Ülkedeki bütün sektörlerde olduğu gibi, internet hizmetlerinde de sıkıntı büyük. Türkiye’den ithal edilen internetin fiyatlandırılmasında yaşanan anomaliden, Telefon Dairesi’nden kaynaklanan sorunlara, yasalardaki eksik ve yetersizlikler nedeniyle yaşanan haksız rekabete kadar birçok sorun, vatandaşın fahiş fiyatlara satın aldığı internetten gerekli randımanı alamamasını getiriyor.

Yeni Bakış’tan Eniz Orakcıoğlu'na konuşan ülkenin en eski iki internet sağlayıcılarından Alptürk ve Civisilli,  Telefon Dairesi’nin yıllardır değişmeyen Fiyat Tüzüğü nedeniyle, sağlıklı bir internet hizmeti sağlanamamasının yanında, internet hizmetlerindeki fiyatlandırmalarda da fahiş fiyatların ortaya çıktığını belirtti.

İnternette kaliteli ve ucuz hizmet verilebilmesinin yasa ve mevzuatın yeniden ele alınıp değerlendirilmesinden geçtiğine dikkat çeken Alptürk ve Civisilli, devletin bu alana sahip çıkarak tekelleşmenin önüne geçmesini talep etti;  ülkenin internet altyapısı, haksız rekabet koşulları ve iletişim yasaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.


“Fiyat tüzüğünde anomalilikler var”

İnternet Sağlayıcısı Mehmet Alptürk, Telefon Dairesinin yıllardır değişmeyen fiyat tüzüğünde birçok anomalinin yer aldığını belirterek, “Eğer ofisinize fiber hat istiyorsanız, Telefon Dairesi’nin size verdiği fiyat kablolu internet hattı fiyatıdır. Sayıları hızla artan yurt ve apartmanlara hızlı internet sağlanması gerekiyor, ancak hızlı interneti buralara götürmek için bir fiber veya altyapı şart, bunları ise karşılamaya kalktığınızda bu kez de fiyat çok yükseliyor. Bunu göze alan birisi, bir kereye mahsus bu yüksek tutarı ödeyip fiberi çektiriyor. Hızlı internete ihtiyacınız olduğunda ise, örneğin 10 megabit internet almak durumunda kalıyorsunuz. Buradaki sorun ise, fiber hat için verdiğiniz paraya ek 10 megabitin aylık fiber hat kirası, tüzükteki adıyla kablolar lokal bağlantı kirası, yani aylık bakım kirası olarak 643 TL’yi de ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu fiberi çekene kadar maalesef vatandaştan gizleniyot, hat çekildikten sonra da bu meblağ, bakım parası adı altında vatandaştan talep ediliyor” dedi. 

“Fiber hat kira ücretleri çok yüksek”

Alptürk, sözlerine şu şekilde devam etti; “Sadece çekilen 10 megabit internet hat kira ücreti 643 TL, bunun yanında tesis ücretleri ve Bin 309 TL artı KDV 10 megabit internet ücreti vardır. Hangi vatandaş veya şirket bu çağda 10 megabit internet için ayda 2 bin TL verebilir. Bu yüksek bir rakamdır. Burada yanlış olan Telefon dairesi’nin aldığı fiber hat kira ücretleridir. Bunun yanı sıra yurt gibi büyük işletmeler içinde 10 megabit internet yetersiz kalmakta, bu gibi mekanlara 50 megabit bir internet gerekmektedir. 50 megabitin aylığı ise 3 bin 500 TL’dir, 50 megabitin aylık kira ücreti de değişmekte ve aylık Bin 285 TL’ye gelmektedir. Bazı durumlarda ise, bazı ISP’ler üç kağıt çeviriyor, Telefon dairesi maalesef alttan gizli işler yapıyor.”

“Telefon Dairesi zarar ediyor”

İnternet Sağlayıcı Mehmet Civisilli ise, fiber hat çekmenin çok pahalı olduğuna işaret ederek, “Ben uzunca bir süre önce Ortaköy bölgesinde Fiber hattı 10 bin sterline çekmiştim. Telefon Dairesi Fiyat Tüzüğünde ISP’lere (İnternet Sağlayıcılarına) kotanın üzerinde internet alanların ücretlendirmelerini daha uygun fiyatlara yapmaları yönünde madde var. Yani, ISP’ler için Telefon Dairesi’nin fiyat tüzüğünde, internet gücü arttıkça fiyatın düştüğü gözlemlenmektedir. Yani pazarda toptan mal almak gibi. Özetle, küçük ISP’ler birim fiyatına daha çok ödemekte, Büyük ISP’ler ise belli kotanın üzerinde aldıkları için daha uygun para ödemekte. Bu uygulamaya göre de, Telefon Dairesi zarar etmekte ve bu saçma sapan fiyat tüzüğüne göre dairenin 10 Liraya aldığı malı, Büyük ISP’lere 5 Liraya satmaktadır. Küçük ISP’lere ise ürün 50 Liraya satılmaktadır.”

“Daire sattığı hizmetin arkasında durmuyor”

Civisilli, interneti sağlayanın Telefon Dairesi olduğuna dikkat çekerek “Daire saat 14.00 veya 15.00’te kapatıyor ve sattığı internetin arkasında durup hizmet veremiyor. Hatlar ve altyapılar çürüdü. Ülkede, ISP’ler için internet alımı ise, tekelleşti. Ben ISP’yim ama interneti alacağım başka bir alternatifim yok. Sözleşmelerimizde de, Telefon Dairesi dışında çıkış yasaktır yazmaktadır” şeklinde konuştu.

“Kötü malı pahalıya almaktayız”

Bu konuyu Ombudsmana da yazılı ve sözlü olarak ilettiklerini anlatan İnternet Sağlayıcıları, “KKTC’de interneti pahalı, hizmeti ise kötü ve eksik almaktayız. İnternet sağlayıcısı tekel olması nedeniyle pahalıdır, altyapının çürümüş olması ve telefon dairesi’nin de hizmetin arkasında durmaması nedeniyle ülkedeki internet kalitesi kötüdür. Sonuç olarak, hem biz hem de vatandaş, kötü malı pahalıya almaktayız” diye konuştu.

“Telefon dairesi’nde suç yok”

Telefon Dairesi’nin Türk Telekom’dan internet alırken farkına varmadan bir yanlışlık yaptığının altını çizen Alptürk, “Türkiye’den alınan internet bizdeki gibi alınan miktar arttıkça azalan bir bakiye üzerinden değil. Orada sabitlenen bir fiyat var. Belli bir miktarın üzerinde fiyat sabitlendi. Telefon Dairesi Türk Telekom’dan aldığı internetin fiyatı sabit kaldıkça, daire buradaki ISP’lere aldıkları miktar arttıkça fiyatı düşürüyor ve zarar ediyor. Bu noktada, Telefon Dairesi de suçlu olan taraf değil, çünkü daire yetkilileri fiyat tüzüğünü günün koşullarına göre düzenleyip ilgili bakanlığa iletmiş ancak bununla ilgilenen olmamış ” dedi.

“BTHK hiçbir şey yapmadı”

Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun ise, (BTHK) haksız rekabetin önlenmesi ve vatandaşın sağlıklı hizmet alması için ISP’lere yol göstermesi ve teşvik etmesi gerektiğini vurgulayan Alptürk, “ Fiyat tüzüğündeki yanlışlıkları Telefon Dairesi ve Mühendisler BTHK’ya bildirmiş olmalarına rağmen BTHK bu konuda hiçbirşey yapmamış” şeklinde konuştu.

“Daire kendini ticari müessese olarak görmüyor”

Alptürk, Telefon Dairesi’nin az da olsa altyapılara yatırımlarını yaptığını belirterek, “Yanlış olan dairenin fiyatlamalarda kendini ticari müessese olarak görmemesidir. Ticari müesseseler müşterileri ile çalışır ama, Telefon Dairesi bizi müşteri olarak görmüyor, bizleri hırsız olarak görür” diye konuştu.

“Birileri yatırımı engelliyor”

Civisilli, Telefon Dairesi’nin 20 yıldan beri, altyapıya zorluklara karşın en alt düzeyde yatırım yaptığını, bunun dışında ise hiçbir şekilde iyileştirmeye gitmediğine dikkat çekerek, “Kısacası Telefon Dairesi önümüzü açacak hiçbir yatırım yapmamıştır. Bu durum Telefon Dairesi’nin suçu değildir, ama gerçek de tam da budur. Burada amaç telefon dairesi’ni özelleştirmek olduğu için ve Kıbrıs Türk Hava Yolları’nda olduğu gibi dairenin yatırım yapması engelleniyor. 20 senede herkes aya çıktı biz hala  ADSL 4 megabiti zor çekiyoruz” dedi.

“Dünyada standart Wireless değil, Adsl’dir”

Yeni yapılan inşaatlara ve apartmanlara telefon kablolarının döşenmesi gerektiğini de vurgulayan Alptürk, “Ancak bugün hala bu kabloları döşemiyorlar, işte internet gerçeği budur. Apartman yapan müteahhit dairenin içerisine her şeyi döşemekte fakat maliyeti düşük olsun diye telefon kablosunu eksik bırakmakta. Zorlayıcı bir yasa olmadığı içinde daireyi alan vatandaş telefon hattı olmadığı için ADSL kullanamıyor. Bu sefer de, Wireless’e(kablosuz internete) yöneliyor. Eğer hizmet kalitesi istersek ilk olarak telefon dairesi’nin fiyatı düşürmesi gerekir. İkinci olarak da, apartmanlara kablo bağlantısı yani altyapının mecbur edilmesi şarttır. Şu da bilinmelidir ki, dünyada standart wireless değil, kablolu internet olan adsl’dir” dedi.

“Telefon Dairesi WDSL’i satamayacak”

İnternet’te yeni bir teknoloji olan WDSL’in önemine de dikkat çeken  Alptürk, “Bu teknolojinin bizde de alt yapısı kurulmuştur ve bu internetle 50- 60 megabite kadar internet alınabilmektedir. Bu ağ da bölgelere kurulan dolaplarla dağıtılacak ama, apartmanlara kablo döşenmemesi nedeniyle, vatandaş WDSL’i kullanamayacak. Vatandaşa bir uyarıda bulunmak istiyorum, daire alırken altyapısında internet kablosu döşenmiş mi buna iyice bakın” şeklinde konuştu.

“Call Center veya ISO 20000 belgesi cezası yazıyorlar”

Mehmet Civisilli ise, Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun (BTHK) İnternet Sağlayıcılarını kurduğunu anlatarak, “BTHK yanlışları düzelteceğine, bizim gibi küçük ISP’lere çeşitli sebeplerle cezalar kesmektedir. Call Center’ımız veya ISO 20000 belgemiz yok diye bize ceza kesmeye başladılar. Biz bu adadaki ilk ISP’lerdeniz, yıllar önce 3-5 ISP hizmet verirken, şimdi yasa ile 50  ISP oluştu. Ve kurum Telefon Dairesi’nden başlayıp bazı şeyleri düzene sokacağına, en alttan başlayıp işini düzgün ve dürüst yapan küçük ISP’lere ceza kesmektedir. Burada acı olan Call Center dayatmasıdır, ben buna karşıyım çünkü, ben firma olarak bu malı Telefon Dairesi’nden satın alırım, Daire 15.00’te paydos eder , ben call center bile koysam, saat 15.00’ten itibaren arayacak olan müşterinin arızası telefon dairesi’nden kaynaklanırsa, müşterimin sorununu çözemem ve onunla dalga geçmiş olurum. Bu nedenle de call center oluşturmayacağım” dedi.

“Pasta fazla dilime bölündü”

Şu an KKTC’de birçok ISP’nin hizmet verdiğini anlatan Mehmet Alptürk ise, “Pastanın oldukça fazla dilime bölündüğü ve internetin pahalı olduğu bir ortamda, gece 24.00’te kadar ISP’lerin telefon dairesi’nden alamadığı hizmeti onlara vermesini isteyemezsiniz. Kaldı ki, küçük ISP’ler call center kurarsa, bu internetin daha pahalıya gelmesini sağlayacaktır.” 

“BTHK Turkcell’in arka bahçesi oldu”

Alptürk ve Civisilli,  (ISP’ler) son dönemlerde Call Center ve ISO 20000 cezalarının artığına da dikkat çekerek, “Bunun nedeni Turkcell’in bu işin içine girmesidir. Yasa yıllardır vardır ve bu cezalar o zaman kesilmiyordu. Cezaların son zamanlarda artmasının sebebi Turkcell’dir. Bize göre sebep Turkcell’in önünün açılmasının istenmesidir. Kısaca, Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun (BTHK) Turkcell’in arka bahçesi oldu. Öte yandan, son zamanlarda cezaların artması küçük ISP’leri ortadan kaldırmak ve pastadan büyüklere özellikle de Turkcell’e daha çok pay düşmesini sağlamaktır” dedi.

“Parayla belge alıyorlar”

Alptürk ve Civisilli sözlerini şöyle sürdürdü; “Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’nun (BTHK) yazdığı ISO 20000 cezaları için birçok ISP İstanbul’dan 2 bin 400 Euro’ya ISO belgesini aldı. ISO 20000 bin belgesi sadece para karşılığında alınan bir belge değildir. Bu belge için personelinizin eğitim alması gerekmektedir. Kısacası bazı ISP’ler bu belgeyi eğitimsiz satın aldılar. Biz bu durumu BTHK’ya da aktardık” şeklinde konuştu.

“Türkiye altyapıda KKTC’den daha iyi”

Türkiye’nin altyapı olarak KKTC’den daha iyi durumda olduğunu ve internetinin bu nedenle daha hızlı olduğunu da vurgulayan İnternet sağlayıcıları, “Eğer bizim alt yapımız iyi olsa, Telefon Dairesi altyapı çalışmalarını doğru dürüst yapsa, her apartmana kablolar gitmiş olsa, fiber fiyatları düzenlense bizce internet anlamında Türkiye’den daha iyi hizmet vereceğimizden eminim” diye konuştu.

“Yasada sıkıntılar var”

Elektronik Haberleşme Yasası ile ilgili sıkıntılarını da dile getiren Alptürk ve Civisilli, “bizim en büyük sıkıntımız yasa ve tüzükler yapılırken bizim söylediklerimizin hiç birini dikkate almamaları ve yasada yer vermemelerinden kaynaklanmaktadır. Yasa ve tüzüklerin yapımı esnasında birkaç kez çağırılmamıza rağmen orada konuştuklarımızın hiçbirini yasada göremedik. Bunun yanında yasadaki diğer bir sıkıntı; yasaya göre piyasaya yeni girecek olan birinin ki biz buna oyuncu diyoruz, sadece müracaat yapmasının yetmesi yönündedir. İki anten kuran herkes müracaat ettikten sonra bu işe başlayabilir. Bunun sonucunda da ISP sayısı hızla arttı. Kısacası yasa yeni oyuncuların piyasaya girmesini teşvik ediyor, ama diğer taraftan da, call cente kurmaya, ISO 20000 belgesini almak zorunluluğundan bahsediliyor” dedi.

“Frekans Tüzüğü de ayrı problem”

İnternet Frekans Tüzüğü’nün ise bir başka problem olduğunun altını çizen Civisilli ve Alptürk, “Frekans Tüzüğüne göre, havadan Wireless’i Lefkoşa’da veriliyorsanız Gönyeli, Dikmen, Serdarlı’ya verilemezsiniz. İnternet sağlayıcıları, Lefkoşa’da hizmet veriyorsa ve saydığımız bölgeler de  hizmet vermek istiyorsa, Telefon Dairesi’nden Frekans Tahsisi yapması gerekir. Frekans Tahsisi yapılabilir, ancak bunu yerden yapmanız gerekir, yerden değil de havadan yapacaksanız yasa cihaz zorunluluğu kılıyor ve bu noktada da her bir cihaz, minimum 5 bin Euro’dan başlayan fiyatlara denk gelmektedir. Ben Lefkoşa’dan Gönyeli’ye gideceksem, 2 cihaz isterim ve bu bana 10 bin Euro’ya mal olur. Öte yandan Karpaz’a kadar bugün internet gitmektedir, bu hizmet ise Frekans Tüzüğü yüzünden kaçak yollarla gitmektedir.”