Mücadeleyi görünmez bir el engelliyor!



Yeni Bakış gazetesinden Özlem Çimendal'a konuşan Ekonomist Oka Veli Şafaklı, koalisyon hükümetinin tam randımanlı olmasa dahi attığı olumlu adımların yanında yolsuzluk ve yasa dışılıkla mücadele noktasında yetersiz kaldığı eleştirisinde bularak, yargı ayağının gerektiği şekilde yürütülemediğine dikkat çekti. 

Şafaklı, CTP ve HP’nin seçim öncesi manifestolarında yolsuzluk, şeffaflık ve hesap verebilirlik üzerinden yol izlediğini anımsatarak, “Bu sürede ortaya bu yönde bir vizyon konamadı” dedi 

Yolsuzluklar ve usulsüzlükler konusunda yargıyı ve polisi cesaretlendirecek her türlü müdahaleden arındıracak bir mekanizmanın kurgulanmasının acil olduğuna vurgu yapan Şafaklı, özellikle CTP’nin seçim dönemi bu konudaki tutumunu hatırlattı

Mevcut yapıda Meclis’e ulaşan yolsuzluk dosyalarının ortadan kalkmasının oldukça kolay olabileceğine işaret eden Şafaklı, KKTC’de siyasetin etkileyemeyeceği bir adalet sistemine ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı

Şafaklı, “İlgili makamların da açıkladığı gibi, yolsuzluk ve usulsüzlük dosyalarının yargıya iletilmediğini de biliyoruz. Bu ne demektir o zaman? Yani çok iddia ve bilineneler var ancak bağımsız yargıya bunların ulaşması engelleniyor. Görünmez bir el bunu engelliyor” şeklinde konuştu

Olumlu girişimler var ancak somut adım yok 

Koalisyon hükümetinin icraatlarında temkinli iyimserlik görüldüğünü ifade eden Şafaklı, gerek döviz konusunda gerek müşavirlik konusunda atılan adımların olumlu olmasına rağmen bazı konularda da ortaya bir vizyon konulamadığını kaydetti. Şafaklı, “Sayıştay’ın özerk ve teknik sorunları, Savcılık ve mali polis müessesi tam cesaretlenmiş değil yargıya havale etmek için” dedi. 

“Fuhuş konusundaki tutum takdir edilir nitelikte”

Her şeye rağmen bugüne kadar herkesçe bilinen ancak bilinmemezlikten gelen fuhuş konusunda şeffaf ve kararlı bir duruş sergilendiğinin altını çizen Şafaklı, “Bilinen ancak açıkça söylenmesi reddedilen fuhuş konusunda çalıştay düzenlemeleri takdir edilecek bir gelişme. Ancak şimdi bunun ete kemiğe büründüğünü görmeye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. 

“Yolsuzlukların yargıya intikalini görünmez bir el engelliyor”

Şu anda Başbakan ve Başbakan Yardımcılıklarını da yaptıkları koalisyon hükümetine mensup CTP ve HP’nin seçim öncesi manifestolarında yolsuzluk, şeffaflık ve hesap verebilirlik üzerinden yol izlediğine dikkat çeken Şafaklı, “Bu sürede tam bir ete kemiğe bürünen vizyon ortaya konamadı. İlgili makamların da açıkladığı gibi, yolsuzluk ve usulsüzlük dosyalarının yargıya iletilmediğini de biliyoruz. Bu ne demektir o zaman? Yani çok iddia ve bilinenler var ancak bağımsız yargıya bunların ulaşması engelleniyor. Görünmez bir el bunu tıkıyor” şeklinde konuştu. 

“Yolsuzluklar ve usulsüzlükler konusunda yargı ve polis cesaretlendirilmeli”

Yolsuzluklar ve usulsüzlükler konusunda yargıyı ve polisi cesaretlendirecek her türlü müdahaleden arındıracak bir mekanizmanın kurgulanmasının acil olduğuna vurgu yapan Şafaklı, özellikle CTP’nin seçim dönemi bu konudaki tutumunu hatırlatarak şöyle konuştu: “Denetleme kurumları başta Sayıştay olmaz üzere özerkleştirmemiz lazım. Gerek teknik kadro olarak, gerek ise yapısal olarak. Dolayısı ile koalisyon hükümetinin başa gelmeden önce söyledikleri ile mevcut içerisinde bulunulan durumda herhangi bir değişiklik olmamasının birbiri ile örtüşmediği görülmektedir” şeklinde konuştu. 

“Kulaklarını tıkadıkları bir izlenim veriyorlar”

Koalisyon hükümeti kurulalı 3 ayı geçmiş olmasına rağmen seçim dönemi dillendirilen birçok iddiaya yönelik şu anda “kulakların tıkanmış gibi” bir tavır içerisinde olunduğunun altını çizen Şafaklı, “Şu anda Meclis’e gelecek olan usulsüzlüklerden ve hükümetin açıkladığı geçmiş hükümet döneminde ortaya çıkan bir olay konusunda kararlı olunduğu söyleniyor. Bu konuda da kararlı olunması gerekmektedir. Meclis’e geldikten sonra sonuca bağlanmasıdır önemli olan. Şu anda gündeme gelen siyasi dokunulmazlıklar ve usulsüzlükler zaten önceki hükümet döneminde Savcılığa intikal eden bir konu idi. Şimdiki koalisyon hükümetinin başarısı değil” ifadelerini kullandı. 

“KKTC’de siyasetin etkileyemeyeceği bir adalet sistemine ihtiyaç var”

Savcılık ve poliste gerekirse hükümetin başında olan bir şahsiyet dahi olsa herhangi bir usulsüzlük ve yolsuzlukta bağımsız yargıya ve Meclis’e havale edebileceği bir cesaret ve kararlılıkla örülmüş bir yapının hayat bulması gerektiğini savunan Şafaklı, “Adalet sistemi tam randımanlı hayata geçmeli. Bu adalet sisteminin içerisinde polis, Savcılık, denetim ve Sayıştay ayağı var. Bunların hepsinin çok iyi kurgulanması gerekmektedir” şeklinde konuştu. Mevcut yapıda Meclis’e ulaşan yolsuzluk dosyalarının ortadan kalmasının oldukça kolay olabileceğine işaret eden Şafaklı, KKTC’de siyasetin etkileyemeyeceği bir adalet sistemine ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı. 

“Hesap verebilirlik ve şeffaflık konularında da somut adım atılmadı”

“Yine koalisyon hükümeti ortaklarından olan Halkın Partisi’nin argümanı hesap verebilirlik ve şeffaflıktı” diyen Şafaklı, iyi yönetimin de içinde olduğu savunulan yapı hakkında da herhangi bir somut adım atılmadığını kaydetti. Şafaklı, “Facebook’tan beyanatlar vererek, Tweet atarak somut adımlar atılmış, ve savunulanların uygulaması yapılmış olmuyor. İyi yönetim ve şeffaf yönetimin de içerisinde olduğu katılımcı bir yapı olması gerekiyor” dedi. 

“Söylemden öte icraat gerekli”

Koalisyon hükümetinin nereden buldun yasası ile kamu reformu yasasının Meclis’e geleceği açıklamasını da değerlendiren Şafaklı şöyle konuştu: “Bunlar çok güzel adımlar olarak kulağa geliyor. Bunların artık söylemden ziyade harekete geçilerek hayata kanalize edilmesi gerekmektedir. Kamu reformu ile ne kastediliyor. Meritokrasi mi? Verimlik mi? Performansa göre değerlendirme mi? Şeffaf bir rejim mi? Nedir anladığınız?” diye sordu. 

“Kamu reformu deniliyor, batık belediye seçime gidiyor”

Yerel yönetim krizi ile birlikte belediyelerde batışların yaşandığına da dikkat çeken Okan Veli Şafaklı, “Batık bir belediye seçime gidiyor. Yerel yönetimler reformlarının reform edilerek sayıların küçülerek, idari-mali reformlara tabi tutulması gereken reformların dillendirilmesi lazım. Mesela Telekomünikasyon Dairesi. Bugün telefonunuz bozulsa 1 ay haberiniz olmuyor artık toplumun ihtiyacı tok. Kıb-Tek’in de yeniden revize edilmesi, etkilendirilmesi ve topluma sağlanan enerjinin daha ucuz olması gereken adımlar atılması gerekmektedir. Önemli olan noktalar bunlardır” ifadelerini kullandı. 

“4 bakanın hepsi sanki ayrı bir federatif devlet varmış gibi davranıyor”

Dörtlü koalisyon hükümetinin birlikte bir mutabakat da hazırladıklarını hatırlatan Şafaklı, “Yolsuzluk-arsızlıkla ilgili kurumsal devlet yapısı, eğitim yap-boz olmayacaktı. Bunların hangisi yapıldı? Yine hazırlanan bu mutabakat içerisinde yer alan 22 madde içerisindeki Faiz Yasası da oldukça önemliydi. Hiç gündeme gelmedi. Demek ki sadece seçim dönemi her parti kendisine göre bir görüş yansıttı ancak gelinen aşamada bu ortak şekilde bize yansıyamıyor. Dört bakanlığın her bakanı sanki ayrı bir federatif devlet varmış gibi davranıyor” ifadelerini kullandı.