En kapitalistlerimiz arasında, “devletleştirelim” diyen o kadar çok kişi var ki, bazen hayret ediyorum!

Mesela yabancı ama özellikle de Türkiyeli yatırımcılara ait otelleri devletleştirebilir miyiz?

Terör dendi Türkiye’de binlerce kişinin mal varlığına el konudu mesela!

-*-*-

“Herkese eşit maaş” önerisi yapan kapitalistlerle de dolu ortalık!

Sizce de açıkça sosyalizm işaret edilmiyor mu?

-*-*-

Kime ait olduğu tartışma konusu olan “ya sosyalizm ya barbarlık” sözünü tartışalım!

Ekşi Sözlük “ya sosyalizm ya barbarlık” sözüyle ilgili diyor ki, “… Alman sosyalist devrimci Rosa Lüksemburg'un 1915'te hapiste savaş karşıtı bir broşörde ifade ettiği söz”…

İddialara göre Luxemburg bu sözü modern sosyalizmin kurucularından Friedrich Engels’e atfetmiş…
Lüxemburg demiş ki, “… Friedrich Engels bir keresinde şöyle demişti, ‘burjuva toplumu bir ikilemle karşı karşıyadır: Sosyalizme yönelme ya da barbarlığa dönme.’

-*-*-
 

Istvan Meszaros adlı yazar, “Ya Sosyalizm Ya Barbarlık - Amerikan Yüzyılı'ndan Yol Ayrımına” diye bir kitap yazmış…

Meszaros’a göre, "Ya Sosyalizm Ya Barbarlık" sloganı Rosa Luxemburg’a aittir…

-*-*-

Kime ait olduğunu tartışmaksızın, şu konuya bakabilir miyiz?

“… Burjuva toplumu bir ikilemle karşı karşıyadır: Sosyalizme yönelme ya da barbarlığa dönme.”

-*-*-

Sosyalizme yönelebilir miyiz?

İdeoloji tartışmaya gerek olmadığı inancımı belirtmekle birlikte; içinde olduğumuz günlerin, “herkese eşit ücret” günleri olduğu inancındayım.

Birilerine ders vermek için yazmıyorum birilerinin dersine de gerek yok.

Sesli düşünüyorum!

Zaten delirmek üzereyim!

Delirmemek için de sesli düşüncemi yazıyorum!

-*-*-

Devletin çalışanlarına da, ülkedeki tüm yasal veya yasadışı herkese de aynı ücreti verebilir misiniz?

Fırtına kopar!

Memurun maaşına dokunmak imkansızdır!

Peki, kasada yani devlette para yok!

-*-*-

O zaman, gelin tüm Türkiyeli iş insanlarına ait otellere el koyalım ve hepsini satalım!

Kaça satacağız, kaça kiralayacağız?

Şu anda 1 TL’ye verseler alacak olmaz diye düşünürüm!

-*-*-

Peki ne yapmak lazım?

Nasıl yapacağız?

“Bu büyüklenmek değildir, en iyi ben bilirim, bırakın ben düzelteyim” diyenler var.

Saygı duyarım, bu özgüveni selamlarım ve bu noktada “mutlak” anlamıyla “bilimsel sosyalizmi” Başbakan Ersin Tatar’a şiddetle öneririm!

-*-*-

Ersin Tatar, kapitalizmin göbeğinde eğitim aldı.

Aşırı milliyetçilik ve ganimetçilik ideolojisinin göbeğindeki partiye genel başkan oldu; şu anda KKTC’nin başbakanı.

Mümkün mü sosyalist sistemle sevişmesi?

Değil!

Ama hepiniz bir şeyler öneriyorsunuz, “şunu yapmalıydın, madem ki yapmadın gitmelisin” demiyor musunuz?

Hepiniz!

-*-*-

Komünizm mesela!

Bazı gözlükleri takarak bakarsanız, “İlkel topluma dönmektir bir şekilde”…

Peki, şu anda o ilkel topluma ihtiyaç yok mu?

-*-*-

İneklerle siyaset bilmi!

Komünizim nedir?

Devlet, iki ineğinizi alır, size süt ve et verir!

Sosyalizm nedir?

Devlet, iki ineğinizi alır, birini olmayana verir!

Şu anda ihtiyaç yok mu bunlara?

-*-*-

Her konuda görüş belirten Sayın Akıncı ve KKTC’de neredeyse her kurulan kurula mutlaka başkan yapılan mesela Sayın Dana, ne der doğrusu merak ederim!

-*-*-

Bugün Pazar!

Coronavirüs dün ilk canı aldı.

Alman turist kardeşimizi kaybettik.

Huzur içinde uyusun.

Doktorlarımız ellerinden geleni yapmıştır, bundan da eminim.

-*-*-

Kimse korkmasın!

Aman otel sahipleri beni dinleyecek bir hükümet olacağı inancına da kapılmasın!

Canım, değil otel, ülke sizin, ülke!

Bizimkiler size kurban olsun!

Zaten size kurban olmayan o koltuğa oturamıyor canlarım benim!

-*-*-

Ve siz değerli Kıbrıslı Türk kardeşlerim; şunu aklınızdan asla çıkarmayın, Rumlar bizi kesecek!

Tamam?

Öyle çözüm falan hiç gerek yok!

Bakın, Türkiye yanımızda!

Dün bir uçak gelmiş; gelirken, içerisine bol bol maske, eldiven, ilaç falan koymuşlar!

Eminim kolonya da vardı!

Alkolsüz!

-*-*-

İyi güzel de, bu günler geçtiğinde; nasıl başa çıkacağız?

İtalya’dan, Almanya’dan, Rusya’dan, Türkiye’den veya İngiltere’den turist; Afrika’dan da öğrenci gelmesini bekleyip de yürümeyen; bir kaç hafta önce zaten çökmüş olan sistemciğimize geri mi döneceğiz?

-*-*-

Evet şu anda durum tamamen boktan!

Sorry bu ifadeyi kullandığım için!

Ama bu felaket başlamadan önce de sıkıntılı değil miydik?

Evet, beterin beteri var ama daha iyi bir sistem, daha iyi bir düzen, daha sağlam bir devlet, gerçek bir devlet, Türkiye’ye bağlı olmayan, dilenmeyen bir hükümet istemez miyiz?

-*-*-

Yoksa aynen eskisi gibi devam mı?

İyi ki varsın anavatan!

Evet evet evet Rumlar bizi kesecek!

Gelsin kumarcılar…

Gitsin kumarcılar…

Korkmayın canım, ne sosyalizmi!

Ne komünizmi!

Hiç oluuuuur, devlet size ineklerinizi bağışlasın!

İnekleriniz size kalsın canlarım benim!

Rumlar bizi kesmesin da!!!

-*-*-

Son bir önerim var: Ya her şeyi Kemal Deniz Dana’ya, ya da Mustafa Akıncı’ya bağlayın!

Bir şey değiştirmeye gerek yok!

Serdar Denktaş, Tufan Erhürman, şimdiki hükümet olduğu gibi, hepsi de kabinede olsun; hatta dönüşümlü başkanlık sistemi kuralım; her ay biri cumhurbaşkanı, biri meclis başkanı, biri başbakan olsun.

Döne döne devam!

Maaşlar ödendi mi?

Ödendi!

Kumarcılar gelebiliyor mu?

Yes!

Tüccar ve bankalar da mutlu, mesut!

Sosyalizm mi?

Delilik, delilik!

İyi Pazarlar!