Güney’den gelen turist…

Türkiye’den gelebilecek turist…

Ve öğrenciler… (Afrikalı öğrencilerin sorunları dahil…)

-*-*-

Kısa dönem planlarımızda bu üç ya da dört grup mutlaka yer almalı…

Mevcut Covid 19 koşullarında en ucuza, en rahat ve en kısa sürede ülkeye getirilip para kazanılabilecek olan en önemli gruplar bunlar…

-*-*-

Efendim iflası önler mi?

Bilemem!

Ama akmazsa damlar!

-*-*-

Bugün, bu üç ya da dört grubu getirmeye çalışırken dikkat etmemiz gereken bir konuya değinmek istiyorum…

Korku!

Evet korku!

Korku, hapishanemiz olmamalı!

Korkunun, hapishanemiz olmasına izin veremeyiz!

-*-*-

Efendim, mesela “Rum korkusu!”…

İnsan sevgisi ve maddi kazanım; korkunuzun ve sahte milliyetçiliğinizin önüne geçmek zorundadır.

-*-*-

Bir numaralı kahramanlarımız, en başta gelen milliyetçilerimiz; ağır miktarda ırkçılıkla da bağlantılı olarak “asla birlikte yaşayamayız” diyor ya!

Ve bunun gerekçesi olarak da “Bizi kesecekler”i gösteriyor ya; gülüyorum!

Kardeşim, siz kahraman mısınız yoksa korkak mısınız?

Yoksa, ganimet ve yağma Hasan’ın böreği düzeninden bu kadar mı mutlusunuz?

-*-*-

Efendim, Rum tarafından gelenlere kırımızı halı serilmesine ve lokma dağıtılmasına ne gerek vardı?

Halı bana da abartı gibi geldi ama evet gerek vardı!

Kim yapmışsa helal olsun!

Birlikte yaşamayı, birlikte kazanmayı hesaplamalıyız artık!

-*-*-

Kavgayı değil, barışmayı ve ş yapmayı hesaplamalıyız…

-*-*-

“ELAM’cılar çoğaldı, hah şimdi bizi tam kesecekler, asla bir arada yaşanmaz”ı geçin artık!

Evet, birlikte yaşayacağız!

Evet, birlikte kazanmanın yollarından başka yol da aramayacağız!

Siz mi?

Vallahi ayıptır söylemesi ama bu kadar korkuyorsanız, cehenneme kadar yolunuz var!

-*-*-

Çözüm bulmalıyız…

Genelde Kıbrıs sorununa ve özelde Rumlarla ilişkilerimizin yükseltilmesine giden yolları karış karış, arşın arşın aşmak zorundayız…

-*-*-

Haaaa, yasadışı bir şey mi gördünüz?

Anında polise bildiriniz!

-*-*-

Korkmayın!

Korkunun, hapishanemiz olmasına lütfen izin vermeyin!

Ve Allah aşkına, “belgesiz, ispatsız” yazmayın!

Özellikle yerli yatırımcımızı hedef almayın…

Evet, elinizde suç ispatı varsa, buyurun polise başvurun…

-*-*-

Korkmayın!

Gerçekten korkmayın!

Bu ülkeye yatırım yapan insanlardan çekinmeyin!

Yeter ki, devleti iyi yönetin; devletin iyi yönetilmesi için çaba sarf edin; vergisi ödensin, sosyal güvenlik yatırımları ödensin, ama istihdam yaratılsın…

Üstelik o yatırımlar öyle ya da böyle, hepimizin değil mi?

-*-*-

Efendim kumarhanesi var!

Efendim bet şirketi de var!

Yediler bizi!

-*-*-

Olmasın mı?

O’nun olmazsa, başkası gelip açmayacak mı?

Sen kumar oynama kardeşim!

-*-*-

Lütfen korkmayın!

Özellikle doğru gazetecilik yapmaktan çekinmeyin!

Yazıyorsunuz, biri size “lütfen yapmayın, bu yaptığınız çamur atmaktır, iftiradır, buyurun bildiğiniz ve belgeleyebileceğiniz ne varsa polise, savcılığa götürün” dediğinde de “beni tehdit ediyorlar, Kuzey Kıbrıs’ta gazetecilik yapılmaz” demeyin…

Haaa hedef siyasetse; kıskançlıksa ve bu nedenle yazıyorsanız, o zaman da “yargıya hesap verirken”, “vaaay bana baskı yapıyorlar, basın özgürlüğümü engelliyorlar” demeyin lütfen!

Siyasetinizin bedelini ödemeyi de bilin yani!

-*-*-

Elbette bu yazdıklarım, benim için de geçerlidir, hepimizin için de!

“Gazeteciyim” diyen ama hayatında tek satır haber yazmamış olanlar en başta ama!

-*-*-

Neyse!

Lütfen korkmayın!

Korkusuzca karar üretin!

Mesela Covid 19!

Artık tüm Dünya çok iyi biliyor ki; bu hastalıkla birlikte yaşamak zorundayız…

Ve tüm Dünya kabul ediyor ki; bu virüsün bulaşması ile “hastaneye yatış ve ölüm” arasındaki bağı koparmak şart…

Virüs var olacak ama virüsten dolayı hastaneye yatış ve ölüm çok azalacak!

Bu nasıl sağlanacak peki?

Yine tüm Dünya diyor ki, “Aşıyla sağlanacak!”…

O zaman, herkesi aşılamanın yolunu bulun; korkmayın, hayata devam edin!

Bu ülkeye turist gelmeli ve Eylül’de üniversite öğrencileri kesinlikle burada olmalı…

-*-*-

Ve ülkede son günlerde ciddi anlamda Afrikalı öğrenci veya öğrenci adı altında gelen kişilerle alakalı suçlarda ciddi artış var…

-*-*-

Beni de tehdit eden ve “susturulmam gerektiğini” yazanlarla ilgili şikayetlerim nedeniyle son zamanlarda sık sık polise gittim sayılır…

Yani birkaç kez de olsa benim için “sık”tır..

Bir polis arkadaş şakayla karışık, “Suç ve suçluların Afrika varyantı, özellikle Nijerya varyantı bizi çok uğraştırıyor” dedi…

Bu konuda polisin güçlenmesi, güçlendirilmesi, tercüman ve kültürel danışman takviyesi bence şart!

Korkmayın!

Türkiye izin vermiyordu şuydu buyduyu geçin; polisin gerçekten personele ciddi anlamda ihtiyacı var!

Korkmayın!

Korkunun, sizi hapsetmesine izin vermeyin!

-*-*-

Bu konu “öğrenci kaçıran” ve ciddi ırkçılık riski bulunan bir konudur…

En iyi ve en doğru şekliyle önlemenin yollarını arayın…

-*-*-

Kısa zaman içerisinde, Güney’den gelen Rum, Kuzey’den gelen kumarcı ve öğrenci bizim için “ilaç”tır.

Ve Afrikalı öğrenciler konusu…

İnsanlarımızın bu öğrencilere ön yargılı ve ırkçı tutumunu ortadan kaldırmak için de bir şeyler üretmek zorunda olduğumuzun bilinciyle, polisimizin güçlendirilmesi kaçınılmazdır.

Gerisi mi?

Atlatalım bu kötü dönemi; ayakta duralım; sonra Nisan 2021 mi dediniz; yeni seçimlerimizi yapalım…

Akabinde Türkiye’nin AB, ABD, NATO ilişkileri de şekillendiği zaman, inşallah Kıbrıs sorununun akılcı, mantıklı, doğru ve yaşayabilir çözümü de beraberinde gelir…

-*-*-

Yeter ki korkmayın…

Sandalyenizden de korkmayın mesela…

Korku sizi hapsetmesin…