Cumhuriyet Meclisi, 856 milyon 166 bin 800 TL’lik Sağlık Bakanlığı bütçesini oy çokluğuyla kabul etti.

ÇELER

Bütçeyle ilgili söz alan TDP Milletvekili Zeki Çeler, sokağa çıkma yasağına rağmen denetim olmadığı için “ipin ucunun koptuğunu” savunarak, devletin ve bakanlığın otoritesi olmadığı için kimsenin de açıklanan kararlara uymadığını söyledi.

Çeler, sokağa çıkma yasağı açıklanmadan önce yer değiştiren vatandaşların yanlış yaptığını, ancak hükümetin kararı geç açıklamasından dolayı daha da hatalı olduğunu ifade ederek, devletin, hükümetin topluma güven vermediğini, herkese eşit davranmadığını, denetim yapamadığını, otoritesini hissettiremediğini, toplumu da bundan dolayı bencil bir davranış biçimine geçtiğini kaydetti.

Kapanma kararı alınırken toplum sağlığı ve ekonominin birlikte düşünülmesi gerektiğini, bankalar açıkken diğer iş yerlerinin kapatılmasının ne kadar doğru olduğunu sorgulayan Çeler, ileriye yönelik bir planlama ve denetim takip sistemi de olmadığını ifade etti.

Çeler, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık personeliyle birlikte canla başla çalıştığından emin olduğunu, sağlığın siyaset üstü olduğunu, o yüzden kendilerinin de desteğe ve yardıma hazır olduklarını vurguladı. Çeler, devletin, hükümetin bir an önce halkının güvenini kazanması ve otoritesini göstermesi gerektiğini, aksi halde ne sağlık ne de ekonominin düzelebileceğini kaydetti.

ANGOLEMLİ

TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, salgın ilk ortaya çıktığında milletvekilleri olarak bakana, hükümete destek olmak için iyi niyetlerinden dolayı yoğun muhalefet yapmadıklarını, söylemlerini yumuşattıklarını ancak hata yaptıklarını, eğer muhalefet görevini daha güçlü yapsaydılar bugün yasaların tümünün uygulanmış olacağını söyledi.

Angolemli, Sağlık Bakanı’nı değil hükümeti eleştirdiklerini, çünkü Sağlık Bakanı’nın çalıştığını ancak hükümetin iş adamlarına baktığını, kapanma konusundaki anlaşmazlıkların bundan yaşandığını savundu.

Hükümetin, Girne ve Lefkoşa için aldığı kapatma kararının yanlış olduğunu ifade eden ve İtalya örneğini veren Angolemli, muhtarlarla iş birliği yapılarak bu ilçelerdeki kişilerin nereye “göç” ettiğinin tespit edilebileceğini ve bulaşın önüne geçilebileceğini kaydetti.

Hastalığın askeri bölgelere yayıldığını, hükümetin burada da etkin önlemler alması gerektiğini ifade eden Angolemli, uyarılara, kararlara, tedbirlere uyulması gerektiğini vurguladı.

ERHÜRMAN

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da söz alarak, Pilli’nin üzgün olduğunu gördüğünü ve kendisinin de üzüldüğünü ancak duygu değil gerçek dünyada yaşadıklarını, eleştirileri birini üzmek için değil, sağlık adına yaptığını kaydetti.

Erhürman, kararların erken zamanda alınmaması, eksik alınması, okulların eğitime açılması gibi konularda yapılan hatalara öfkelenmesinin normal olduğunu, zaten 11 aydır aynı şeyleri söylediklerini, ortada bir kriz yaşandığını ve bu krizin koordinesini Sağlık Bakanlığı’nın yapması gerektiğini söyledi. Erhürman, sorunları dile getirdiği ve yasa çerçevesinde denetim ve ceza uygulamalarının yapılmadığını söylediğini, bunları eleştirdiğini, bakanın söylediklerini söylediğini anlattı ve “Bunlar mı sizi üzen?” diye sordu.

Sağlık Bakanlığı’nın çeşitli yerlerde personel sıkıntısı yaşadığını, krizi yönetemediğini, o yüzden her eleştiriyi üzerlerine almaması gerektiğini ifade eden Erhürman, ana muhalefet olarak yapıcı olduklarını, ancak bugün gördüğü muameleyi hak etmediğini, çünkü bugüne kadar muhalefet yapmadıklarını söyledi.

“Duygusuz, anlayışsız insanlar değiliz” diyen Erhürman, kendilerine yapılan eleştiriyi yakıştıramadıklarını ifade etti. Bu sürecin Sağlık Bakanlığı’nın tek başına yürütebileceği bir sorun olmadığını ifade eden Erhürman, görüşlerini dile getirdi ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, sağlık personeli, eczacılara teşekkür etti. Erhürman, Ali Pilli’ye de özellikle gönülden teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.