Ne yazık ki, kırsal bölgelerde devletin varlığını hissedemiyoruz.

İşte tam da bu yüzden, özellikle var olan yerel yönetimlere sahip çıkmak ve de yıpranmamasını sağlamak, her bir vatandaşın görevi olmalıdır.

Unutmayın! Kurumları yönetenler gider, kurumlar kalır.

Benim adamım varken her şey güzel, yokken batsın siyaseti geride kaldı.

Ne; dil, din, ırk üzerinden yapılan siyaset, ne de günü kurtarma siyaseti artık tutmaz.

Gün; ileri görüşlü ve vizyon - misyonu masaya koyma günüdür.

Evet, devlet bizi unuttu.

Özellikle gençler sahipsiz…

Kırsal kesim arsası almadılar, teşvik almadılar, iş sahaları yaratılmadı, sosyal aktivite alanları kısıtlandı.

Ve bunca olumsuzluğa rağmen ne yazık ki, halen daha susuyoruz.

Korkmayın be gençler! İnanın, bundan kötüsü olmaz.

Gençlere sahip çıkmak ve insanları sınıf gözetmeden sosyal, demokratik, adaletli ortamda yaşatmak ‘’DEVLETİN’’ görevidir.

Oturup beklemeyle kimse bize kırsal kesim arsası, iş, aş vermez.

Söke söke almanın zamanı geldi, geçiyor.

Hayatta her zaman dönüm noktaları vardır. Bu zamanın gençlerinin dönüm noktası da, önüne gelecek olan doğru seçimlerdir.

Kendi kaderimizi, kendimiz çizeceğiz.

Evet! bu irade, akıl ve dik duruş bizim gençlerimiz de fazlasıyla vardır.

Artık günü kurtarmak bize yetmez. Geleceğimizi planlamalıyız.

Kişisel hırs, ego ve çıkarlarımızı bir köşeye bırakıp, karanlıkları aydınlığa çevireceğiz.

Evet, karpaz’da Devlet YOK!

Bunun suçlusu da biziz. Bu gerçeği kabullenmeliyiz.

Kimsenin bizi, kurultay, kişisel menfaat ve yalanları ile kandırmasına izin vermeyeceğiz.

Dik durun, direnin, dayanın ve sabredin.

İnanın, kazanan BİZ olacağız.