Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) ile Kıb-Tek yönetiminin yeni toplu iş sözleşmesi imzalamasının ardından Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası ve Kıbrıs Türk Otelciler Birliği ortak bir açıklama yaparak, bu sözleşmenin yanlış olduğunu savundu. Yapılan ortak açıklamada ülkenin ekonomik durumunun göz önünde bulundurulduğunda böylesi bir toplu iş sözleşmesinin önceliği sorgulandı. Açıklamada “Halk ekonomik sorunlar ve yüksek elektrik faturaları altında ezilirken Kıb-Tek’in yeni menfaatler dağıtması büyük bir sorumsuzluk örneğidir” denildi.

Açıklamada Kıb-Tek’in personel harcamalarını artırmayı değil, azaltmayı düşünmesinin bir zorunluluk olduğunun altı çizildi.

İşte ortak basın açıklaması:

KIB-TEK çalışanları ile imzalanan toplu iş sözleşmesi hakkında Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk Sanayi Odası ve Otelciler Birliği’nin ortak açıklaması:

Ülkemizde önemli bir ekonomik darboğaz yaşanıyor. Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısındaki dalgalanması durulmuş olmasına karşın, ekonomik sorunların aşılamadığı herkesin malumudur.

Ülkemizdeki elektrik fiyatlarının yüksekliğini ve bunun hane halkının yaşamı ile mal ve hizmet üretimini ciddi şekilde tehdit ettiğini hepimiz yaşayarak görmekteyiz. Özellikle içinden geçmekte olduğumuz kış aylarında pek çok aile elektrik faturalarını ödeyemeyecek duruma gelmiştir.

İçinde bulunduğumuz ekonomik sorunlara çare bulunamaz ve elektrik fiyatlarını düşürmek konusunda hiçbir önlem alınmazken, Kıb-Tek çalışanları ile imzalanan toplu iş sözleşmesi sonunda kurumun yeni mali yükler altına sokulması kabul edilemez bir sorumsuzluktur. Kıb-Tek çalışanlarının bu kurumdan elde ettikleri menfaatler, başka herhangi bir kamu ve özel sektör kuruluşundan elde edilemeyecek kadar yüksektir ve bunun elektrik fiyatlarına yansıması kaçınılmazdır.  Bu durumda Kıb-Tek’in personel harcamalarını artırmayı değil, azaltmayı düşünmesi bir zorunluluk olduğu halde Kıb-Tek’in personel giderlerinde sağlanacak tek kuruşluk bir artış bile kabul edilebilir değildir.

Bu artışlar değerlendirilirken, Kıb-Tek’in her kuruluşun yapması gerektiği gibi yatırımlarını zamanında yapamadığı ve hatta varlığını devam ettirebilmek için sürekli olarak yüksek faiz ile borçlandığı da unutulmamalıdır. Bu durumdaki bir kurumun, bu şekilde menfaat dağıtması, elbette kabul edilebilir değildir. Ülkemize ve insanlarımıza elektrik enerjisi sağlamakla görevlendirilmiş olan bu kurumun elde ettiği ayrıcalığı halkımıza karşı kullanmak konusunda hiçbir sınır tanımadığı bu vesile ile bir kez daha kanıtlanmış olmaktadır.

Bütün bu gerçekler, Kıb-Tek’in personel harcamalarını artırmayı değil, azaltmayı düşünmesinin bir zorunluluk olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca elektrik alanında yapılması gereken reformların ne denli acil olduğu bu gelişme ile bir kez daha kanıtlanmıştır.

Bu durum, bu alanda yapılması gereken reformların ne denli acil olduğunun yeni bir göstergesi olarak değerlendirilmeli; hükümet elektrik enerjisi üretimi ve dağıtımı olanaklarını çeşitlendirmek ve bu alanda mümkün olduğu oranda rekabet sağlamak için gerekli düzenlemeleri acil olarak gündemine almalıdır.