itibaren yüksek katlı bina izni verildiğini anlatan Ali Polatkan, “Buralar şu anda müthiş bir betonlaşmaya doğru gitmektedir. Park yeri izinleri de uydurmadır. 600 metrekarelik 8 katlı bir binaya 20 daire yaparsanız, hangi dairenin neresine park izni vereceksiniz. Bunlar hep uydurma şekilde yapılmıştır. Girne’ye inmeye başladığınızda sağlı sollu taşlaşmış binalarla karşılaşacaksınız artık. Kale’yi merkez olarak alırsak, Kale’nin sağ tarağına dönen bölge yani Çatalköy bölgesi civarına hep yüksek katlı bina izni verildi. Buradan da Acapulco’ya kadar olan bölgeye ise yine yüksek bina izni verildi ve oteller bölgesi ilan edildi burası” şeklinde konuştu. 

Girne’nin kimliğini kurtarma adı altında katliam yapılıyor 

İmar planı ile Girne’nin girişinin sağı ve solunun deniz kenarları da dahil olmak üzere betonlaştırılmaya çalışıldığını anlatan Polatkan, “Bu Girne’nin kimliğini kurtarma adı altında yapılan bir katliamdır. Sağ gösterip sol vurmadır” ifadelerini kullandı. 

En büyük sorumlular belediyeler

Girne’nin gerek trafik, gerekse de altyapı sorununun her gün biraz daha içinden çıkılmaz bir hale dönüştüğünü belirten Ali Polatkan, verilen yüksek katlı inşaat izinlerinin de bu keşmekeşi daha da perçinlediğini ifade etti. Polatkan, “Siz bir belediye olarak altyapıya özen göstermezseniz,  yolları genişletmezseniz Girne’den Çatalköy’e olan 4 km bir yolu bile yıllardır yapmıyorsanız ve yüksek katlı inşaat izni vermeye devam ediyorsanız, Girne’yi her geçen gün biraz daha yaşanmaz bir şehir haline getiriyorsunuz demektir” diye konuştu. 

“Birilerine üzümün salkımı yedirilirken, birilerine ise üzümün sapını yediriyorlar”

Girne Çevre yolunun altının da yüksek katlı bina olacağını anlatan Polatkan, “İmar Planı dahilinde bu binaların arka kısmında olan ve sarı alan olarak adlandırılan bir alan ilan edildi. Yani Çatalköy-Ozanköy ve Balabayıs bölgesinin büyük çoğunluğu sarı bölge olarak geçmektedir. Eskiden yapanlar buraya zaten Altıyüz ya da Bin metrekare inşaatlarını yapmış durumdadır. Çatalköy yolunun altında 3 ve 4 katlı bina izni verdiler bu plana göre. Ancak bu yolun 20 metre ilerisindeki bazı yerlere yüzde 35 kullanım alanı verdiler. Yüzde 20 tabanda yüzde 15 de 2. kat olarak verdiler. Birilerine üzümün salkımı yedirilirken, birilerine ise üzümün sapını yediriyorlar. Bu planla vatandaşlar arasında da ayrımcılık ve haksızlık yapılmaktadır” dedi. 

Sarı alanda bulunanlara kısıtlama, diğerlerine betonlaşma serbest  

Girne İmar Planı ile baştan başa betonlaşan bir Girne’nin temellerinin atıldığına vurgu yapan Polatkan, birilerine çok katlı izinler verilirken diğer yandan da sarı alanda malı bulunanlara da yeşil alanın korunması adı altında kısıtlamaya gidilerek farklı uygulamalara tabi tuttuklarını kaydetti. Polatkan, “Sarı alan sahiplerine sizin alanlarınız yeşil alan olsun, gözümüzü yormasın deniliyor. Tamam bu çok güzel bir şey ki biz de yeşilciyiz ve yeşilden yanayız. Ancak buradaki önemli olan sorun şu ki sarı alan sahiplerine bu denilirken, diğer taraftan başkalarının betonlaşmaya dayalı faaliyetlerine göz yumuluyor” şeklinde konuştu. 

Ozanköy ve Çatalköy’den artık deniz görülmeyecek 

Girne sahil şeridinde bulunan bölgeye çok katlı binaların izninin verilmesi ile birlikte inşa edilecek yapıların ardından sarı alan olan bölgedekilerin artık denizi göremeyeceğinin altını çizen Polatkan, “Ozanköy-Çatalköy bölgesinde oturan insanlar artık denizi göremeyecek” ifadelerini kullandı. 

“5 yıldızlı otel turizmini getiriyorlar”

Girne’de ihtiyacın çok üstünde otel olduğunu ve bunun yanı sıra 14  yeni otel izninin de yolda olduğunu anlatan Ali Polatkan, Girne’de otellerle birlikte yapılmak isteneninin turizmin gelişmesi değil, kumar turizminin gelişmesinin önünün açılması olduğunu dile getirdi. Polatkan, “Bununla özellikle Girne’de eko turizmin, pansiyon ya da halka yansıyan turizmi yasaklıyorlar. Buna karşılık ne getiriyorlar sadece 5 yıldızlı otel yapmayı getiriyorlar” dedi. 

“Kıbrıs’ın imajı casino turizmi, gece kulübü ve bet cenneti oldu”

Polatkan şöyle devam etti: “Dünya turizm modeli halka dayalı bir turizm modelidir. Halkın da küçük esnafın da kazanabileceği, faydalanabileceği bir turizm modelidir. Ama Girne’de şu anda durum tam tersi. Sağ gösterip sol vuruyorlar. Kıbrıs’ın imajı casino turizmi, gece kulübü ve bet cenneti oldu. Bu imar planı da ben bunu onaylıyorum dercesine hazırlanmış bir plandır.”   

“Otelleşme yüzde 85 oranında”

Girne’de şu anda 5 yıldızlı otellerin oranının yüzde 85 civarında olduğunu belirten Polatkan, “Eğer bu imar yasası geçerse 5 yıldızlı otel yatak kapasitesi yüzde 99’a çıkacak. Ne pansiyon ne de küçük oteller kalacak” şeklinde konuştu. 

Belediyeler felakete onay veriyor

İmar Planlarının belediyelerinin otoriteleri doğrultusunda şekillendiğini dile getiren Ali Polatkan, betonlaşmanın önünü açan bu plana belediye başkanlarının nasıl onay verdiklerini anlamakta zorluk çektiğini söyleyerek, eleştirilerde bulundu. Polatkan, “Siz pis suları denize akıtıyorsunuz, 2 TL’ye aldığınız suyu 7 TL’ye satıyorsunuz vatandaşa, para kazanıyorsunuz. Bozuk yolları düzeltemiyorsunuz ve 50 bin kişiyi Girne’nin içinde mutlu etmekten acizsiniz. Bunları daha yapamazken bir de üstüne Girne için felaket getirecek olan imar planına onay veriyorsunuz ve ülkenin yeşil alanlarını katlediyorsunuz” dedi. 

“Fakir fukaranın inşaatları durduruluyor”

Betonlaşmanın önüne geçilmesi için inşaatların durdurulduğu söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Polatkan, “İnşaatları durdurduk diyorlar, hangi inşaatları durdurdular diye bakacak olursanız fakir fukaranın inşaatlarının durdurulduğunu görürsünüz” dedi. 

Plan vatandaşlar arasındaki ayrımcılığı körüklüyor 

İmar planının vatandaşlar arasında haksızlığı da beraberinde getirdiğini savunan Polatkan, bir kısım kişinin malının değersizleştirilirken, bir kısım kişilerin malının da oldukça pahalı bir seviyeye çıktığına dikkat çekti. Polatkan, “İki metre ara ile bulunan konut ya da arsaların arasındaki değer farkı oldukça fazla ve düşündürücü ” şeklinde konuştu. 

Bir taraf planın kaymağını yerken bir taraf cezalandırılıyor 

Polatkan, “Çatalköy ve Girne belediyelerinin birlikte hazırladıkları imar planı ile arazinizin değersizleştirilmek istendiğini biliyor musunuz?, Eğer bir arsanız varsa verandaları ile birlikte sadece 150 m2 bir ev yapabileceğiniz biliyor musunuz?, Bir tarafa 5 kat, 10 kat binalar yapılmasına izin verilirken siz 200 - 250 bin sterlinlik arazinize sadece 1.5 kat yani bir küçük köpek kulübesi büyüklüğünde bir ev yapabileceğinizi biliyor musunuz? Deniz kenarlarına bile 5 kat binalar yapılırken size tabanda sadece %20(1/5) ikinci katta %15 inşaat yapabileceğinizi biliyor musunuz? Sarı alan bölgesi ilan edilen arazilerinize çocuklarınız ile birlikte 200 m2 ev yapmanıza bile engel olunacağını biliyor musunuz? Sizlerle dalga geçenlere, kendi alt yapı beceriksizliklerini bahane ederek sadece ve sadece sizin arazilerinize yapacağınız inşaatları kısıtlama yoluna giden belediyelerin bu uygulamasına dur demeyecek misiniz? Birilerine üzümü salkım salkım yedirirken, size de sapını yiyin diyenlere dur demeyecek misiniz? Sizi sahil bölgesinde 8-10 katlı binalar ile Girne dağları arasına sıkıştıran, havasız ve temasız bırakanlara dur demeyecek misiniz? 

Aynı şehirde yaşayan insanlarımız yüksek kat ve oranlarla inşaat izni vererek ödüllendirilirken diğer taraf olan siz köy sakinlerinin cezalandırılmasına sessiz mi kalacaksınız?” diye de sordu.