İddia makamı adına davayı yürüten Savcı Ali Hidayet, ikinci tanığı mahkemeye dinletti. Tanık olarak mahkemeye çıkarılan Falyalı’nın eski koruması Halil Işık’la suikastı gerçekleştiren eli kanlı katiller Ömer Tunç, Veysel Sare ve Musa Çiçek ilk kez karşı karşıya geldi.

“ÜZERİMİZE MERMİLER YAĞDI”

Işık, açık ifadesinde, “Olay günü saat 18.30 sıralarında Halil Falyalı’yı otelden aldık, evine doğru yola çıktık. Önde Falyalı’nın makam aracı arkada ben ve diğer koruma arkadaşım Türkistan Gülce Çatalköy’e doğru yol aldık. Çatalköy’e girdiğimizde virajda Mazda Demio marka bir aracın yol ortasında durduğunu gördük. Türkistan Gülce araçtan indi ve duran arabaya bakmaya gitti. Önümüzde duran Halil Falyalı’nın aracını geçtikten sonra sol taraftan ateş edildi, üstümüze mermiler yağmaya başladı” dedi.

“DEMİRTAŞ’IN YÜZÜ GÖRÜNMEYECEK BİR DURUMDAYDI”

Işık ifadesinde, Ben de araçtan çıkıp, çıkmaz sokaktaki bir duvara yaslandım. O esnada civardaki evden bir şahıs çıktı. Ona polisi aramasını söyledim. Ateş devam ederken aracımın yanına gidip 3 el ateş ettim. Birkaç saniye sonra ateş kesildi, ben de Falyalı’nın aracının yanına gittim. Şoför Demirtaş’ın yüzü görünmeyecek bir durumdaydı. Falyalı’nın ise sağa doğru başı kaymıştı. Daha sonra polisi ve ambulansı aradım” dedi. Duruşma 4 Ekim Salı gününe ertelendi.

ZANLILAR IŞIK’I TACİZ ETTİ

Mahkeme salonunda gözlerini bir an bile katillerin üzerinden ayırmayan Işık’ın yaşadığı gerginlik mahkeme salonunda soğuk duş etkisi yarattı. Duruşma tamamlandıktan sonra tanık Halil Işık mahkemeden çıkarıldı. Ardından cezaevine götürülmek üzere mahkeme salonundan çıkarılan Veysel Sare ve Musa Çiçek’in Halil Işık’a bakarak el hareketi ile taciz etmesinin ardından Halil Işık ile zanlılar arasında gerginlik yaşandı. Polisin anında müdahale ettiği olay sırasında Işık, suikast zanlılarında yüksek sesle, “Kahpesiniz! Kahpece adam öldürdünüz! Adam değilsiniz!” diye bağırdı. Birkaç saniye süren gerginlik polisin müdahalesiyle büyümeden engellendi.