Tarım ve Doğalkaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Kıbrıs Postası TV’de Gökhan Altıner’in sunduğu Sabah Postası programına konuk olarak gündeme ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Özellikle ekonomide yaşanan sorunların, her alana sıçradığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Sorunların sebebi hükümet değil ama çözmesi gereken hükümet” dedi.

Bankalara borcu olan insanların, dövizin yükselmesiyle taksitlerinin yüzde 50 oranında arttığına dikkat çeken Çavuşoğlu, “Öte yandan ithalatta yaşanan navlun fiyatlarının artması, dünya genelinde arz – talep dengesinin bozulması, tüketim maddelerinin fiyatlarını arttırdı” ifadelerini kullandı.

“Fiyatlara müdahale ediyoruz ama..."

Fiyatlara müdahale ettiklerini ancak ekonomik krizin çok büyük bir dalga şeklinde geldiğini ve yaptıkları müdahalelerin, o dalga içerisinde yok olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, üretimdeki artan maliyetin vatandaşın cebine yansımaması için devletin aylık ortalama 117 milyon TL destek verdiğine ama bunun yetmediğine dikkat çekti.

“Hayatı ucuzlatmak bu şartlarda mümkün değil"

“Hayatı ucuzlatmamız bu şartlarda mümkün değil. İnsanların gelirini arttırıcı bir adım atılmalı” diyen Çavuşoğlu, “Nasıl ki memura hayat pahalılığı vererek krizden korumaya çalışıyorsak, özel sektörlüyü de asgari ücret aracılığıyla bu krizden korumamız gerekiyor” dedi.

“Çadırlarda mutfak kurmak zorunda kalacaksınız, insanlar açlığa doğru gidecek"

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Asgari ücret hesaplanırken daha güzel bir yere çekilmesi, memura verildiğimiz gibi hayat pahalılığı oranının aktarılması gerekir. Aksi takdirde çadırlarda mutfak kurmak zorunda kalacaksınız, insanlar açlığa doğru gidecek. Biz siyasetçiler halkın içindeyiz,  gözyaşlarını, sefaleti herkesten fazla görüyoruz.”

“ KKTC’nin Türkiyesiz yaşama şansı var mı?"

Mevcut hükümetin Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, “Türkiye ile KKTC her zaman et ve tırnak. Yani KKTC’nin Türkiyesiz yaşama şansı var mı ki da destek alacağı ya da almayacağı konuşulsun? Bazı tartışmalar olabilir, o tartışmalar yapıldığı süreçte kalır, kalmalıdır da” dedi.

“Türkiye ile en iyi ilişkiyi ben kurarım yaklaşımını hele kendi partime hiç yakıştırmam"

“Türkiye ile en iyi ilişkiyi ben kurarım” yaklaşımına şiddetle karşı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Bu yaklaşımı hiçbir siyasi partiye yakıştırmam, hele kendi partimize hiç yakıştırmam” ifadelerini kullandı.

“Bu ay da memuru ödedik, yırttık yönündeki açıklamaları doğru bulmam"

“Bir devlet sadece maaş ödemek gailesiyle yaşayamaz” diyen Çavuşoğlu, Maliye Bakanı Dursun Oğuz’un, maliyenin içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek maaş ödemeleriyle ilgili yaptığı açıklamaları doğru bulmadığını ifade ederek, “Bu ay da memuru ödedik, yırttık yönündeki açıklamaları doğru bulmam. KKTC kendi kendine yetmeli” dedi.

“Eğer toplumu üzen bir görüntü varsa, bu Türkiye Cumhuriyeti'nden değil, bizimkilerden kaynaklıdır"

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sokakta, orada, burada konuşulan, bizim Ankara’nın memuru olduğumuz yönünde söylemler var. Kendi iradesizliğinden memur olmayı kabul etmiş olanlar olabilir. Ülkenin temsiliyetini buna büründürebilirler. Ama genel olarak Ankara’nın buradaki hükümetlerin ya da bakanların memur olarak görünmesi yönünde bir talebi yok. Ben şu an yedinci bakanlık görevimi yürütüyorum, Türkiye’de en üst seviyede görüşmeler gerçekleştirdik. Kendi makam arabalarını verdiler, otellerimizi ödediler, onurumuza yemekler verdiler. Kısacası, protokol ne ise onu uyguladılar. İmzaladığımız tüm protokoller de iki devlet arasında olacak şekilde imzalanmıştır. Eğer toplumu üzen bir görüntü varsa, bu Türkiye Cumhuriyeti’nden değil, bizimkilerden kaynaklıdır.”

“Başbakanın ahbap-çavuş ilişkisiyle bakan atamaması gerek"

Ocak ayında yapılması planlanan erken genel seçimler sonrası olası bir durumda UBP’nin iktidara gelmesi halinde nasıl bir kabine kurulması gerektiğine ilişkin fikri sorulması üzerine Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Mesele kimin bakan olacağından ziyade, ateşin sönmesidir. Önce yangın sönmeli. Ben müdür atarken her zaman tecrübeye ve çalışma disiplinine bakarım. Ahbap – çavuş ilişkisiyle müdür atadığım görüşmemiştir. Başbakanın da ahbap – çavuş ilişkisiyle bakan atamaması gerek.”

Kaynak: Kıbrıs Postası