Londra’ya yeni gittiğim günlerdi...

Sene 1994...

Kıbrıslı Türk sol hareketinden çok değerli isimlerle tanıştım...

İlk tanıştıklarımdan biri, “Kamil amca”ydı...

-*-*-

Kimisi Londra’da Kıbrıslı Türk sol hareketin önderleri arasındaydı, kimisi ise sessiz ve de derinden neferlerindendi...

Ahmet Sadi Erkurt’u tanıdım...

Saatlerce sohbet ettim...

Yüce bir insan...

Büyük bir komünistti...

-*-*-

Mesela Hulus İbrahim’i tanıdım, saatlerce sohbetim var...

İrfan Salih, Gimişi isimlerini çok işittim, onları tanıyamadım...

Sedat amcayı da...

Hepsi gitti...

-*-*-

Tek bir kitabım var, “Kıbrıslı komünist Ferit Frank’ın öyküsüdür” diye...

Yaşamını yazdım...

Kısaca...  

Ferit amcanın hayatta olduğunu biliyorum.

O da eski komünistlerden...

O da İngiltere’ye göç edenlerden...

“Kovulanlardan”, “kaçmak zorunda bırakılanlardan”dı...

-*-*-

Hepsinin yaşam öyküleri, Oscar ödüllü film senaryosu olur yemin ederim...

Neler çekti o nesil...

-*-*-

Nurettin Seferoğlu hala hayatta, Allah uzun ömür versin...

Eşsiz bir bilgi deposu, doktorasını tamamlamış, yüzlerce, hatta binlerce Kıbrıslı Rum ve Türk’e, muhteşem “üç dille” yıllarca hizmet vermiş, fevkalade bir komünist...

-*-*-

Ve bir sonraki nesil; İlker Kılıç ve Hasan Raif...

Onları da yakın zamanlarda yitirdik...

“Sol” mu dediniz?

“Devrimcilik” mi diyorsunuz?

Yaşam öykülerine bakın, öğrenirsiniz...

-*-*-

Ve geriye kalanlar arasında, o hep gülen yüzüyle, masmavi gözleriyle “taraflım” da vardı.

Kamil Ahmet...

Evet, bu ismi özellikle Trabzonspor taraftarları çok iyi bilir...

Trabzonspor’da top oynayan Kamil Ahmet henüz iki yaşındayken aynı ismi taşıyan dedesi ile tanıştım.

Newington Green’deki kundura atölyesinde...

Oğullarına devretmek üzereydi atölye ve dükkanı...

Çok kibar konuşan, çok şık giyinen, eşsiz bir insandı.

“Kamil amca” dedik, hep öyle kaldı.

Son zamanlarda çok sevdiği ülkesinde daha çok zaman geçiriyordu.

-*-*-

Kamil amca, 1933’te Çamlıköy’de doğdu...

Gaziveren doğumlu ve Lefke bölgeli olmam nedeniyle bana zaman zaman “taraflım” dedi...

Trabzonspor’da top oynayan torunu, daha beş – altı yaşlarındayken, yanlış hatırlamazsam Wimbledon’un alt yapısında yer alıyordu ve Kamil amca, “bu çocuk olacak” demekteydi.

Kamil amca da eski futbolcuydu ve Londra’da Çınarspor’un kurucularından, ilk teknik direktörlerindendi.

Senelerce bu kulübün maçlarını hiç kaçırmadı.

-*-*-

Ve senelerce CTP Londra Dayanışma Derneği’nin, Kıbrıs Türk Demokrasi Derneği’nin, Kıbrıs Türk Toplum Merkezi’nin, Hackney Kıbrıslılar Merkezi’nin toplantılarını da kaçırmadı.

Çok sayıda Kıbrıslı Türk’e maddi – manevi yardımcı oldu, babalık yaptı.

Barış, demokrasi, çözüm O’nun için ideallerin en kutsalıydı; 87 yaşına kadar bu inancını asla yitirmedi.

-*-*-

Kıbrıs’ta faşistler tarafından katledilen Fazıl Önder’i yerde kanlar içinde yatarken ilk görenlerden biriydi.

Çok anlatmazdı ama anlattığında, o masmavi gözlerinde yaşlar birikirdi.

-*-*-

Kamil amcanın, dün sabah yaşamını yitirdiğini tabii ki sanal medyadan ve akabinde de Yenidüzen gazetesinin internet sitesinden okudum...

Geçen hafta Canan Nuri teyze, şimdi Kamil amca...

Allah ikisine de rahmet eylesin ama ikisi sayesinde bol bol ağladım... (Bencillikse bencillik ama rahatladım)...

Araya, ağlamaya çekindiğim başka sorunları da kattım, ki bu da, “ölürken bile bana iyilik yaptılar” anlamına geliyordu...

O iki güzel insana, dualarımı da sevgilerimi de defalarca gönderiyorum.

-*-*-

Kamil Ahmet, “CTP’liyim, Kıbrıslıyım, bu ülkeyi çok seviyorum” diyen veya “CTP’yi hiç karıştırmadan”, “Kıbrıs vatanımdır” diyen herkesin çok iyi tanıması, bilmesi gerekenlerden biriydi...

-*-*-

Düzenin adamı değil...

Zenginin adamı da değil...

“Ben kurtulayım, dünya yansın”cı değil...

“Ben” diyen biri hiç değil...

-*-*-

Bir ülke nasıl sevilir?

Bir ülkeye nasıl hizmet edilir?

Çalışkan olmak nasıl bir şeydir?

Gerçek solcu nasıl olunur?

Gerçek vatanseverlik nedir?

Bu sorulara verilecek yanıttır “Kamil Ahmet”...

-*-*-

Bu kötü günler, bu zor dönem bir geçsin; O’na yakışan bir anma töreni düzenleyelim...

Şimdi yeri ve zamanı da değil ama özellikle yeni nesil CTP’liler; belki Kamil amcayı ve tüm giden arkadaşlarını tek tek öğrenip; “nasıl CTP’li olunur?” – “neden CTP’li olunur?” sorularının cevaplarını, onlar gibi vermeyi yeniden öğrenir.

-*-*-

Nurlar içinde uyu Kamil amca...

En başta ailesi olmak üzere, tüm sevenlerinin, yoldaşlarının başı sağ olsun.