Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu ve Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan, basın toplantısı düzenleyerek Girne-Çatalköy İmar Planıyla ilgili bilgiler verdi.

Resmi Gazetede 16 Şubat 2018 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren İmar Planı, 20 yıl geçerli olacak; 5 yılda bir talep olursa revize edilebilecek.

İmar Planına göre, artık 5 yıldızlı otellere izin yok; ancak 100-150 kişilik butik otel veya ilgi turizmi amaçlı konaklama mekanı açılabilecek.

Uzun yıllardır 10 kata kadar bina izni verilirken; yeni hayat bulan  İmar Planı’yla kat izinleri ana yollarda 7, ara yollarda 5’e indirildi.

Dünya ortalamasında şehirlerin nüfuslarının yüzde 7-10 civarında öğrenci barındırabildiği göz önüne alınarak, Girne’de şu an 5 aktif 2 izinli üniversitenin 18 bin civarında öğrencisi bulunmasından dolayı yeni üniversite kampüsü için izin verilmeyecek.

Önceden mahalle aralarında istenmeyen gürültülere neden olan bar veya ağıl gibi yapıların varlığına müsaade edilmeyecek.

Bugüne kadar 1000 metrekare araziye 2000 bin metrekare inşaat yapılabilirken İmar Planı’yla inşaat alanı 1600 metrekareye çekildi.

Askeri alanların gelecekte terk edilmesi halinde bu alanlar sadece kamusal amaçlı kullanılacak. Hali araziler de plana uygun kamu amaçlı kullanılabilecek.

GÜNGÖRDÜ:  “KAOSUN BAŞLANGICI OLDU”

Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’nde gerçekleştirilen basın toplantısında ilk sözü alan Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Girne’de 1985-1986 yıllarında eşdeğer tapularının verilmesiyle yatırımların hızlandığını ve uzun yıllar plansız süren yapılaşmanın 92-93’den itibaren emirnamelerle arzulanana da ulaşamadığını belirtti.

Güngördü, sonrasında 25 kata kadar izin vermeyi öngören hükümetin, halkın tepki göstermesi üzerine 2010 yılında ani bir kararla 10 kata kadar izinlendirmeye gittiğini, halkın ve belediyenin zaafiyet göstererek itiraz etmediğini, hukuki yollara başvurmadığını söyledi.

İmar yasasında bu konuda hükümler olduğunu ancak o dönemde bu hükümlere uyulmadığını dile getiren Güngördü, “Tüm bunlar bugün yaşanan kaosun başlangıcı oldu” dedi.

Güngördü, 2014 yılında göreve gelmesiyle çoğu uygulamanın sürdürülebilir olmadığını görerek imar planı için karar aldıklarını ve Çatalköy belediyesiyle görüşerek onların da durumdan rahatsız olduğunu öğrenip 2016 Şubat’ta imar planı için çalışmaya başladıklarını anlattı.

Belediye’ye şehir planlamacıları alarak 2 belediyenin 23 ay boyunca kendi kaynaklarını kullanarak İmar Planı hazırladığını ifade eden Güngördü, Birleşik Kurulun 19 Ocak 18’de toplanarak planı onayladığını, planın 16 Şubat’ta resmi gazetede yayınlandığını söyledi.

İmar planı için yaptıkları çalışmaları anlatan Güngördü, tüm uğraşlarına rağmen beyaz bölgede 5 kat sınırlamasını kabul ettiremediklerini, 5 yıldızlı otel izninin kaldırması nedeniyle de “yatırım karşıtı” olmakla suçlandıklarını belirtti.

Girne’nin altyapısının şu anki öğrenci sayısını bile kaldıracak durumda olmadığına işaret eden Güngördü, “18 bin öğrenci nüfusa oranlandığında bilime de aykırı, altyapıların geliştirilmesi için zaman lazım” dedi.

“EMİRNAMELER YATIRIMCININ KAOSUDUR”

Güngördü, yıllardır yürürlükte olan emirnamelerin yatırımcının kaosu olduğunu, 7 kat izni var diye yapılan yatırımın çıkarılan emirnameyle 3 kata indirilmesiyle güvenilmez ortamlara neden olduğunu söyledi.

İmar Planı sayesinde 5-7 yıl sonra emlak değerlerinin artacağını, trafiğe rahatlama getirileceğini, kişi başına düşen yeşil alanın arttırılabileceğini belirten Güngördü,  ulaşım planına sahip tek bölgenin Girne olduğunu ancak Doğu çevre yolunun hizmete girememesi nedeniyle trafikte sorunlar yaşandığını belirtti.

Güngördü, Türkiye’den gelen suyla ilgili protokolün imzalanmasıyla 3 yıldır su ve kanalizasyon konusunda yatırım yapamaz durumda olduklarını, 2.5 yıldır kendi kaynaklarıyla geçici çözümlere gidildiğini, geçiş döneminin uzamasıyla belediyelerin çaresiz kaldığını anlattı.

Arıtma konusunda ihale aşamasına geldiklerini ancak adım atamadıklarını belirten Güngördü, Yılan Adası civarında yapılması planlanan arıtma tesisinin de Çatalköy’e nakledildiğini söyledi.
İmar Planıyla doğru ve güzel bir iş yaptıklarına inandığını belirten Güngördü, planın hazırlanmasında emeği geçen herkese ve İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’a teşekkür etti.

HULUSİOĞLU: “ İMAR PLANI BİR MİLATTIR”

Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusioğlu ise, Girne-Çatalköy İmar Planı’nın bir milat olduğunu, emirnamelerle idare edilmeye çalışılmasının sağlıklı olmadığını vurguladı.

Annan Planı döneminde hızlı bir etkileşime giren bölgenin zamanla çoğu konuda yetersiz kaldığını belirten Hulusioğlu, “merkezi arıtmanın olmayışı, su konusunda yaşananlar, İmar Planı’nın herkes tarafından desteklenerek sürecin hızlanmasına sebep oldu” dedi.

Bu İmar Planı’nın diğer bölgelere de cesaret vererek, örnek olduğunu ifade eden Hulusioğlu, “Diğer bölgelerin de imar planı konusunda çalışmaya başlaması ülkenin geleceği için çok önemli” diye konuştu.

Hulusioğlu, önceki hükümetlerin de plana aktif destek olmasa da set koymamasının güzel bir başlangıç olduğunu dile getirerek, plana katkı koyan herkese teşekkür etti.

TÜRKMEN: “YEREL YÖNETİMLERİN ONAYIYLA GEÇEN TEK PLAN“ 

Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan da, 1989 yılında çıkan 55/89 İmar yasası emretmesine rağmen bir ülkesel fizik planının 26 yıl sonra 2015 yılında yapıldığını anımsatarak, “bu da merkezi hükümetlerin planlamaya verdiği veya vermediği değeri göstermektedir” dedi.

Girne ve Çatalköy Belediye Başkanlarına gösterdikleri siyasi cesaretten dolayı teşekkür eden Yiğitcan, onların destekleri olmasaydı kendilerinin ekonomik ve personel yapısının sürdürülebilir olmadığını belirtti.

Rantın çok yüksek olduğu bir bölgede planı 3 ayda tamamlamanın ciddi bir başarı olduğunu vurgulayan Yiğitcan, 55/89 sayılı yasanın siyasi talep olmadan İmar Planı başlatılmasını engellediğini, Mağusa’nın çalışmalarının da bu nedenle 2016’da başlayabildiğini söyledi.

Güzelyurt’ta ise yazılı bir talep olmadığı için ellerinin bağlı olduğunu anlatan Yiğitcan, Girne’de belediye başkanlarının bu planı desteklemelerinin takdire şayan olduğunu belirtti.

Yiğitcan, bu İmar Planı’nın Birleşik Kurul’da yerel yönetimlerin onayıyla geçen tek plan olduğunu da dile getirerek, bu planın belediyelere rağmen değil belediyelerle yapılmasının da çok önemli olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’a da hiç uzatmadan planı 24 saatte resmi gazetede yayınladığı için teşekkür eden Yiğitcan, “Yayınlanmasaydı rafta kalan bir çalışma olmaktan kurtulamazdı” dedi.