Yeni Bakış gazetesinden Özlem Çimendal'a konuşan Sağlık Psikoloğu Şerife Çelik, özellikle kronik hastalıklar ve kanser hastalığının arttığı KKTC’de hala hastalara, ailelerine ve sağlık alanına yönelik bir politika geliştirilememesini eleştirdi. 

Çelik, birkaç dernek ve kuruluş dışında özveri ile yürütülmeye çalışılan sağlıkta farkındalık çabalarının da büyük bir yalnızlık göstergesi olduğunu vurguladı

KKTC’de son yıllarda kanserin her türünde ciddi artışın rahatlıkla gözlemlenebildiğine vurgu yapan Çelik, özellikle rahim ve meme kanserlerinin artış göstermesinin bu konularda nüfus bakımından da az olan bir coğrafyada mücadelede yetersiz kalındığının göstergesi olduğunu ifade etti

Çelik, sadece devlet hastanelerinin özellikle kanser ve türevleri konusundaki farkındalık ve erken teşhis teşviklerinin bile hastalıkların teşhisinde yarı yarıya önlem niteliği taşıyabileceğini söyledi. Çelik, gerek devlet gerek ise özel sağlık kuruluşlarının erken teşhis ve farkındalık konularında yapacakları çalışmaların kanser üzerinde önemli paya sahip olduğunu hatırlattı 

Çelik, hastalıkların farkındalığı noktasında belediyelere düşen sorumluluklara da dikkat çekerek, her belediyenin kendi sorumluluk alanında çeşitli programlar oluşturarak, gruplar halinde dar bir alandan geniş bir kitleye doğru ulaşılmasının mümkün olduğunu vurguladı

Sınırlı yürütülmeye çalışılan farkındalık çalışmaları, yalnızlığın göstergesi 

Toplumda sağlık açısından kültürel sağlık eğitiminin de gerektiği düzeyde olmadığını söyleyen Çelik, gelişimin de söz konusu olmadığına değindi. Birkaç dernek ve kuruluş dışında özveri ile yürütülmeye çalışılan sağlıkta farkındalık çabalarının da büyük bir yalnızlık göstergesi olduğunu vurgulayan Çelik, “En önemli bilmemiz gereken şey bizim de başımıza gelmeden de sağlık alanında farkındalık oluşturabilmemizdir” dedi. 

Sağlık konusu kültürü oluşturan bileşenlerden 

Sağlık konusunun kültürün altında yer alan en önemli bileşenlerden biri olduğuna dikkat çeken Çelik, “Dolayısı ile sağlık algısı dediğimiz bilincin küçük yaşlardan geldiğini ve yerleştiğini söylemek mümkün” diye konuştu. 

Sağlıkta bilinçlilik çok önemli 

Toplumdaki bilinçlilik düzeyinin her açıdan olduğu gibi sağlık açısından da çok önemli olduğunu ifade eden Çelik, KKTC’de trafikten, kronik hastalıklara, madde bağımlılığından, sosyal sorunlara kadar birçok problemin ana kaynağının farkındalık eksikliği ve bilinçsizlikten kaynaklandığına işaret etti. Çelik, “Bu sorunların bütünün kaynağı ve çözümü küçük yaşlardan eğitim ve daha sonraları da yaşam felsefesi haline gelmesi ile mümkündür, bunu unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Kronik hastalıklar ilekanserde, devlet ve özel kuruluş hastanelerinin farkındalık çalışmaları gerekli  

Özellikle kronik hastalıklar ile kanserde erken teşhis konularında devlet hastaneleri ve diğer özel sağlık kuruluşlarına da büyük görevler düştüğünü dile getiren Çelik, zaman zaman devlet hastanelerinde 6 ayda bir olmak üzere meme kanseri, simir testi ve lenf kanseri konusunda farkındalık yaratılarak, kadınların muayenelerine olanak sağlandığının hatırlandığını ancak gelinen son durumda bunun ne kadar sürdürülebilir ve sonuç odaklı olduğunun ise tartışma kaldırır türden olduğuna değindi. 

Rahim ve meme kanseri artışı, yetersizliğin en somut örneği 

KKTC’de son yıllarda kanserin her türünde ciddi artışın rahatlıkla gözlemlenebildiğine dikkat çeken Çelik, özellikle rahim ve meme kanserlerinin artış göstermesinin bu konularda nüfus bakımından da az olan bir coğrafyada yetersiz kalındığının da göstergesi olduğunu ifade etti. 
  
Devlet hastanelerinin çalışmaları yarı yarıya önleyebilir 

KKTC nüfusunun ve coğrafyasının göz önünde bulundurulması ile sadece devlet hastanelerinin özellikle kanser ve türevleri konusundaki farkındalık ve erken teşhis teşviklerinin bile hastalıkların teşhisinde yarı yarıya önlem niteliği taşıyabileceğini de söyleyen Çelik, “Bu çalışmaların hem devlette hem özellerde ciddi bir sağlık politikası haline gelmesi şarttır” şeklinde konuştu. 

“Kimse hastalığı başına gelmesiyle, öğrenmeyi beklemesin”

Toplumun da kanser ve kronik hastalıkların farkındalıkları konusunda çeşitli sorumlulukları olduğunun altını çizen Çelik, “Kimse kendi başına gelmesini beklemesin. İlla hastalığın başlarına gelerek, bunu tattıktan sonra farkında olup erken teşhisin ne kadar önemli bir şey olduğunu görmeyi beklemesinler. Maalesef toplumun ağırlıklı çoğunluğu bu talihsiz hastalıkların gerçekleşmesinden sonra bilinçlenmeye çalışıyorlar, bu çok yanlış bir algıdır” ifadelerini kullandı. 
  
Avrupa’da her 25 yaşına gelen genç kadına mektup gidiyor

Özellikle Avrupa’da devletin sağlık politikası noktasında ciddi adımlar attığının görüldüğünün de altını çizen Çelik, 25 yaşına gelmiş her genç kadının evine mektup gönderilerek hastaneye simir testine çağrıldığına da dikkat çekti. Çelik, “Avrupa’da 25 yaşına gelmiş her genç kıza mektup gider. 

Bunlar önleme programlarıdır. Tabii ki kültüre göre şekil ve uygulama noktasında değişimlerin yapılabileceği bir çalışma olabilir” dedi. 

Erken önlemeprogramlarında sağlık psikologları ve bakanlık iş birliği çok önemli 

Hatalıkları, kronik veya kanser vakalarının önleme programlarında sağlık psikologlarının da rolünün oldukça önemli olduğuna da değinen Çelik, “Sağlık psikologları ve Sağlık Bakanlığı iş birliğinde gerekli ekipmanların toplanması ile gerekli çalışmaların başlatılarak, hastalıkları önleme noktasında oldukça önemli” ifadelerini kullandı. 

12 Mayıs’ta meme kanseri sempozyumu farkındalık çalışması yapılacak 

12 Mayıs’ta Kamu-Sen ile Radyoloji Derneği’nin meme kanseri konusunda halka açık bir sempozyumu olacağı ve kendisinin de meme kanserinin psikolojik boyutunu değerlendireceği bilgisini de veren Çelik, bu tarz farkındalık ve toplumu bilinçlendirmeye yönelik iş birliği ve çalışmaların önemine de dikkat çekti. 

Belediyelere de büyük rol düşüyor 

Kanser ve kronik hastalıklar özelinde ve diğer hastalıklar genelinde farkındalık çalışmalarının belediyeler eli ile de yürütülebileceğinin dünyanın birçok yerinde yapılan çalışmalardan görüldüğüne de işaret eden Çelik, her belediyenin kendi sorumluluk alanında çeşitli programlar oluşturarak, gruplar halinde dar bir alandan geniş bir kitleye doğru ulaşımının mümkün olduğu kadar yararlı olduğunun da altını çizdi. Çelik, önemli olanın her konuda kaynağa yönelinim olduğuna da vurgu yaptı.