Rum Yönetimi’nin Larnaka üzerinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) tatil amacıyla gelmeye çalışan İsrailli turist kafilesini gözaltına almasının yankıları sürüyor. 

Yapılan diplomatik girişimler sonrasında göz altına alınan kafilenin KKTC’ye geçişine izin verildi. İsraillilerin bayram süresi olan 15 gün boyunca geçişlerde bir sıkıntı yaratılmayacağı sözü verildi. Ancak 15 gün sonrası için neler yaşanacağı bilinmiyor. 

Yaşananlar turizmciler arasında büyük sıkıntı yarattı. Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu, sorunun aşılması için Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade ederken, Otelciler Birliği Başkan Vekili Ercan Turhan da Türk Hava Yolları’na artık daha büyük görevler düştüğüne vurgu yaptı, Rumları bu girişimlerinden dolayı kınadı. 

Ataoğlu: Diplomatik girişimler yapılıyor 

Yaşanan sıkıntıyla ilgili olarak Diyalog TV’de yayınlanan Detay programına telefon aracılığıyla bağlanan Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, “İsrail’de tanıtım gerçekleştirdik ve Rum kapısını kullanarak Kuzey’e geçmelerini sağladık. Bu etkinlik gayet de iyi gidiyordu. 20 bin turist olarak başlamıştık, sonrasında 40 bine yükseldi rakam 70 bini konuştuk. Rumların rahat durmayacağını tahmin ediyordum. Güney’deki otellerde boşluklar oluşmaya başlayınca oradaki turizmciler isyan etmeye başladı ve bu durum ortaya çıktı. 

Bu sıkıntının giderilmesiyle ilgili Dışişleri Bakanı, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanı Müsteşarına da bilgiler verdim. Yapılan çalşmalar sonrasında Güney’deki İsrail elçiliğinin İsraillilerin bayram süresi içerisindeki girişlerinde (15 günlük süreç) bir sıkıntı yaşanmayacağı bilgisi verildi. 15 gün sonra ortaya çıkacak soruna nasıl bir çözüm bulabiliriz noktasında paydaşlarla birlikte çalışıyoruz” dedi. 

Esenyel: Irkçılığı körüklüyorlar

Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Esenyel de yaşananlar nedeniyle Rumları kınadı. Esenyel, şöyle konuştu: “Rumların bu yaptığı engellemeler ne insan haklarına sığar ne de insanlığa bir kere dünyada Kişisel Seyahat Özgürlüğü diye bir hak vardır. Buna göre Rum tarafı suç işlemektedir çünkü bu hakkı ihlal etmiştir. Rumların bu tavrı ırkçılıktan başka bir şey değil bu tavırları kendilerine sempati duyanlar tarafından da onaylanabilir bir tavır değildir. Bu gibi uygulamaları iki toplumu birbirinden uzaklaştırır ayrılıkçılığı ve ırkçılığı körüklemekten başka bir şeye de yaramaz. Kıbrısın kuzeyi kendi başına özgür bir devlettir. Bu yaptıklarının bedelini ödeyecekler bunu bir Avrupa Birliği ülkesine veya İngilizlere yapamazlar Schengen Vizesi ile gelen insanlara yapıyorlar bunu o insanlar üzerinde  bir korku yarattılar ama bunu kabul etmemiz mümkün değildir.” 

Turhan: THY’ye büyük görev düşüyor

Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkan Vekili Ercan Turhan da Rumların turizmde kıskançlıklarının tavan yaptığını ifade etti: “Otelcilerimiz ve casinocularımız başarılı işler yaparak turizmi büyütüyorlar. Rumların bunu çekememezlikleri hat safhaya ulaşmış durumda. Biz bunu İran’da da yaşadık. Yaptıkları baskıyla burada yapmayı planladığımız toplantıyı iptal ettirdiler. İnsanların seyahat özgürlüklerini kısıtlıyorlar, bunu kınıyoruz. Biz ülkeye daha fazla turist getirmek için gayretlerimizi sürdüreceğiz. Burada THY’ye büyük görevler düşüyor. Ayrıca Türkiye ve Kıbrıs makamlarının ortak bir sinerjiyle hareket ederek İsrail tarafından Rumlara baskı yapılması ve bu kararın geri alınması noktasında hareket etmeleri gerektiğini düşünüyorum.”

Kırca: İsrail Büyükelçiliği’nin baskılarıyla geçtiler

İsrailli kafiyeli Kıbrıs’a getirenlerden biri olan Merit Otelleri Marketing Koordinatörü Leyla Kırca da havaalanında yaşanan olayları anlattı: “Yarın akşam (bu akşam) İsraillilerin yılbaşı kutlaması, bayramı… Bu nedenle hem Rum tarafına hem de Türk tarafına çok sayıda İsrailli tatil için geliyor. Dün (önceki gün) Larnaka havalanındaki polisler İsrail’den gelen turistleri once sağa sola ayırdılar sonrasında 16 kişiyi tutukladılar. Daha sonar da 42 kişiyi tutuladılar. 

Aralarında yaşlı insanlar da vardı. Saat 19.00’dan gece yarısına kadar tutukluydular. “Neden?” dedi insanlar cevap alamadılar. “Kuzey’e geçemezsiniz” dediler. Hiçbir şey fayda etmedi.  

İsrail Büyükelçiliği’nin baskılarıyla insanları serbest bıraktılar ve Kuzey’e geçmeleri sağlandı. 

“İsrail’deki turizmciler de tepkili”

Diplomatik girişimler sonucunda 15 gün yani bu bayram süresinde geçişlere izin verilmesi kararı alındı. 15 gün sonra herhalde bu girişe onay vermeyecekler. Burada büyük bir düğünümüz vardı, şimdi ne olacak ben de bilmiyorum. Bayram olduğu için İsrail’deki devlet organları kapalı. Hemen sonrasında tüm kapıları çalacağız bizler de bu durumun ortadan kalkması için. Zaten İsrail’deki turizm operatörleri de büyük tepki gösterdi. Ekim ayının sonuna kadar bir çok satış oldu, ikinci bir bayram var çünkü. Rezervasyonlar yapıldı, altından kalkılamayacak bir zarar olur”