Straw, 1960’ta kurulan devleti ihlal eden Kıbrıslı Rumların ardından Yunanistan’ın da 1974’te adada Enosis gerçekleştirmeye çalıştığını söyleyerek, bunun sonucunda Kıbrıslı Türklere karşı inanılmaz bir katliam yapıldığını belirtti.

Sonraki yıllarda dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Kıbrıs sorununa ilişkin birçok çalışmayaptığını ve inanılmaz ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Straw, 2004 yılında gelinen noktada Rum lider Tasos Papadopulos’un referanduma karşı durduğunu ve bunun için bir de kampanya yürüttüğünü anımsattı.

Bunun büyük bir hata olduğuna işaret eden Straw, Avrupa Birliği’nin Güney Kıbrıs’ı tek taraflı birliğe kabul etmesinin yanlış olduğunu ve bu nedenle ortaya çok fazla sorun çıktığını kaydetti.
Straw, gelinen noktada Rum tarafının herhangi bir şey paylaşmaya gerek duymayacak bir konumda olduğunu da dile getirerek, “Zaten uluslararası ortamda tüm adayı temsil edebiliyorlar. Avrupa Birliği ve tabii ki diğer ortamlarda da belirli bir statüye sahipler” dedi.

İki toplumlu, iki bölgeli federal çözümarayışlarının bir sonuca ulaşamadığını da kaydeden Jack Straw, Güney Kıbrıs’ın kuzeyi kendine dahil etmek istediğini belirtti.

İki devletli bir çözümün öncelikle akıllarda oturması gerektiğini söyleyen Straw, özellikle iki toplumlu yapılarda toplumların birbirleri ile normal bir şekilde yaşayabilmeleri açısından bunun daha kolay ve uygun olduğunu vurguladı.

Straw, “Covid’i bir kenra bırakırsak, halkın iç içe kaynaşabilmesi lazım. Ama tabii ki üst düzey yöneticiler olsun, milletvekilleri olsun, Bakanlar olsun İngiletere’de de iki devletli çözüm anlamında çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

İngiltere’nin bu noktada önemli bir role sahip olduğuna da işaret eden Straw, Kıbrıs’ta imza sahibi bir devlet olduklarını anımsattı.

Amerika Birleşik Devletleri’nin de önemli bir ülke olduğunu ve Yunanistan’dan fazla Türkiye’ye ihtiyaç duyduğunu kaydeden Straw, Yunanistan ve Rum tarafının bu bağlamda yaptıkları lobi faliyetlerinin de iyi izlenmesi gerektiğini söyledi.

Doğrudan uçuşlarla ilgili görüşünü de dile getiren eski Bakan Straw, kendi döneminde buna çok yaklaştıklarını ve bunun planlamasını dahiyaptıklarını anımsatarak, “Doğrudan uçuşlarıaçabiliriz çünkü biliyorsunuz ki Kuzey Kıbrıs’ta tatil yapan İngilizler var, tabii ki Avrupa Birliği’ni ilgilendiren konular da var. Ama doğrudan uçuşların olması çok önemli çünkü normalleşmenin bir parçası. Sembolik anlamda da çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Güney Kıbrıs’ın mali destek aldığını, ancak KKTC’nin çok fazla parası olmadığını da vurgulayan Straw, Türkiye’nin büyük ve kaynakları olan bir ülke olarak Kıbrıslı Türklere destek olduğunu söyledi.

Straw, Rum tarafının konumu gereği, istediği bilgiyi yaymak için daha fazla fırsata sahip olduğunu da dile getirerek, dünyanın Kıbrıslı Türklerin ne yaşadığı hakkında hiç bilgisi olmadığını belirtti.

Straw, “Onlar 1960’da ne olduğuyla ilgili hiçbir fikre sahip değiller. 1974’de ne oldu onu da bilmiyorlar. Ve Kıbrıs adasında iki tarihte ne yaşandı hiçbir fikirleri yok. Birşeyler yaşandı Türk askerleri geldi kurtardı, yoksa bir katliam yaşanacaktı gibi şeylerle ilgili hiçbir fikirleri yok” dedi.

Bu durumda bir devlet olarak KKTC’nin bütün kriterleri karşıladığını ancak devlet olarak kabul edilmediğini de söyleyen Straw, bu noktada İngiltere Hükümeti’nin KKTC’yi tanıma yolunda bir adım atarak doğrudan uçuşları başlatabileceğini belirtti.