Yeni Bakış gazetesinden Deniz Abidin'e konuşan Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Ali Kişmir, basın sektörünün içerisinde bulunduğu durumu, çalışan emekçilerin sıkıntılarını ve sendikalaşma yolunda atılması gereken adımları Yeni Bakış ile paylaştı. 

Kişmir, basın sektörünün içerisinde bulunduğu durumun çok iyi olmadığını, özellikle de emekçiler açısından bakıldığında durumun içler acısı olduğunu belirterek, bu durumu sendika olarak defalarca kamuoyu ile paylaştıklarını söyledi. 

Kişmir, göreve geldiği bir yıllık süreçte ne yazık ki birçok emekçinin büyük mağduriyetler yaşadığına, bazı basın kuruluşlarının yasalara uymadığına ve süreç içerisinde bu sektörde yetişip yıllarını gazeteciliğe adamış kişilerin sektör değiştirdiğine tanıklık ettiğini ifade ederek, bunun hem basın emekçisi hem de işveren açısından sıkıntılı bir durum olduğunu kaydetti.

Kişmir, “Şu anda basın sektöründe eleman yetiştiğini söyleyebilmek ne yazık ki pek de mümkün değil” diye konuştu. 

Kişmir, özel sektörde emekçilerin güvencesiz, Basın İş Yasası’na aykırı bir şekilde çalıştırılması yanında, birçok kurumda çalışana mobing uygulandığını, kadın emekçilere yönelik tacizin devam etmekte olduğuna vurgu yaptı 

Kişmir, “Özellikle kumarhane sahiplerinin bu sektöre el atması ile birlikte ne yazık ki tüm etik kuralların bu süreçte hiçe sayıldığına tanıklık ettik. Amacı sadece gazetecilik ve yayıncılık olan birçok kurumun hem maddi hem de manevi anlamda bundan etkilendiğini  görüyoruz. Türkiye’deki medyayı düşününce, bizim de o yolda ilerlediğimizi söyleyebilirim. Ancak biz gerek sendikalar gerekse örgütler olarak buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu

“Basın İş Yasası uygulanmıyor, Bakanlık denetleyemiyor”

Ali Kişmir,  Basın İş Yasası’na çoğunlukla işverenler, çok az da olsa kimi zaman da çalışanlar tarafından uyulmadığının görülmekte olduğunu belirterek, buna en büyük nedenin başta hükümetin ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın denetim eksikliği olduğunu söyledi.

Bu konunun uzun uzun tartışılması ve neden bu denetimlerin yapılmadığının açıkça kamuoyunun bilgisine getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Kişmir, sendika olarak bunu defalarca yaptıklarını, bir önceki bakanın ise “İnşaatları denetlersek hepsini kapatmak zorunda kalırız” diyerek önemli bir itirafta bulunduğunu hatırlattı. 

Yine aynı bakanın bir medya patronu ile yediği yemekten sonra ilgili kuruluşa ceza kesmekten vazgeçtiğini geçmiş hükümet döneminde gündeme getirdiklerini anımsatan Basın-Sen Başkanı Kişmir, şimdi görevde olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler’in denetim konusunda çok hassas olduğunu gözlemlediğini söyledi. 

“Ağırlığımızı özel sektördeki sorunlara verdik”

Ali Kişmir, “İnanıyorum ki birlikte hareket ettiğimiz sürece basın sektörünü içerisine düştüğü zor durumdan hep birlikte çıkarmayı başaracağız” diyerek, şunları söyledi, “Elbette en çok zorluk çektiğimiz alan özel sektördür. Kamuya bağlı basın kuruluşlarında da sorunlar mevcuttur, ancak bu sorunlar özel sektördeki sorunlarla karşılaştırılınca devede kulak kalıyor. 

Yalnız bu durum böyle olduğu için biz kamudaki sıkıntılara önem göstermiyoruz anlamına gelmiyor. Özellikle BRTK Değişiklik Yasası’nın bir an önce Meclis’ten geçmesi ve elverişsiz TAK binasının en kısa sürede yeni ve çağdaş bir yere taşınması için mücadelemiz devam ediyor. Ancak şu anda en büyük ağırlığımız özel sektördeki sorunlarla ilgili.”

“Sendikalı ve TİS sahibi olan kurum teşvik alacak”

Kişmir, sendika olarak henüz iki kurum ile toplu iş sözleşmesi imzalanmış olduğuna dikkat çekerek,  “bu sayı elbette artacaktır. Özellikle basın kuruluşlarına verilecek olan teşvikler için ortaya konacak olan kriterlerin içerisinde sendikalı ve TİS sahibi olmak maddesi bizler için umut verici bir gelişmedir” diye konuştu. 

“Basın emekçileri güvencesiz çalıştırılıyor”

Ali Kişmir, emekçilerin başlıca sorunlarınının ise, özellikle özel sektörde emekçilerin güvencesiz, Basın İş Yasası’na aykırı bir şekilde 8 saatin üzerinde, sosyal hakları yatırılmadan, yatırımları asgari ücret üzerinden yapılan, asgari ücretin altında ve yurt dışından gelen emekçilerin çalışma izinlerinin yasalara aykırı bir şekilde çalışana çıkartılarak çalıştırılmakta olduğunu belirtti. 

“Mobing ve taciz var”

Kişmir, bunlar yanında birçok kurumda çalışana mobing uygulandığını söyleyerek, kadın emekçilere yönelik taciz ve yıpranma payı işveren tarafından karşılanmadan çalışmak zorunda kalan basın çalışanları olduğunu kaydetti. 
Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı’nın bu konularda samimi bir duruş sergilediğini ifade eden Kişmir, özellikle bundan önceki dönemde gözle görülür olan umursamazlığın bu dönemde olmadığını, bakanlığın sürekli bir şekilde sendika ile temasta olduğunu ve çözüm yollarını birlikte aradığını söyledi. 

“Ombudsman’ın raporu medyanın durumunu gözler önüne serdi”

Ali Kişmir, “Medya nereye doğru gidiyor?” sorusuna karşılık ise şu ifadeleri kullandı, “Sanırım bizlerin talebi ile Ombudsman’ın hazırladığı rapor medyanın nereye doğru gitmekte olduğunu gösteriyor. Özellikle kumarhane sahiplerinin bu sektöre el atması ile birlikte ne yazık ki tüm etik kuralların da bu süreçte hiçe sayıldığına tanıklık ettik. Yine amacı sadece gazetecilik ve yayıncılık olan birçok kurumun hem maddi hem de manevi anlamda bunlardan etkilendiklerini ve zor durumlara düştüklerini görüyoruz. Türkiye’deki medyayı düşününce bizim de o yolda ilerlediğimizi söyleyebilirim. Ancak biz gerek sendikalar gerekse örgütler olarak buna izin vermeyeceğiz.

Basınımızın özgür ve etik kurallar çerçevesinde kalabilmesi için her türlü mücadeleyi vereceğiz.” 

“Çalışma Bakanlığı’na önemli görevler düşüyor”

Kişmir, özel sektörde sendikalaşmanın önemine dikkat çekerek, bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na önemli görevler düştüğünü kaydetti. Kişmir, Bakanlığın tüm medya kuruluşları ile birlikte Basın-Sen’i bir masa etrafında toplayarak sendikalaşmanın bakanlık tarafından önemsendiğinden söz etmesi ve toplu iş sözleşmelerinin mutlaka imzalanarak çalışanların güvence altına alınmasının gerekliliğine vurgu yapmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.  Kişmir, bunun sendikalaşmanın önünün açılması için önemli bir adım olacağını söyledi. 

“Toplu İş Sözleşmesi’ne talep artıyor”

Başkan Ali Kişmir, Toplu İş Sözleşmesi konusunda sendikaya ulaşan kurumların sayısının artmış durumda olduğunu belirterek,  “Eğer bu kararlılıkla devam edilirse inanıyorum ki yıl sonuna kadar birçok kurumla Toplu İş Sözleşmesi imzalamış durumda olacağız. Bu hem işverenler hem de emekçiler adına önemli bir kazanç olacaktır” diye konuştu. 

“Sendikasız çalıştırılmak yasaklanmalıdır”

Kişmir, özel sektörün geneli için sendikalaşmanın zorunlu hale getirilmesi ve sendikasız çalıştırılmanın mutlaka yasaklanması gerektiğini belirterek, “elbette geçici bir süreliğine, yani normal ve çağdaş bir ülke konumuna geçtiğimiz güne kadar. 
O gün geldiğinde en doğrusu için yine taraflar bir masa etrafında toplanır ve içerisinde bulunulan şartlar doğrultusunda en doğru adım atılır. Ancak bugün adına bizlere göre en doğru adım sendikasız çalıştırılmanın yasaklanmasıdır” dedi.