Açıklama şu şekilde:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti siyaset arenası sözün bittiği yerde olup, tarihi boyunca hiç bu kadar kirlenmişlik yaşamamıştı belki de.

Devlette memur olup mutlu olan bir azınlığın dışında, insanların kiralarını ödeyemediği, tüp alamadığı, arabalarına benzin koyamadığı, evine ekmek, süt, et götüremediği, hastaların ilaç bulamadığı, ebeveynlerin çocuklarını okula gönderirken ceplerine harçlık koyamadığı, binlerce esnafın kepenk kapattığı, dövizin patladığı, enflasyonun uçtuğu bir dönemde, koltuğa bu kadar yapışmanın ve ülkede yaşayış dengelerini bozarak ülkeyi uçurumun dibine getirmenin acaba neyle izahı olabilir?

Sorumluluğu, halkına değer ve hizmet üretmek olan kişilerin, istikrarlı yapılar kurarak toplumun önünü açması gereken kişilerin, her türlü şart ve koşul altında başta Anavatan Türkiye olmak üzere iyi ilişkiler kurmak zorunda olan kişilerin,dengeleri oluşturarak, toplumu refaha ve münhasır medeniyete ulaştırması gereken kişilerin, sergiledikleri bu davranışlar, Kıbrıs Türkünün refahına ve geleceğine acaba ne tür bir katkı sağlamaktadır? Böyle bir yönetim anlayışı varlığını sürdürebilir mi? Hukuki zeminde sürdürse bile topluma fayda sağlayabilir mi? Defalarca izlenen ve sürekli duvara toslamakla sonuçlanan bu zihniyetin terkedilme zamanı gelmedi mi? Yumurta tavuk meselesi içerisinde, kısır döngüde yer alan tartışmalardan uzaklaşıp, istikrarlı yapının kurulmasını sağlayacak formüllerin yanında, temelden siyasi politikaların değiştirip, işlevsel yapıya kavuşturulması anlayışını belirleme zamanı şimdi değilse ne zamandır?

İŞAD yıllardır tüm ülke gelişimi için gerekli mühendislik yapılarını masaya koymaktadır. İŞAD, ekonomiye en hızlı şekilde yüksek gelir getirecek, halkın geçimine yönelik ihtiyacına yönelik üretim şeklini belirleme konusunda, hükümetlere, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına ve halka yeni iş sahalarının nasıl oluşturulacağı konusunda, ezber bozan yöntemlerle, yol haritaları sunmaktadır. İŞAD’ın bahse konu yapıları oluşturmakta ki tek arzusu, Kıbrıs Türkünün daha müreffeh bir yapıda yaşaması gerekliliğine olan adanmışlığıdır. Çünkü İŞAD ülkemizin her bir sorununu kendi sorunu gibi görüp, bu sorunlara ülkemiz gerçekleri dahilinde çözümler bulmaya, yaralara merhem olmaya, az veya çok demeden katkı koymaya kendini adamış bir sivil toplum kuruluşudur.

Tam da bu noktada içinde bulunduğumuz sarmaldan bizleri çıkaracak, duvara toslamaktan bizleri koruyacak, ve toplumun önünü açarak toplumun her bir üyesini kucaklayacak, her alandaki üretimi teşvik edecek, çalışma hayatındaki reformları gerçekleştirecek, önerilerimizi İŞAD olarak yeniden Kıbrıs Türk Halkının dikkatine sunmak isteriz. Buna göre:

Başkanlık sistemine geçerek liyakatli kişilerin ilgili bakanlıklarda görevlendirilmesi.

Meclisin hızlı bir şekilde çalıştırılması. Gerekli yasaların çıkartılması.

Ulaşımda yer alan sorunların bir an önce giderilmesi.

Bankacılık ve finans sektöründe yer alan sorunların giderilmesi. Dijital dönüşümün sağlanması.

Yabancı yatırımcının önünün açılması gereksiz mevzuatların kaldırılması.

İnşaat sektöründeki tıkanan banka, müşteri, faiz sarmalının çözümlenmesi

Muhaceret Kanunlarında yer alan tıkanıkların aşılması Çağdaş ve Evrensel İnsan Haklarına uygunluğun denkliğini sağlama

Yeşil Hat Tüzüğü Güney Komşumuzla müzakere edip işlevselliğini genişletme ve sınır kapılarında yer alan aksaklıkları giderip yeni sınır kapılarını açıp ekonomiye ivme kazandırma

Eğitim ekonomisine yönelik girişimleri çağdaş yapı ve kalitesini dünya standartlarında yer verip bilişim ve dijitalleşme yönünde müfredat, yükseköğrenim olanakları, yatırım geliştirme Tekno Park yapılarına hız verme.

Sağlık alanında ülkemizde yer alan sıkıntıları giderip yapısal ve fiziksel reformlara kavuşturup sağlık turizm modeline yönelik çalışmalarla katma değerli ekonomi modeline yönelme.

Bilinmesini isteriz ki, İŞAD ailesi olarak bizler, ülkesini, milletini, vatanının her bir karış toprağını seven ve bu ülkede üreterek ayakta kalabileceğimize inanan insanlarız. Bu yüzden, toprağa dikilen her fidan gibi, ancak üreterek köklerimizi sağlamlaştırabileceğimize, üretemezsek yok olacağımızı biliyoruz. Bu kaostan tek çıkış yolunun da üretmek, ekonominin çarklarını döndürmek ve buna engel olabilecek her türlü yasayı ortadan kaldırmaktır. Halkın ve tüm alanlarda yer alan paydaşlarımızın zaman kaybetmeye daha fazla tahammülü kalmamıştır. Siyasilerden beklentimiz de bu yapıları oluşturacak reformlara imza atmalarıdır. İŞAD gerekirse sivil toplum kuruluşlarının bir araya geleceği çok daha geniş tabanlı bir toplantıyı devlete ışık tutması açısından düzenlemeye hazır olduğunu da bir kez daha güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.