KKTC içerisinde ve özellikle Girne'de inşaatlar arttıkça buna bağlı plansız yapılaşma ve çevredeki kirlilikler de artıyor. Çevredeki kirliliklerin önlenmesi, çarpık kentleşme sorunu, bu bağlamda yetkili mercilere ve Çevre Koruma Dairesi üzerine düşen görevler konusunda Çevre Uzmanı Nazım Kaşot, Haberal Kıbrıslı'dan Candan Mert'e açıklamalarda bulundu.

Çevre Koruma Dairesi’nin her yere ‘Yerlere çöp atmayınız’ şeklinde tabelalar koyduğunu ancak kaç kişiye ceza yazıldığı konusunun merak konusu olduğunu aktaran Kaşot, bu bağlamda Çevre Koruma Dairesi’nin üzerine düşen görevlerin bulunduğunu kaydederken, bu görevlerin cezai yaptırım mekanizmasını yerleştirmek ve yazılacak cezaların basın aracılığıyla insanlara göstererek çevreye çöp atılmaması bilincini kişilerin zihnine yerleştirmek olduğunu vurguladı.

“Dünyadaki iyi uygulamaları örnek almalıyız”

Çevredeki kirliliklerin önlenmesi için yapılacak yegane şeyin insanlara çevre eğitimi vermek olduğunu belirten Çevre Uzmanı Nazım Kaşot, bulunduğumuz konumda belli bir yaşın üzerine gelmiş insanlara çevre eğitimi uygulansa bile verimli olamadığını, dolayısıyla gerek dışa bakıldığında, gerekse de yapılan çalışmalar incelendiğinde, eğitimin yanında caydırıcı cezaların da verilmesi gerekliliğine dikkat çekti. Güney’de, Avrupa, Amerika’da da bu tür uygulamaların olduğunu ifade eden Kaşot, dünyada yapılan uygulamalara bakılıp hareket edildiği takdirde adadaki çevre düzeninin sağlıklı bir biçimde yerleşeceğini kaydetti. 

Toplum olarak sürekli bir şeyler keşfedilmeye çalışıldığını ve yapılan iyi uygulamaların örnek alınmadığını dile getiren Nazım Kaşot, eğitimin yanında caydırıcı ceza sisteminin kurulması ve bunun takibinin düzenli bir biçimde yapılması gerektiğinin altını çizdi. 

Girne Yat Limanı’nda kontrolün belediyenin elinde olduğunu kaydeden Çevre Uzmanı Kaşot, belediyenin bu konumda çeşitli uygulamalar ve önlemler ile hareket etmesi gerektiğini savunurken, “O bölgede 2 zabıtanın dolaşarak, çevreye zararveren kişilere bir ceza yazıp da, bunun emsal teşkil etmesine imkan sağlaması çok mu zor?” ifadelerine yer verdi.

“Çarpık kentleşme için ileriye dönük planlamalar yapılmalı”

Yapılaşma konusuna değinen Çevre Uzmanı Nazım Kaşot, bu durumun yalnızca Girne’de değil, aynı zamanda Lefkoşa’nın, Mağusa’nın da sorunlarından birisi ve önemli bir sorun olduğunu dile getirirken, yapılaşmaların kontrolsüz olduğunu ve şehir planlamaları ile ilgili sıkıntıların bulunduğunu kaydetti. 

Şehir Plancıları Odası Başkanı’nın konu hakkında güzel açıklamalar ve tespitler yaptığını aktaran Kaşot, alanının şehir planlama olmadığını belirtirken, genel anlamda çarpık kentleşmenin bulunduğunu ve bu sorunun önüne ileriye dönük planlar yapılarak geçilebileceğini vurguladı. Çevre için sürdürülebilir yapılaşma politikalarının bulunmadığını ifade eden Nazım Kaşot, bu nedenle yapılan uygulamaların ‘günübirlik uygulamalar’ olduğunu ve yalnızca o günü kurtarabildiğini dile getirdi.

“Cezai yaptırım mekanizması yerleştirilmeli”

Çevre Koruma Dairesi’nin her yere ‘Yerlere çöp atmayınız’ şeklinde tabelalar koyduğunu ancak kaç kişiye ceza yazıldığı konusunun merak konusu olduğunu aktaran Kaşot, vatandaşların ‘Nasıl olsa atsam da bir şey olmayacak’ rahatlığı ile davranarak çevreyi kolayca kirletilebildiklerini ifade etti. 

Arabasından yerlere çöp atan birini gördüğünde sosyal medyadan paylaştığını ancak herhangi bir yaptırım da bulunmadığından dolayı insanların tepkisinden başka bir sonuç alamadığını dile getiren Nazım Kaşot, sıkıntının bu noktada başladığını belirtti. 

Bu bağlamda Çevre Koruma Dairesi’nin üzerine düşen görevlerin bulunduğunu kaydeden Çevre Uzmanı Kaşot, bu görevlerin cezai yaptırım mekanizmasını yerleştirmek ve yazılacak cezaların basın aracılığıyla insanlara göstererek çevreye çöp atılmaması bilincini kişilerin zihnine yerleştirmek olduğunu vurguladı. 

“Çevre eğitimi, yaşam boyu devam eden süreçtir”

Çevre Uzmanı Nazım Kaşot, ‘çevre eğitimi’nin yalnızca ilkokul seviyesinde değil, yaşam boyu devam eden bir süreç olması gerektiğini ifade ederken, eğitimin temelinin ailede atıldığını, sonrasında çevreden ve verilecek eğitimlerden geçtiğinin altını çizen Kaşot, anne-babanın çocuklar için büyük rol-model olduğunu ve sadece sözleri ile değil, davranışları ile de çocuklarına çevre bilincini kazandırıp, güzel örnek olmaları gerekliliğinin önemine değindi. Bu bağlamda çocuklara ve yetişkinlere yönelik halk eğitimlerinin de önemli olduğunu belirten Nazım Kaşot, herkesin aynı konular üzerinde dönüp durarak konuştuğunu söylerken, bu noktada ilgili mercilerin harekete geçmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.