Basın Emekçileri Sendikası Başkanı Ali Kişmir, “Bu topraklarda aslolanının Kıbrıslıların istek ve talepleri olduğunu” belirtti.

Kişmir, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Ülkemize hoş geldiniz” diyemediklerini belirterek, Türkiye’de tutuklu bulunan gazeteciler konusunda eleştiri yöneltti.

Kişmir yaptığı yazılı açıklamada, “Ülkesindeki ifade özgürlüğünü demir parmaklıklar ardına atan ve sayısını artık tutmakta zorlandığımız oranda gazeteciyi nedensiz yere hapse attıran bu anlayışa karşı dün olduğu gibi bugün de karşı durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kişmir, Türkiye’de düzenlediği miting sırasında Afrika Gazetesi’ni hedef gösterdiğini ileri sürerek, Erdoğan’ın sadece kendi ülkesinde değil Kıbrıs’ta da ifade özgürlüğüne darbe vurduğunu kaydetti ve bunu “tarihte kara bir leke” olarak niteledi.

Kişmir, “Türkiye’de tutuklu bulunan tutuklu bulunan gazeteci ve aydınların serbest bırakılmasını” talep etti.

Kişmir şöyle devam etti:

“Diğer yandan ise ülkemize ziyarette bulunacak olan Tayyip Erdoğan şunları çok iyi bilmelidir ki, bu toplum, savaş değil barış, çözümsüzlük değil çözüm, cami değil okul, külliye değil bilim yuvası, şeriat değil laiklik, bağımlılık değil bağımsızlık talep etmektedir... Başta Erdoğan ve Türkiye’deki tüm kesimler şunu net olarak bilmelidirler ki, bu topraklarda aslolan Kıbrıslıların istek ve talepleridir. İrademizi yok sayan, her fırsatta bu topluma dayatmalarda bulunan ve Kıbrıs kültürüne aykırı anlayışları bu topraklara taşımaya çalışan zihniyete karşı mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.”

“Kıbrıslıların çoğunluğunun Erdoğan’ı bağrına basamadığını, bunun nedeninin Türkiye karşıtlığı veya, TC yetkililerine karşı bir saygısızlık olmadığını” belirten Kişmir, Burada esas saygısızlığın Kıbrıslı Türklere yapıldığını, “toplumun istek ve taleplerine aldırış etmeyen, hassasiyetlerine öncelik vermeyen ve ‘Biz ne istersek Kıbrıs’ta o olacak’ anlayışını sürdüren” zihniyet yüzünden bugün bu duruma gelindiğini savundu. 

Kişmir şöyle dedi: “Önce bu topluma saygı duyacaksınız, sonra bu toplumdan saygı bekleyeceksiniz. İşte o gün emin olunuz aramızdaki bağ sadece söylemde kalmayacak kadar güçlü olacaktır. Aksi takdirde biz bu topraklarda var olduğumuz sürece bu bağlar hiçbir zaman düzelmeyecek konuma kadar ilerleyecektir ve bu zihniyete karşı mücadelemiz gün geçtikçe yükselmeye devam edecektir.”