Genel Kurul toplantısı, açılış ve saygı duruşu ile başlayıp, Başkanlık Divanı’nın oluşturulması ile devam etti.

Divan Başkanlığına Günay Çerkez, Divan Başkan vekilliğine Yağmur Özyalçın ve Divan sekreterliklerine de İzzet Adiloğlu ve Dr. Nilay Onbaşı Üresin getirildi.

Genel Kurul, Oda Başkanı Turgay Deniz’in Genel Kurul’a hitabıyla devam etti. Turgay Deniz, ‘ Kıbrıs Türk Halkı’nın en önemli kuruluşlarından biri olan Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın 59. Olağan Genel Kurulunda sizlerin huzuruna başkan olarak çıkmak ve konuşmak benim için büyük bir onurdur’ diyerek konuşmasına şöyle devam etti:

‘Bütün dünya ile birlikte ülkemiz de belirsizliklerle dolu bir süreçten geçiyor. Covid-19 salgının bitip bitmediğine emin değiliz. Kimi uzmanlar kış ayları için uyarı yapıyorlar. İki yıl süreyle Covid-19 salgının etkisinde kalan dünya ekonomisi enflasyon ile sarsılıyor. Enflasyon tehdidi altında olmayan ülke yok! Devletler, bu tehdide karşı kendilerince önlem alırken, ekonomik ağırlığı olan ülkelerin aldığı tedbirler diğer ülkeleri de yakından etkiliyor. Hepimiz gözlerimizi Amerika’ya, Avrupa’ya çevirdik; Dolar ve Euro için alınacak kararları gözlüyoruz. Kıbrıs Türk ekonomisinin büyük ölçüde bağlı olduğu Anavatan Türkiye’de de olağanüstü ekonomik gelişmeler yaşanıyor. Türk ekonomisi yüksek enflasyon ateşi ile yanıyor ve bu ateş bizi de etkisi altına almış bulunuyor.

Bu yüksek enflasyon ortamı, bölgesel savaşlarla körükleniyor. Yüksek enflasyona karşı iş birliği yapmak yerine, bölgesel savaşların gündeme gelmesi, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı enerji krizi, geleceğe dair endişelerimizi artırıyor.’

Oda Başkanı Deniz, ‘Bugünkü konuşmamda, yaşamakta olduğumuz ekonomik sorunlara dair pek çok ayrıntı verebilirdim. Son iki yılda gerek hükümetlerimiz ile yaptığımız çalışmalarda, gerekse basına yaptığımız açıklamalarda bu sorunlar defalarca dile getirilmiştir. Bunların bir özetini faaliyet raporumuzda göreceksiniz. Bugün üzerinde durmak istediğim esas sorun, ekonomik vizyonumuz ve hatta vizyonsuzluğumuzdur. Bütün dünya ekonomi politikalarını yenilemeye çalışırken, biz eski düzenimizi nasıl sürdürebileceğimizin arayışı içindeyiz.Bizim düzenimiz nedir? Bizim düzenimiz, “özel sektör işletmeleri ne yaparsa yapsın ama kamu için kaynak sağlasın” düzenidir… Ve bu düzen artık sürdürülemez!’dedi.