Haberal Kıbrıslı'dan Rabia Çakmak'ın haberine göre, Lefke ve Çevre Köyleri Dayanışma ve Kalkındırma Derneği(LEKAD) Başkanı Hakan Oran, CMC (Kıbrıs Madencilik Ltd.Şti.)’den kalan atıkların insan sağlığı için ve doğal çevreyi koruma konusunda büyük risk taşıdığını belirtirken, CMC atıkları konusunda atılacak olan konuların bizzat halkı ilgilendirdiğini ve tehlikeli atıklar konusunda bir şeyler yapılmasının oldukça önemli olduğunun altını çizdi. Bölgede çalışmalar düzenleyen bilim adamlarının bölgedeki gölün temizlenmesi gerektiğini aktaran Oran, toprak ve gölün oldukça kirli olduğunu bu sebepten dolayı orada yetişmiş ve yetişecek gıda ürünlerinin daima tehlike taşıyacağını bildirdi.

“3 güvenlik kanserden öldü”

Lefke ve Çevre Köyleri Dayanışma ve Kalkındırma Derneği(LEKAD) Başkanı Hakan Oran, bölge halkının bu konuda duyarlı olduğunu bildirmesi yanında o bölgede yetişen sebze ürünlerini satın almadıklarını açıkladı. CMC tesislerine girilmesi dahilinde çok keskin bir kokunun insanı rahatsız ettiğini bunun da sebebinin kükürt olduğunu aktarmasının yanında CMC maden ocağına yakın yerlerde yaşamın ve üretimin olduğunu ve gerek iş yerinde çalışan üç güvenliğin kanser sonucu vefat ettiğini, halkın da birçoğunun guatr hastası olduğunu ifade etti.

“295 milyon dolarlık atık malzeme var”

Lefke ve Çevre Köyleri Dayanışma ve Kalkındırma Derneği(LEKAD) Başkanı Hakan Oran, Kükürt’ü temizlemenin uzun yıllar aldığını açıklarken, bu konuda bir şeyler yapılmasının hiçbir şey yapmamaktan daha kötü olduğunu ve bir yerlerden işe başlamak gerektiğine değindi. Yapılan tetkiklerde 295 milyon dolarlık atık malzeme olduğunu ifade eden Oran, normalde 400 milyon dolarlık bir maden hazinesi olduğunu aktardı. Yurt dışında yapılan araştırmalara göre dünya bakır rezervinin en çok 190 milyon ton ile Şili ülkesinde olduğunu açıklayan Oran, Kıbrıs’ta bu oranın 25 milyon ton ile aktarıldığını iletti.

“Kirlilik CMC yüzünden olmadı”

Son 40 yıl içerisinde maden atığını temizlenmesi ve bölgenin rehabilite edilmesi durumunda çok farklı olabileceğini gerek bölge halkını koruyabileceklerini gerek korunaklı maden çalışmalarına devam edileceğini kayıt etti. Güneyde altın çıkartıldığını ve Lefke bölgesinde altın rezervinin bulunmadığını ifade eden Oran, bölgede altın bulunması dahilinde başka ülkelerin bunu bırakmayacağını aktardı. Diğer bir konu olan Şeytan çamurundan bahseden Oran, bu maddenin asitten meydana geldiğini ve temas halinde eşyayı eritebileceğine değindi. Babasının da anılarının bulunduğu yazmış olduğu kitaptan bir demeç okuyan Oran, CMC maden ocaklarından bir çok insanın ekmek yediğini ve disiplinli bir şekilde işlerini yaptıklarını belirtmesinin ardından bölgede oluşan kirliliğin CMC’den kaynaklanmadığını çünkü işlerini titizlikle yaptıklarını açıkladı.

“Zehire göz yumuyorlar”

Lefke ve Çevre Köyleri Dayanışma ve Kalkındırma Derneği(LEKAD) Hakan Oran, hükümetin madeni sattığına fakat CMC’ye para vermediklerini dile getirirken, CMC’nin Kıbrıs halkı için birçok fedakarlık yaptığını bunlardan birinin de milli mücadele zamanında Amerika ile çalıştığı zamanlar bir çok dinamiti TMT’ye vererek savaşta kullanmalarını sağladıklarını aktardı. “Toprak bir devletin asıl unsurudur” diyen Oran, KKTC’nin kendi toprağının bile bile zehir dağıtmasına göz yumduğunu ve bu konuda iyileştirici adımlar atmak yerine bölgeyi sadece telle çevirdiklerini bildirdi. CMC tesislerinin tahrip edilip yağmalandığını aktaran Oran, CMC’nin yük taşıması için kiralan trenin bile bölge komutanına hediye edildiğini ve kendisinden müze açtıklarında gösterilmesi için geri istediklerini ve olumlu cevap aldıklarını kayıt etti.

“CMC ekonomik sorundur”

Lefke ve Çevre Köyleri Dayanışma ve Kalkındırma Derneği(LEKAD) Başkanı Hakan Oran, CMC için “ekonomik bir sorundur” demesinin ardından bölgede yaşayan halkın kira vermediklerini, inşaat için izinlerinin olmadığını, mülkiyeti olmayan konut ve halkevlerinin bulunduğunu aynı zamanda koçan ve emlak vergisinin olmadığını açıklamasının ardından “ekonomiye katkısı olmayan mülkiyet ekonomik sorundur” dedi.

“Ölenlerin çoğu kanserden öldü”

CMC’de bulunan 14 radyasyonel elementten sadece 12’sinin bulunabildiğini geri kalan ikisinin hala risk taşımakta olduğunu açıklayan Oran, radyasyon içeren bölgenin sadece tellendiğini fakat bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini radyasyondan hava ve toprak yoluyla etkilenebileceğimizi belirtmesinin yanında, bu konu hakkında yapılan çalışmada hem bölgeyi temizleyici hem maden çıkarmak için çalışma yürütülebileceğini ifade etti. 2000 yılına göre bölgede olan ölümlerin çoğunun kanser sebepli olduğunu ve bu konu hakkında hükümetten iyileştirici çalışma yürütmesini istediklerini aksi takdirde bölge topraklarının zehir üretmeye devam edeceğini bildirdi.