Kıbrıs Postası'na konuşan bazı vatandaşlar da “En kötü müzakere bile savaştan iyidir” düşüncesinden yola çıkarak, müzakerelerin çözüm getirdiğine olan inancını yitirmediğini ve sürece geri dönülmesi gerektiğini aktararak, her iki tarafın da geçmişi unutup, gelecek nesli düşünerek masaya kararlı bir şekilde oturulması gerektiğini savundu.

Ersan Karataş(43-Memur):

“Müzakereler zaman kaybıdır”

“Müzakerelerin devam etmesini istemiyorum, çünkü bu müzakerelerin bir sonuca varacağına inanmıyorum. Her iki taraf da fedakarlık yapmadığı için müzakereler zaman kaybıdır. Ben müzakerelere tamamen nokta koyulması gerektiğini düşünüyorum. Müzakereler ile kendimizi yormadan, Kuzey Kıbrıs’ın kendine yeni bir yol haritası çizmesi taraftarıyım.”

Arslan Bıçaklı(62-Sendikacı):

“Savaşı yaşadım, gördüm ve fiilen de içinde bulunduğum için barışın değerini anladım”

“Müzakerelerin başlamasını, barışın gelmesini isterim. İnsanlar ölmesin, sorun ne ise masada çözülsün. Bizler sıkıntılı günleri yaşadık, torunlarımız yaşamasın. Adamız küçüktür, fakat her iki topluma yetecek kadar da büyüktür. Hiçbir insan savaşı savunamaz, savaşı yaşadım, gördüm ve fiilen de içinde bulunduğum için barışın değerini anladım. Dolayısıyla her iki liderin bir an evvel bir araya gelmesi ve Kıbrıs sorunu kalıcı çözüme ulaşana kadar daha esnek davranışlarda bulunması gerekir. 50 yılı aşkın süren Kıbrıs sorunu bitirmeleri ve tarihe isimlerini yazdırmalıdırlar.”

Güler Tertemiz(64-Emekli):

“Rumlar, Türklerle hiçbir zaman anlaşamadı ve anlaşamayacaklar”

“Müzakerelerden bir sonuç çıkacağına inanmıyorum, çünkü annemin karnına düştüğüm andan itibaren Kıbrıs’ta anlaşmazlıklar bitmedi. Rumlar, Türklerle hiçbir zaman anlaşamadı ve anlaşamayacaklar. Bu nedenlerin hepsini göz önünde bulundurduğumda müzakerelerle zamanımızı boşa harcadığımızı düşünüyorum ve bu sebeple müzakerelerin devam etmesini istemiyorum.”

Zeki Rado(53-Emekli):

“Çözümün bir an önce gelmesini isterim ve geleceğine de inanıyorum”

“Müzakerelerin başlamasını isterim. Bir çözüm bulacaklarına inanıyorum ki bulmak mecburiyetindeler. Gelecek neslimizi düşündüğümden dolayı, onlara daha güzel yaşam şansı sunmak için ve en önemlisi dünyaya açılabilmek için çözümün bir an önce gelmesini isterim ve geleceğine de inanıyorum.” 

Mehmet Abdurrahman Albayrak(52-Esnaf):

“Müzakereleri ‘boşa kürek çekmek’ olarak görüyorum”

“Müzakerelerin devam etmesini istemiyorum. Yıllardır Kuzey Kıbrıs’ı ambargo altında tutup, kendi kendilerini ilah sanıp, ekonomilerini çok varlıklı görüp, burunları dik bir millet olduklarından dolayı, müzakereler yeniden başlasa da hiçbir zaman, hiçbir yere varamayacakları için, müzakereleri ‘boşa kürek çekmek’ olarak görüyorum. Biz Türk milleti olarak, ne kadar fedakarlık yapsak da bir anlamı yok. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak şunu söylemek istiyorum, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayanların, Rumların hiçbir şeyine ihtiyacı yoktur ve bizim ekonomimiz Türkiye’ye bağlıdır. Allah anavatanımıza zeval vermesin.”

Murat Ayad(47-Garson):

“Müzakerelerle uğraşmak zamanımızı boşuna heba ediyor”

“Ben müzakerelerin tekrar başlamasını istemiyorum, çünkü bir sonuca varılabileceğine inanmıyorum. Müzakerelerle uğraşmak zamanımızı boşuna heba ediyor ve bizi geriye götürüyor. Ülkemizin kendisine yeni bir yol haritası çizip o yol haritasını takip etmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu yol haritasının bize daha yararlı olacağına inanıyorum.”

Salih Maniler(40-Esnaf):

“Müzakerelere tekrar başlamasını istemiyorum, çünkü bir soruca varılabileceğimize inanmıyorum”

“Ben Kıbrıs’ta bir sorun olduğunu düşünmüyorum, aslında dünyanın hiçbir yerinde sorun olduğuna inanmıyorum. Dolayısıyla müzakerelere tekrar başlamasını istemiyorum, çünkü bir soruca varılabileceğimize inanmıyorum.”

Ömer Altay(23-Esnaf):

“Önce içerideki sorunlarımı çözmemiz, daha sonra masaya eşit şartlar ve imkanlarda oturmamız gerekir”

“Mevcut hükümetin eski hükümete göre daha barışçıl olduğunu düşündüğüm için müzakerelerin devam etmesinin yararlı olacağını düşünüyorum. Fakat masaya oturan iki tarafın da eşit olması gerektiğinin kanaatindeyim. Önce içerideki sorunlarımı çözmemiz, daha sonra masaya eşit şartlar ve imkanlarda oturmamız gerekir.”

Hasan Karataş(49-Esnaf):

“Ortak yaşama iki millet değil, komşu ilişkileri bazında bakılırsa en büyük engel aşılmış olur”

“Ben müzakerelere tekrar başlamasını istemiyorum, çünkü müzakerelerde bana göre çok fazla özün veriliyor. Müzakerelere tekrar başlanması için beklenilmeli ve uygun ortam oluştuğu zaman geçilmelidir. Görünen şudur ki; Güney Kıbrıs barışmaya hala hazır değil. Bu kadar ısrarın, bizim şartlarımızı kabul etmeme konusunda Rum tarafının lehine olumlu etki yaratıyor. İki taraf lehinde ortak noktada buluşulduğu takdirde, iki halkın da kardeşçe yaşaması zor değil, sadece bakış açılarının değişmesi gerekir. Ortak yaşama iki millet değil, komşu ilişkileri bazında bakılırsa en büyük engel aşılmış olur. Geçmişte herkes birbirleri ile kavga etmiştir, fakat nesil değiştikçe kin ve nefret unutulup, karışımızdakine dost gibi bakılabilir, kötü günler unutulabilir. Herkesin bakış açılarını değiştirerek, empati yaptığı zaman barış gelecektir.”

Derviş Kansu(74-Emekli):

“Gelecek nesle daha barışçıl ve yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim elimizde”

“Her savaşın bir barışı olduğuna inandığım için müzakerelerin devam etmesini istiyorum, devam etmek zorunda. Kıbrıs sorunu müzakere ile çözülebilecek bir sorundur, ama bu noktada belirleyici unsur karşı tarafın iyi niyeti olacaktır. Yeter ki gönülden istenilsin, fedakarlık yapılsın. Ben barışın geleceğine inanıyorum. Gelecek nesle daha barışçıl ve yaşanabilir bir dünya bırakmak bizim elimizde, yeter ki samimi ve kararlı olunsun.”

Şahin Mahzari(27-Esnaf):

“Müzakerelerin tekrar başlamasını istemiyorum"

“Müzakerelerin tekrar başlamasını istemiyorum, çünkü karşı tarafta olumlu hava olmaması gurumuzu incitiyor. Çözüm olacağına inanmıyorum, nedeninin karşı tarafın fedakarlık göstermemesidir. Müzakereleri zaman kaybı olarak görüyorum.”

Özkan Çetinkaya(46-Taksici):

“Rum tarafına elimizi uzattık, kolumuzu da istiyorlar”

“Müzakere sürecinin yeniden başlamasını isterim elbette, ama gerçeğe bakacak olursak, bir sonuca ulaşabileceğimize inanmıyorum, çünkü biz ne kadar fedakarlık yaparsak Rum tarafı daha fazlasını istiyor. Elimizi uzattık, kolumuzu da istiyorlar.”

İsmail Koyuncu(51-Taksici):

“Bazı kişilerin memnuniyetsizliği, müzakere sürecinin kısır geçmesine etki ediyor”

“Müzakerelerin devam etmesi benim açımdan bir anlam teşkil etmiyor. Ortam olgunlaştıktan sonra müzakerelere kalındığı yerden devam edilebilir. Çıkarlara hitap edilmeyen sonuçlarla karşı karşıya kalındığı için, bazı kişilerin memnuniyetsizliği, müzakere sürecinin kısır geçmesine etki ediyor.”    

Yaşar Akalın(38-Taksici):

“En kötü müzakere bile savaştan iyidir”

Müzakerelerin yeniden başlamasını isterim, ama umut görmediğimi de belirtmek isterim, çünkü onlar bizden bir adım daha öndeler. Şunu da belirtmek isterim ki, en kötü müzakere bile savaştan iyidir.”

 Tursan Tünay(43-Büfeci):

“İki tarafın halkına da fayda getirecek bir müzakere olması gerekir”

“Eğer müzakereler bir takvim altında, belirlenmiş bir program planlaması ile sürdürülecekse, müzakerelerin devam etmesi doğrudur. İki tarafın halkına da fayda getirecek bir müzakere olması gerekir. Eğer tüm bunlar değilse amaç, boşa zaman harcamanın hiçbir esprisi yoktur.”

Vasfi Aldemir(22-Serbest Meslek):

“Karşı tarafa gereğinden fazla tolerans gösterilmeden devam edilmeli”

“Müzakerelerin başlamasını istiyorum, bana göre başlamalı, fakat karşı tarafa da gereğinden fazla tolerans gösterilmeden devam edilmeli. Ben bu konuda gereğinden fazla taviz gösterdiğimizi düşünüyorum.”

Osman Sakallı(50-Esnaf):

“Zaman kaybı olarak görüyorum”

“Müzakerelerin tekrardan başlamasını istemiyorum, çünkü aynı pilavı ısıtıp ısıtıp, önümüze konulması saçma geliyor, tadı tuzu kalmadı artık. Zaman kaybı olarak görüyorum, geçmişte de birçok kez denenmiş olunmasına rağmen bir sonuç çıkmaması, bu görüşümün en belirgin kanıtıdır. Bizim kendi yolumuzu bir an evvel çizmemiz gerekiyor, kendi yolumuza bakmaya mecburuz.”

Mahmut Yağmur(66-Yorgancı):

“Herhangi bir şeyin değişeceğine inanmıyorum”

“Müzakereler başlasa da başlamasa da herhangi bir şeyin değişeceğine inanmıyorum. Tekrar müzakere sürecine geçilmesini de istemiyorum, çünkü geçmişten beri aynı tabloyu gördüğüm için, boşuna zaman harcamanın gereksiz olduğunu vurgulamak istiyorum.”

Maksut Yılmaz(55-Esnaf):

“44 senedir bitmeyen görüşmeler artık kabak tadı vermeye başladı”

“Müzakereler başlamasın bence, çünkü 44 senedir bitmeyen görüşmeler artık kabak tadı vermeye başladı. İstekler tamamen zıt yönde olduğu için müzakerelerin sonuç vermeyeceğini düşünüyorum. Bizim acilen kendi yolumuza bakmamız şarttır. Rumlara yama olmayacağız.”