Eskiden köy denince; üretim, doğal yaşam, daha az ekonomik kaygı gibi temel unsurlar öne çıkardı.

Köy de yaşarsan; giderin daha az olur, ürettiklerin ile daha kolay yaşayabilirsin, sağlık ve ekonomide, kolay kolay sorun yaşamazsın diye bilinirdi.

Hatta bununla da kalmayıp, köyde yaşayan insanların şehirde yaşayan insanlara göre daha az gideri olduğu söylenirdi.

Şimdi! Sayfanın diğer tarafından bakalım.

Şehirde Çocuk Doktoruna gitmek ne kadar? Diyelim 250 TL. Evden çıktın, 5 dakikaya muayene olup, evindesin.

Köyden bu masraf ne kadar? Dipkarpaz’dan çıktın 150 TL yakıt, 250 TL muayene, Anne, Baba ve Çocuk yemeği 150 TL. En düşük hesap ile 500 TL gider var. Tabii bu, sadece muayene ise. Tahlil varsa, o ay aç kalabilirsin.

Şehirde büyük marketler, alışveriş merkezleri, her ihtiyaç da seçenek çok.

Peki, bunu köyde nasıl yapacağız? Alışveriş yapacağın yer sayısı belli. 100 TL olan mal, köyde %20-30 kar ile satılınca 120- 130 TL olmak zorunda. Buradaki kayıp, aile sayısına göre değişiyor.

Şehirde araba servisi 6-7 ayda bir gelirken, köyde bu 3-4 ay da bir demektir.

Bir Banka için şehirde 3-5 dakika yol giderken, köyde yaşayan biri Dipkarpaz veya Kaleburnu köyünden, 20-25 dakika yol gitmek zorunda.

Çocuğunu şehirde Üniversite okutan aile, kendi evinde kalma ve yeme ihtiyacını karşılarken, köyde bu şansın yok. Ev kirası, yiyecek, elektrik, su derken 4-5 bin TL gider daha çıkıyor. Bunu asgari ücret alan bir ailede düşünün de, rahat uyuyun bakalım.

Üretim var olduğu için köyde yaşam daha kolay diyenler olacaktır biliyorum. Allah aşkına, hangi üretim? Hayvancılık bitti bitiyor, Tarımsal üretim çeşitleri bitti bitti bitiyor, ne hayvancıya ne tarım üreticisine destek yok.

Balıkçı kardeşlerimiz tükendi. Ne malzeme desteği, ne de para desteği var.

İşsizlik en tepeye tırmanmış durumda. Ne bir çözüm, ne de bir planlama var.

Köylerde bırakın asgari ücret ile geçinmeyi, işsiz olup günübirlik iş bulursa geçinmek zorunda olanlar var. Ve bu aileler 4-5 kişilik nüfusa sahip.

Şimdi söyleyin bana Allah aşkına, günde ortalama 100 TL alırsan, ay da 3,000 TL ile nasıl geçineceksin? Nasıl çocuklarının gözüne bakarak ihtiyacını karşılayamama mahcubiyeti ile yaşayacaksın?

Gençler işsizlikten kırıldı, göç ediyor. Ne bir kırsal kesim arsası, ne de bir kalıcı istihdam desteği var.

Peki, bu şartlarda kırsalda hayat nasıl idame ettirilecek?

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesi ile kimse ben insanım demesin. Ben bu insanların yüzüne bakmaktan utanıyorum. İnsanlar resmen, sınıf sınıf ayrılmış durumda.

Bunu köylerde görmek, belki imkânsızdı. Ama şu an çok net yaşıyor ve görüyoruz.

Köyler için çok acil ‘’Ekonomik Kalkınma Planı’’ hazırlanmak zorundadır. Ben Devletim diyorsan, çıkıp yapacaksın.

18-45 yaş arası genç kardeşlerim! UYANIN… Bu düzenin böyle gitmesine izin vermeyin.

Güneşin doğduğu Yerden, Herkese Selam Olsun.