Yeni Bakış gazetesinden Özlem Çimendal'a konuşan Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Asbaşkanı, Kıbrıs Türk Çevre Platformu sözcüsü, Halkın Partisi Milletvekili adayı Teksen Köroğlu, Devlet Laboratuvarı’nın yanmasının üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen yetkililer tarafından henüz daha bir adım atılmamış olmasını eleştirdi. Köroğlu, Devlet Laboratuvarı’nın acil olarak tam donanımlı, standartlara uygun bir binada akreditasyonu sağlanmış olarak hizmet verir hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. 

Analizler yapılamıyor, halk sağlığı tehdit altında

Mevcut yapısı ile ağır aksak çalıştırılmaya efor sarf edilen Devlet Laboratuvarı’nın halk sağlığını tehdit eden birçok şeyin analizini yapamayacak durumda olduğunun altını çizen Köroğlu, yanan binanın hala atıl durumda durmasının yanı sıra yenisinin de ne zaman hayat bulacağının da soru işareti olduğuna değindi. 

Güngör Çöplüğü’ne atılan laboratuvar atıkları tehlike saçıyor

Laboratuvardan çıkan atıkların halk sağlığını önemli ölçüde tehdit edecek şekilde Güngör Çöplüğü’ne kontrolsüz şekilde atıldığına da vurgu yapan Köroğlu, “Bu atıkların 6 aylık bertaraf süreleri geçmelerine rağmen Güngör Çöplüğü’nde risk değerleri yapılmamış şekilde bir bilinmezlikte bekletilmektedir. Bu halk sağlığı açısından gerçekten çok tehlikeli ve ciddiye alınması gereken bir konudur” dedi. 

Günü birlik kararlarla eksik, elemansız ve aksak şekilde çalıştırılıyor 

Günü birlik kararlarla eksik, elemansız ve aksak şekilde çalıştırılmaya çalışılan Devlet Laboratuvarı’nın yürürlükte olan mevzuata göre tek olması sebebiyle şuanda yetersiz şekilde çalıştırıldığını söyleyen Köroğlu, bunun hem Devlet Laboratuvarı çalışanlarını hem de toplum sağlığını olumsuz etkilediğini savundu. 

1 yıldır vücuttaki uyuşturucu madde, alkol, toksikolojik analizleri yapılmıyor

Uyuşturucu kullanımı ve satışının oldukça yüksek olduğu KKTC’de vücut sıvısı analizlerinin yapılamadığına dikkat çeken Köroğlu, “Vücut sıvı analizlerini yapan makinelerinin olmaması sebebiyle 1 yıldır vücuttaki uyuşturucu madde, alkol analizleri, toksikolojik analizler yapılamamakta. Uyuşturucu kullanan ve bağımlılar da kontrol edilememektedir” şeklinde konuştu. 

En basit adli olay analizi dahi yapılamıyor 

Devlet Laboratuvarı’nın iş göremez yapısı nedeniyle en basit zehirlenmelerde dahi adli olaylara cevap vermeyecek durumda olduğunu savunan Köroğlu, uzman elemanları bulunan Devlet Laboratuvarı’nın en basit analizleri dahi yapmamasının gerek uyuşturucu ve alkol bağımlıları, gerekse halk üzerinde bıraktığı olumsuz etkiye dikkat çekti. 

İçme suyu analizleri yapılmıyor

Halk sağlığını düşünmeyen bir yapının hakim olduğunun altını çizen Köroğlu, yine 1 yıldır su tahlil analizlerinin de yapılmamasının bunun en açık örneğini oluşturduğunu vurguladı. Köroğlu, “Yangından sonra kullandığımız içme sularında yeterli analizler yapılamamaktadır” ifadelerini kullandı. 

Sudaki ağır metaller ciddi tehdit

Köroğlu, “Sadece birkaç parametreye bakılmaktadır. Sulardaki ağır metallerin varlıkları noktasında hiçbir analiz yapılmadığı gibi hiçbir açıklama da yapılmamıştır. Bu ağır metallerin içerisinde bulunan birçok riskli durum söz konusu olabilir. Bu riskler toplum sağlığını etkiledikten sonra alınacak önlemlerin hiçbir anlamı yoktur” diye konuştu. 

GDO kontrolü yok

Bir diğer sorunun ülkeye giren besinlerin GDO kontrollerinin de yapılamaması olduğuna işaret eden Köroğlu, “Şu anda 1 yıldır hiçbir şeyin kontrolü yapılmıyor. Her şey geçip gidiyor ülkeye kontrolsüz bir şekilde” dedi. 

“Hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın beceriksiz yönetimi halk sağlığını hiçe sayıyor”

Hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın beceriksiz yönetim anlayışı nedeniyle Devlet Laboratuvarı’nın yapması gereken zorunlu faaliyetlerini yapamadığına vurgu yapan Köroğlu şöyle konuştu: “Çünkü yönetim becerisi için olması gereken hiçbir kriter bu hükümette yoktur. Hedefleri, organizasyonları kontrol ve denetimleri yok. Eksik araçlarla laboratuvar çalışanlarından hizmet alıp verim beklemektedirler. Bu analizlerin hiçbirini yapacak araç gereç yoktur ve bu tahliller hep üstün körü yapılır. Görevleri eksikleri tamamlayıp laboratuvarı akredite şekilde faaliyete sokmak olan hükümet bunu yapmayarak, halk sağlığına karşı ciddi bir suç işlemektedir.”

Kriminal olaylarda emareler ve örneklerdeki kan ve meni analizleri yapılmıyor 

Köroğlu, adli bölümlerdeki kriminal olaylarda emareler ve örnekler üzerinde kan ve meni örneklerinin saptanarak analizlerinin yapılamamasının yanı sıra, besin ve çevre maddelerinde radyasyon tayin ve tespitlerinin de Devlet Laboratuvarı’nın yapması gereken analizler olmasına karşın bunların yapılamadığını söyledi. Köroğlu, havada, suda, toprakta çevre kirliliği yapacak etkenleri saptayarak önlem alması gereken Sağlık ve Çevre Bakanlıklarının laboratuvarda tahlil yaptırarak bunları hayata geçirememesi sebebiyle halk sağlığını hiçe sayarak, önlem almadığına dikkat çekti. 

“Hep -cek -cak’larla geçiştiriyorlar”

Bir yıldır ülkenin gıdadan, vücut sıvısına adli olaylardan, halk sağlığına varan alanlarda analizlerinin yapılamadığına vurgu yapan Köroğlu, “Bugün hala Devlet Laboratuvarı’nın ne zaman yapılacağı açıklanmamıştır. Hep -cek -cak’larla geçiştirilmiştir. Şimdi de yetiştirmediklerini seçimden sonraya kaldığını dile getirmektedirler. Sağlık, Tarım, Çevre Bakanlıklarının yönetim beceriksizliği yüzünden halk sağlığında görülen fotoğrafın ne kadar karanlık olduğu aşikar ortadadır. Kimse bu halkı artık kandırmaya çalışmasın. Gıda güvenliliğinin sağlanamaması, taş ocakları, elektrik santrallerinin filtresiz bacaları, denizlere akıtılan lağım suları, imar plansız yapılaşma, HIV, HEPATİP, SITMA ve diğer bulaşıcı hastalıkların içimize girdiği hiçbir denetim ve kontrolün yapılmadığı böylesi kötü bir yönetimde halk sağlığı nasıl iyiye gidecek?” diye sordu.