Kardelen GÖKSU/ Gündem Kıbrıs Özel

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Gündem Kıbrıs’a kerpiç binaların ve eski okul binalarının hangi riskler altında olduğundan bahsederken, plansız yaşamanın da nasıl olduğuna değindi.

Şuan hala birçok vatandaşın yaşadığı kerpiç evler, birçok öğrencinin eğitim gördüğü eski okul binaları ve iş binalarının gelişi güzel tadilat edilerek ve deprem yönetmenliğinde gözetimden geçirilmediğinden bahseden Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, şu şekilde konuştu:

“Kerpiç binalar konut yapısı olarak mağara döneminden sonra geçilmiş bir sistemdir. 1940lı yıllara kadar yapımları devam etti genelde kırsal köy kesimlerinde daha yaygındı. 1974 en sonra yapımları tamamen durdu halen daha kırsal köy yerlerinde içerisinde insan kalan, gelişigüzel tadilat edilerek içerisinde kalınan binalardır.  Avrupa ülkelerinde bu binalar koruma altına alınıp restore ediliyor fakat bizim ülkemizde deprem kuşağında olduğumuzdan dolayı, özellikle 1974 öncesinden kalan evler ve kamu binaları var. Örneğin birçok okulumuz var, Lefkoşa Türk Lisesi, Türk Maarif Koleji, Namık Kemal Lisesi gibi bunların tümünün yeni deprem yönetmenliği ile gözden geçirilmesi, güçlendirilmesi gerekmektedir” dedi.

“BÜTÜN YAPILARIMIZIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ LAZIMDIR”

Eski yapılarda bir ihmal söz konusu olduğunu söyleyen Gürcafer, “Kerpiç evlerin beklide hiç birinin projesi yoktur, yığma tekniği ile yapılmıştır. Aslında doğru yapıldığı zaman bir tehlikesi de yoktur. Halen daha yapılıp kullanılabilir. Geçen gün Yiğitler Köyü’nde ki olayda evin yıkılmasının birçok sebebi vardır, eminim ki bir ihmal söz konusudur. Biz müteahhitler olarak sürekli söylüyoruz, güçlendirme hususunda bütün yapılarımızın gözden geçirilmesi lazımdır” diyerek konuştu.

“BU YAPILARIN KONTROL EDİLMESİ YOLLARDAN DAHA ÖNEMLİDİR”

Eski okul binalarının depreme dayanıklı olmadığından bahseden Cafer Gürcafer, “Bugün birçok yol yapıyoruz, milyonlarca lira para harcıyoruz. Bence bu yapıların kontrol edilmesi yollardan daha önemlidir. Yarın bir deprem olsa eğer ülkemizde birçok okulumuz yerle bir olacak ve dünya kadar çocuğumuzun da bu başımıza gelecek olayda molozlar altında kalma riski vardır. Şimdi soruyorum bu yollar mı acil, yoksa bu binaların önleminin alınması mı daha önemli? Kerpiç evler de bunlardan bir tanesidir, kerpiç evlerin de belli kurallar çerçevesinde taranması gerekmektedir” dedi.

“BİR YILDA 10 BİN KONUT YAPILIYOR”

Bir yıl içerisinde plansız bir şekilde yaklaşık 10 bin konut yapıldığından bahseden Gürcafer, “Konut olayı bir arz talep olayıdır. Konuta ihtiyaç varsa yapılır yoksa da yapılmaz. Bizim ülkemizde 2015-2018 yıllarını esas aldığımız zaman yılda yaklaşık 10 bin civarında konut yapılır. Bu 10 bin konutun 5 bini yerel taleptedir, 2 bini evlenmelerden ve boşanmalardan dolayı diğer 3 bini kişilerin çocuklarına aldıkları, 2 bin civarında se yurtdışından gelen Kıbrıslı Türklerin, 3 bin civarında ise emekliliğini burada geçirmek isteyenler içindir” dedi.

“KONUT STRATEJİSİ İÇİN BİR PLANLAMA YAPMAMIZ LAZIMDIR”

Konut planlanması olmadığından ve acilen yapılması gerektiğinden bahseden Gürcafer, “Bizim ülkemizde plansızlık söz konusu olduğu için, konut stratejisi için bir planlama yapmamız lazımdır. Ne kadar konuta ihtiyaç var, 2030 yılına kadar konut talebimiz ne olacak ve bu konutların nerelere yapılacağı konusunda bir planlamamız yok maalesef. Bu da son dönemde siyasetçilerimizin söylediği Sosyo Ekonomik Kalkınma Planının bir parçasıdır.  Plansızlık tehlikelidir, önünüzü görmeden ilerlersiniz ve iflasların olma olasılığı çok yüksektir. Umarım önümüzdeki dönemde, siyasetin bu plansızlık önceliği haline gelir ve planlı yaşamanın ne kadar önemli olduğunun ve bu dertlerin başımıza plansızlıktan dolayı geldiğinin farkına varırlar. Yoksa ne bizim ne devletin yapabileceği bir şey yoktur. Yarın herhangi bir firma Meserya’nın orta yerine 10 bin konut yapıyorum derse bunu engelleyecek herhangi bir yasal düzenleme yoktur. Süratle yasalaşmamız ve bu yasa çerçevesinde düzene gireriz” dedi.