Eniz Orakcıoğlu / Hüseyin Erdamar

UBP-DP azınlık hükümetinin “Ülke ekonomisi günden güne iyiye gidiyor” söylemlerine karşın sokaktaki insan yaşam koşullarının her geçen gün biraz daha geriye gittiğini vurguluyor. “Eelektrik, su, ev kirasını ödeyemiyoruz hatta boğazımızdan kesmemimze rağmen yine de borç faizlerinden kurtulamıyoruz” şekinde konuşan vatandaş, ülkeyi yönetenlere çağrıda bulunarak “1 aylığına da olsa siz de bu asgari ücretle geçinmeyi deneyin” dedi.

Vatandaş ne dedi?

Osman Kondoz; “Taksitleri ödemeye ömür yetmez”

“Maalesef ki aldığımız maaşlar bu ülkede geçinmemiz için yetmiyor. Biz evde 6 nüfusuz ve sadece market alışverişi için bırakın 2 bin TL’yi 10 bin TL’de yetmiyor. Maaşlarımız market alışverişine bile yetmezken, zaten yüksek olan ve sürekli zamlanan su, elektrik ve telefon faturaları için para kalmıyor. Günümüz şartlarında asgari ücretle çalışan birinin bugün ev alabilmesi imkansız denecek kadar zor ve ev taksitlerini ödemeye ömrü yetmez. Diğer yandan et günden güne pahalı oluyor, birçok insan evine doğru dürüst et bile alamıyor, alabilenlerde daha ucuz olduğu için Güneyi tercih ediyor”

Turan Tuluan; “Felakete sürükleniyoruz”

“Ülke ekonomisi öyle bir noktaya geldi ki, bugün ürünler, yiyecekler, kıyafetler faturalar zamlanırken maaşlar neredeyse yerinde sayıyor, esnaf ürünlerini satamıyor, günden güne her konuda felakete sürükleniyoruz. Evlenecek olan gençler kazançları ile ev alamıyor, alacak olsa taksitler altında eziliyor.”

Şevket Eldem; “Kazancımız geçinmemize yetmiyor”

“Gördüğünüz gibi geçinemediğimiz için Pazar günleri de çalışıyoruz. Kazancımız geçinmemize yetmiyor, yetmiş olsa zaten bizde Pazar günü evimize oturur veya çocuklarımızla denize giderdik. Ülkemizde maaş sistemi maalesef ki adil değil. Asgari ücretli 2 bin 175 TL’yken, memur maaşı 3 bin 4 bin civarlarında olması, müdürlerin 10 bin civarında, vekillerinde 12-15 bin TL maaş alması arada uçurumlar yaratıyor. Artık bu fiyatlar en düşük seviyeye göre düzenlenmeli”

Doğan Günay; “Geçinebiliyorum”

“Vatandaş geçinemediğini söylüyor ama karı koca çalışıyor, her gece restoranlar dolup taşıyor. Allaha şükür benim kazancım geçinmeme yetiyor ve düzenli olarak faturalarımı ödeyebiliyoruz.”

Salih Urfalı; “Memleketi çalıp çırpıyorlar”

“Bu ülkede cambaz olmazsan geçinmen imkânsız, bisikletle ipin üzerinden geçebilenler aldılar yolu gittiler. Bizede Türkiye’deki Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi bir lider lazım ki sistemi düzenlesin, ekonomik açıdan refaha kavuşabilelim. Erdoğan Türkiye’yi ekonomik açıdan her gün daha iyiye götürürken bizimkiler sadece hama humma derdinde. Bir gariban aç kaldığı için bir ekmek çalsın hemen hapse tıkılır, ama baştakiler memleketi çalıp çırpıp götürüyor ses çıkaran yok.

Ramazan Uzunkaya; “Faturalar altında eziliyoruz”

“1974 Barış Harekâtı gazisiyim e 23 seneder bu memlekette esnafım, geçinemediğim için 70 yaşına geldin hala çalışıyorum. Vatandaş kira bedelleri, elektrik, su ve telefon faturası altında eziliyor. Aldıkları maaşlar kimseye yetmiyor, bırakın para biriktirmeyi, artık kazançlar 1 aylık harcamalara yetmiyor. Taksitler o kadar yüksek ki herkes borç içinde yüzüyor.”

Erkan Urkan; “Karnımızı doyurmak için kredi çekiyoruz”

“Ailemizi geçindirebilmek ve faturalarımızı ödeyebilmek için ekstra işler yapıyor, 2-3 işte birden çalışıyoruz yine de yetmiyor. Faturalarımızı ödeyemediğimiz için elektriklerimiz kesiliyor, bulup buluşturup ödüyoruz sonra yine aynı durumla karşılaşıyoruz. Öyle bir hale geldik ki karnımızı doyurabilmek için bankalardan kredi çekmek zorunda kalıyoruz.”

Mustafa Ayrancıoğlu; “Erdoğan gibi bir lidere ihtiyaç var”

“Maalesef ülkedeki birçok vatandaş gibi bizde kazancımızla geçinemiyoruz. Ülkedeki adaletsizlikler ve politikalar vatandaşı bıktırdı usandırdı. 2 bin 175 TL asgari ücrete vatandaşın geçinmesini nasıl bekliyorlar ki bugün asgari ücret 4 bin TL olsa yine geçinmekte zorlanılır. Vekiller 12 bin TL maaş alırken vatandaşın kirasını faturasını ödeyememesi adil değil. birkaç ay vekiller ve bakanlarımızda asgari ücret maaş alsınlar ve bu ülkedeki vatandaşın ne yaşadığını anlasınlar. Bu sistemin değişmesi için tek bir yol var oda; ya Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sisteme bir el uzatacak, ya da onun gibi bir lider de ülkemizin başına getirtilecek.”

Afife Akgöz; “Bin bir zorlukla geçinmeye çalışıyoruz”

“Ekonominin günden güne kötüye gitmesi ve hayatın bu derece pahalılaştırılması sebebi ile iflas ettim, borçlarımı ödeyemedim ve dükkanımı kapatmak zorunda kaldım, bugün halen borç ödemeye çalışıyor, oğlumun yanında işçi olarak çalışıyorum. Baştakiler arık kendilerini düşünmeyi bırakıp birazda halkı düşünmeye başlamalı, halk için adımlar atılmalı. Diğer yandan yine faturalar altında eziliyoruz, market alışverişlerimizden kısmak zorunda kalıyoruz, kısacası bin bir zorlukla geçinmeye çalışıyoruz. Kredi kartlarımızın bile sadece faizlerini ödeyebiliyor, borçlar içinde boğuşuyoruz.”

Mehmet Akgöz; “Hükümet sadece izliyor”

“Baştakiler daha ceplerini doldurmadılar mı, sıra vatandaşın hakkını korumaya ne zaman gelecek. Esnaf kan ağlıyor, vatandaş geçinemiyor, ev bark sahibi olmak için veya iş yerlerini yürütebilmek için borç çeken vatandaş bankaların yüksek faizleri altında ezilmeye devam ediyor. Günden güne pahalı olan elektrik, giyim, yiyecek, su gibi kalemler vatandaşın belini büküyor, hükümet ise sadece izliyor.”

Ahmet Şahin; “Günden güne kötüye gidiyoruz”

“Ülke şartlarında geçinmek günden güne zorlaşıyor. Ben esnafım ve haftanın 7 günü çalışıyorum, yinede geçinemiyorum. Piyasa çek üzerinden çalışıyor, çeklerde 3-4 ay sonraya yazıldığı için tıkanıklık oluyor. Diğer yandan zamların altında vatandaş eziliyor, her şey dünya pahası, kiralar, faturalar derken elde avuçta hiçbir şey kalmıyor. Bakanlar ve vekiller 10-15 bin TL maaş alırken asgari ücretin 2 bin 175 TL olması hiç adil değil”