Gerek şirketler gerekse KKTC vatandaşı olan İsrailliler aracılığıyla KKTC’de toprak edinen Siyonistler, yatırım bahanesiyle de bölgeyi bir üsse çevirmek istiyor.

Bu bağlamda yıllar önce KKTC’nin Karpaz bölgesinde yer alan Yenierenköy’de Dünya Siyonist Kongresi’nin ödül verdiği Yahudi asıllı İngiliz ve İsrail vatandaşı David Lewis’in şirketi tarafından KKTC devletinden kiralanan sahildeki 430 dönüm arazi dikkat çekiyor.

DEVLETİN SÖZLEŞMEYİ FESHETMESİ GEREKİYOR

DavId Lewis’in devletten, 49 yıl olan kira süresini 99 yıla çıkarması ve bölgeye serbest bölge statüsü tanınması talepleri, basında gösterilen sert tepkiler üzerine reddedildi. Buna tepki gösteren şirket ise kira sözleşmesini ihlal ederek taahhüt ettiği otel, tatil köyü ve sosyal tesisleri yapmadı. Bu durumda devletin sözleşmeyi feshedip şirkete kiralanan 430 dönüm araziyi geri alması gerekiyor. Lewis’in şirketinin sözleşme şartlarına uymaması ve gerekli yatırımları yapmaması bu adımın önünü açıyor.

KKTC’nin Karpaz bölgesinde yer alan Yenierenköy sahilinde dört yüz otuz dönümlük bir devlet arazisi, Port Barbaros adlı bir yat limanı yapması için iki binli yılların başında Kıbrıs Türkü iş insanı Asil Nadir’e kırk dokuz yıllığına kiralandı. Asil Nadir daha sonra iş kadını Sıdıka Atalay’ı da şirketine ortak aldı. Bölgede Port Barbaros isimli bir yat limanı ve turizm tesisi yapılması beklenirken Nadir, daha inşaat başlamaksızın milyonlarca dolar hava parası alarak bölgeyi Londra merkezli faaliyetlerde bulunan İngiliz vatandaşı Yahudi işadamı David Lewis’e devretti. Dünya Siyonist Kongresi üyesi olan ve işgalci İsrail rejimine yaptığı hizmetler dolayısıyla İsrail tarafından birçok ödüle layık görülen Lewis, 9-10 yıl içerisinde 3 etapta doksan milyon dolar yatırım yapacağını açıkladı. Bir yat limanı, iki otel, iki tatil köyü, alışveriş merkezleri ve sosyal tesis kurması beklenen Lewis, yat limanının haricinde sözleşmede yer alan diğer yatırımları gerçekleştirmedi. Lewis, bahsi geçen yatırımları yapmak için KKTC hükümetine çeşitli şartlar dayatırken skandal taleplerde bulundu. Bu bağlamda Lewis, bölgenin kira süresinin meclis kararıyla 99 yıla çıkarılmasını, bölgeye serbest bölge statüsü verilmesini, söz konusu alana ülkeye giriş limanı statüsü tanınmasını ve kumarhane açma izni verilmesini istedi.”

“Arz-ı Mev’ud” hayalleri doğrultusunda Kıbrıs üzerine çeşitli planlar yapan ve türlü oyunlar oynayan İsraillilerin, Türkiye’nin Güney sahilleri ve İskenderun körfezi karşısındaki Karpaz bölgesindeki Yeni Erenköy sahilinde yaptıkları stratejik önemdeki dev yatırım kuşku uyandırıyor. Yatırımla ilgili bilgisine başvurduğumuz KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın eski danışmanı Sabahattin İsmail, işgalci İsrail rejiminin stratejik çıkarları doğrultusunda KKTC’nin Karpaz bölgesinde oynanan sinsi bir oyunu açıkladı. Gazetemizin sorularını yanıtlayan Sabahattin İsmail, şu bilgileri verdi:

“KKTC, UYGULANMAYAN SÖZLEŞMEYİ FESHEDİP BÖLGEYE EL KOYMALI”

Lewis’in KKTC’den bu isteklerinin hayret uyandırdığını belirten Sabahattin İsmail, özellikle bölgeye serbest bölge statüsü verilmesine ve kira süresinin bugüne dek hiçbir yatırımcıya tanınmayan 99 yıla çıkarılmasına yönelik talebin çok riskli ve düşündürücü olduğunu söyledi. İsmail, bölgenin serbest bölge olmasının ‘Türkiye’nin güney sahilleri karşısında 99 yıllığına kontrolsüz şekilde İsrail kontrolüne girmesi ve her türlü casusluk-istihbarat faaliyetine açık hale gelmesi’ riski taşıdığını kaydetti. Bu nedenle basında büyük tepki gösterildiğini belirten İsmail, kendisinin o günlerde yayınladığı Volkan gazetesinde bu konuda defalarca konuyu manşete taşıdığını, onlarca köşe yazısı yazdığını, kamuoyunu, devleti ve Türkiye’yi uyardığını ve bu nedenle dava edildiğini ancak uyarılarının etkisini gösterdiğini ve İsrailli Lewis’in kira süresinin 99 yıla çıkarılması ve bölgeye serbest bölge statüsü tanınması dayatmasının reddedildiğini anlattı. İsmail, Lewis’in de buna tepki olarak imza attığı kira sözleşmesinin şartlarını çiğnediğini ve KARPAZ GATE MARİNA adlı yat limanı dışındaki otel ve tatil köyü yatırımlarını, bugüne dek gerçekleştirmediğini belirtti.

BİR SİNSİ PLANI DAHA İFŞA ETMİŞTİK!

Millî Gazete, 9 Ağustos 2021 tarihli manşetinde, Türkiye için vatan toprağından farksız olan Kıbrıs’ın Siyonist işgalle karşı karşıya olduğunu duyurmuş ve “Arz-ı Mev’ud” hayalleri kuran İsrail’in Kıbrıs’ta sinsi planını devreye soktuğunu ifade etmişti. Kıbrıs’ın varlığı noktasında hayati bir konuyu gündeme getiren gazetemiz, iki bine yakın şirket üzerinden toprak edinen Siyonistlerin, KKTC’de 25 bin dönüm civarında toprak satın aldığını aktarmıştı. Buna göre KKTC yasaları doğrultusunda ülkede 500 metrekareden fazla toprak satın almak isteyen bir şirketin en az yüzde 51 hissesinin KKTC vatandaşı birine ait olması gerekiyor. Geriye kalan yüzde 49 hissenin kime yahut kimlere ait olduğunun ise bir önemi bulunmuyor. Tam da bu noktada Siyonizm’in yerli işbirlikçiler aracılığıyla Kıbrıs’ı işgal etme planı devreye giriyor. Öyle ki, herhangi bir şirketin yüzde 49 hissesine sahip olan bir İsrailli, söz konusu şirket aracılığıyla Kıbrıs’ta toprak satın alıyor. Bahsi geçen şekilde KKTC’de toprak satın alan firmaların en az yüzde 51’lik hissesinin sahibi her ne kadar Kıbrıslı biri olsa da bu kişilerin paravan olarak kullanıldığı belirtiliyor. Ayrıca KKTC vatandaşlığı alan İsrailliler, istedikleri kadar toprak satın alabiliyor.

SADECE KKTC İÇİN DEĞİL, TÜRKİYE İÇİN DE GÜVENLİK SORUNU

KKTC’li gazeteci, yazar ve tarihçi Sabahattin İsmail, Lewis’in şirketinin sözleşme şartlarına uymaması nedeniyle Karpaz bölgesinde yer alan Yenierenköy’deki dev yat limanı dışında kalan arazinin tekrar devlet bünyesine alınması gerektiğini söylüyor. Devletin isterse çiğnenen sözleşmeyi feshedip bölgeye el koyabileceğini de kaydeden İsmail, “Hiç olmazsa 430 dönüm arazinin yat limanı dışında kalan 350 dönümünün geri alınması gerekiyor. Yatırım bahanesi ile KKTC topraklarının ve Türkiye’nin güvenliği, deniz kıyısında bu türden stratejik projelerle risk altına girmemeli. Söz konusu durum sadece KKTC’nin değil, Türkiye için de güvenlik sorunudur” dedi.