Hafta sonu gerçekleşen Milletvekilliği Erken Genel Seçim sonuçlarını Yeni Bakış gazetesinden Eniz Orakcıoğlu'na değerlendiren Sendika başkanları halkın iradesine saygı duymakla birlikte  ortaya çıkan tablonun ülke açısından çok da olumlu olmadığını vurguladı. Sendika Başkanlarının seçimin sonucuna dağıtılan vatandaşlık ve kırsal kesim arazilerinin etkisi olduğunu belirterek, “Maalesef küçük menfaatler, günlük çıkarlar uğruna gençlerimizin ve çocuklarımızın geleceği riske atıldı. Halk kendi kararını üretmiştir ve nasıl yönetilmek istiyorsa o doğrultuda oy vermiştir” dedi.

DEV-İŞ Başkanı Hasan Felek;

“Gelecekle ilgili sorunlar çözülmeyecek”

Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu'nun (DEV-İŞ) Başkanı Hasan Felek, bu seçimin demokratik bir seçim olup olmadığı konusunda soru işaretleri bulunduğunu vurgulayarak, “Son güne kadar 10 bin vatandaşlık, 4 bin kırsal kesim arsası ve bunlar gibi şeylerle seçim kazanılmasını Kıbrıs Türk toplumuna hakaret olarak kabul ediyorum. Bu sonucun da Kıbrıslı Türklerin geleceği ile ilgili sorunlarını çözmeyeceğine inanıyorum. Sandıktan çıkan bu sonuç uzun vadeli bir hükümet kurma ihtimalini zorlaştırmaktadır ve buna bağlı olarak ufukta yeni bir seçimin yakın bir zamanda tekrar görülebileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Geçmişte yaptıkları yapacaklarının göstergesidir”

Felek, sözlerini şöyle sürdürdü; “Çıkan sonuca bakıldığında halkın büyük bir çoğunluğunun UBP’nin kurduğu sistemden nemalandığı anlamını çıkarabiliriz. Bunun yanında küçük menfaatler, günlük çıkarlar uğruna gençlerimizin ve çocuklarımızın geleceğinin riske atıldığını da söyleyebiliriz. Öte yandan UBP’nin geçmişte yaptıkları da bundan sonra yapacaklarının göstergesi olacaktır. Maalesef günlük ve kişisel çıkarlar gelecekle ilgili kaygıların ve toplumsal çıkarların önüne geçmiş durumdadır diye değerlendiriyorum.”

Kamu-Sen Genel 

Başkanı Metin Atan;

“CTP’de hazmedemeyenler bu sonu hazırladı”

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Metin Atan ise, sandıktan çıkan sonuçta muhalefetin bu kadar geriye düşme nedenlerinden birinin Başbakana yönelik bel altı saldırıların da etkili olduğu yönünde düşüncelerin olduğunu belirterek, “Bunun yanında CTP’nin de kendi vizyonundan uzaklaşması da bu sonuçlara etki eden bir diğer nokta olmuştur. CTP bugün vizyonundan uzaklaşmasının sancısını çekmektedir. Bu noktada Başkan Tufan Erhürman’ın da suçlanması doğru değildir. Erhürman’ın bu ülkede kaliteli ve önemli kişilerin başında geldiğine inanmaktayım, ancak bu sonuç demektir ki CTP’nin kendi içerisinde bunu kabul edemeyen ve hazmedemeyen kişiler olduğunu ve bu sonu hazırladıkları anlamına gelmektedir” dedi.

“UBP’nin bu kadar oy toplaması düşündürücüdür”

Seçime katılım oranlarına da değinen Atan, oy kullanmayanların oranının çok yüksek olduğunu ve bunun çok üzücü olduğunu anlatarak, “Eğer vatandaş hak arayıp değişmesini istiyorsa sandığa giderek değiştirmesi gerekirdi. Bunların yanında konuşulan bunca yolsuzluk, hukuksuzluk ve adaletsizliğe rağmen sandıktan yine UBP çıkması kafalarda birçok soru işareti oluşturmuştur. UBP’nin yüzde 36 oy toplaması muhalefet yapanların vatandaşı inandıramama konusudur, ancak bu kadar yolsuzluğa rağmen halkın UBP’yi sahiplenmesi düşündürücüdür. Bu noktada muhalefetin vizyonunu ortaya koyamamasından ve sandığa gitmeyen yüzde 40’tan kaynaklandığını düşünüyorum” diye konuştu.

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan;

“Halk nasıl yönetilmek istiyorsa ona oy verdi”

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Ahmet Kaptan da, seçimlerin herkese hayırlısı olması dileğinde bulunarak, “Demokratik bir şekilde yapılan seçimlere kimsenin söyleyecek bir sözü olamaz. Halk kendi kararını üretmiştir ve nasıl yönetilmek istiyorsa o doğrultuda oy vermiştir. Demek ki bizlerin, vatandaşlıkların verilmesi, ülkedeki şaibeler, sağlık ve eğitim sisteminin bozulmasına karşı herhangi bir şikâyetimiz yoktur. Yollarımızın bu hale gelmesinden ve her gün artan trafik kazaları sonucunda kaybettiklerimizden içimiz yeteri kadar ağrımamıştır. Gelinen nokta bizim bu şekilde yönetilmek istediğimizi ortaya çıkarmaktadır. Bu doğru bir saptama değildir” dedi.

“Halkımız yarın yine oflayıp, ağlayacaktır”

Bu seçimin nasıl bu şekilde sonuçlandığını iyice analiz etmek ve ona göre kararlar üretmek gerektiğinin altını çizen Kaptan, “Yapılan vatandaşlık ve diğer her şey bu seçimin sonucunu etkilemiştir. Ama en önemlisi halkımız yarın yine oflayıp, ağlayacaktır, buna üzülmemek elde değildir. Ama dediğim gibi halkımızın almış olduğu karara da saygılıyım” şeklinde konuştu.

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil;

“Sonuç Kıbrıs Türk toplumunun iradesini yansıtmıyor”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil ise, seçim sonucunun Kıbrıs Türk toplumunun iradesini yansıtmadığını vurgulayarak, “Burada korkunç bir ortam yaratıldı ve seçim sonucuna etki edenlerden bir de sermaye sahiplerinin seçimden önce büyük paralar dağıtması oldu. Bunun yanında diğer bir etken, hiçbir şey değişmez mantığı yaratılarak bu çerçevede vatandaşların sandığa gitmeme eğilimiydi. Sandıktan çıkan sonucun bir diğer etkeni ise UBP’nin hükümet olanaklarını sonuna kadar kullanması oldu. Kısacası sandıktan çıkan UBP’nin dağıttığı vatandaşlıklar, kırsal kesim arsaları, seçim vaatlerinin sonucudur diyebiliriz. Fakat ben sonucun çok büyük bir başarı olduğunu düşünmüyorum” dedi.

“Ülke daha kötüye gidecek”

Ülkenin daha kötüye gideceğini belirten Elcil, “Tamamen belli bir sermaye gurubunun egemenliğinde bir yaklaşım olacaktır ve bu zihniyetin Kıbrıs Türk toplumunu daha ileriye götürme gibi bir anlayışı asla söz konusu olmayacaktır. Bunun yanında maalesef ki bizi korkunç günler beklemekte ve orta sınıf ortadan tamamen kalkıp ülkede zengin ve fakir diye 2 grup oluşacaktır. Öte yandan Trafik, sağlık ve eğitimin tamamen özele dönük olacağı şimdiden ortadadır, devlet okulu ve devlet hastanesi ortadan kalkacak tamamen özele yönelik girişimler yapılacaktır. Kısacası bu ülke parası olanın yaşayacağı, parası olmayanında hastalıktan öleceği veyahut okula gidemeyeceği bir durum yaratılacaktır. Ben bu ülke adına işlerin daha iyiye gideceğini sanmıyorum, bu bir geçiş sürecidir ve bu geçiş sürecinde Ada’nın Türkiye’ye entegrasyonu ile ilgili bir çalışma planlandığını düşünüyorum ve UBP’nin de yapacağının buna yönelik bir hizmet olacağına inanıyorum” diye konuştu.