“Savaşın ve göçün acılarını yaşamış olan biz Kıbrıslı Türkler, barış ortamının kıymetini çok iyi bilmekteyiz. Çocuklarımızın ve gelecek tüm nesillerin barış ortamında yaşamlarını sürdürmeleri için de elimizden gelen tüm gayreti göstermek zorundayız.

Son zamanlarda gerek Doğu Akdeniz’de yaşanan doğalgaz sorunu gerekse Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresinde açılmasının dillendirilmesi ülkedeki en sıcak gündemler haline gelmiştir.

Geçmiş yıllarda Birliğimiz de Maraş’ın Türk yönetiminde açılması ile ilgili bir çalışma yapmıştı. Ancak vurgulamak isterim ki; Maraş’ın Türk Yönetimi’nde açılarak eski sahiplerine verilmesini içeren önerimiz o dönemin konjektörüne uygundu. Hem bölge barışına hem de ülkede bir çözüme varılmasına olumlu katkı yapabilecek bir öneriydi.

Ancak, Maraş konusunu bugünün konjektörüne göre değerlendirdiğimde, zamanlamasının yanlış olduğu, bölgedeki gerginliği artırdığı, tansiyonu yükselttiği aşikardır. Doğu Akdeniz merkezli doğalgaz gerginliğinin yaşandığı bu dönemde tansiyonu düşürecek adımlara ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim.

 Öte yandan, birçok kişinin aksine, goğalgaz gerginliği çözüme vesile olabileceğinden uluslararası hukuk zemininden sapmamamız, haklı mücadelemizi bu temelde sürdürmeye devam etmemiz son derece önemlidir.

Bu duygu ve düşüncelerle, başta ülkemiz olmak üzere, çatışmaların yaşandığı ülkelerde ve tüm dünyada barışın egemen olmasını temenni ederim.”