Halkın Partisi olarak her zaman, bu ülkede tesis edilmesi gereken en önemli noktanın iyi yönetim ve sosyal adalet olduğunu savunduklarını, ülkede yönetim makamlarında bulunan insanların liyakatlı, işinin ehli olması gerektiğini söylediklerini belirten Ayşegül Baybars, katıldığı televizyon programında şu ifadeleri kullandı:

“Ülkede iyi yönetim, sosyal adalet sağlandıktan ve işinin ehli insanlara makamlar emanet edildikten sonra ülkenin sorunlarına eğilmek de ülkenin refahı ve ekonomik kalkınma için çalışmalar yapılması da çok daha kolay olacaktır. Yıllardır bu ülkeyi iyi yönetim anlayışı ile yönetmeyip kamu kaynaklarını harcayanların ülkeyi getirdikleri durum ortadadır. Örneğin siz bu ülkede KIBTEK Yönetim Kurulu’na işinin ehli olmayan, enerji politikalarını bilmeyen, bu ülkede yatırımın nasıl yapılması gerektiğinden anlamayan, hukuktan bihaber, kaynakları tüketen, kurum içinde yozlaşmaya neden olan insanları atarsanız, kurumlar içten çökmeye başlar.

Kurumların iyi yönetilmemesinin ekonomik sonuçlarını da toplum olarak yaşamaya başlarız. Yakıt pahalılığı elbette elektrik zammının nedenlerinden biridir ama esas temeli KIB-TEK’in yatırıma dönüştürülmeyen kaynaklarıdır. Yatırımın zamanında yapılmaması ve kaynakların har vurulup harman savurulması bizi bugünlere getirdi. Ülkenin tüm kaynaklarını doğru kullanmazsanız, verginin adil dağıtılmasını sağlayamazsanız, kayıt dışı ekonominiz %65’lere varmışsa, ülkenin gelir kaynaklarının içini siyasi kazanç için boşaltmışsanız, üzerine bir de pandemi yaşanmışsa ve arkasından dünyada ekonomik kriz başlamışsa, iyi yönetim çok önemlidir. Yapılan miting de yozlaşmış siyasetin, toplumdan kopuk hükümetin, siyasetin sonucu olarak ortaya çıkan bir bunalım olarak görüyorum. Sadece ekonomik anlamda değil, yoksullaşmayla birlikte yok oluşa da hayır diyen bir hareketti. Bu hükümetler nedeniyle, Kıbrıs Türk halkı olarak kimliğimizi, varoluş mücadelemizi, demokratik hukuk devleti olma ilkelerimizi yavaş yavaş kaybetmeye başladık. Miting buna da bir tepkiydi.”  

“Ülke kaynaklarını heba edecek atamalar yapmak halka sırtını dönmek demektir"

Hükümetin hala daha halkın “Yoksulluğa ve Yok Oluşa Hayır” diyen sesini duymadığını ve adım atmadığını anlatan Baybars, hükümetin iyi yönetim ilkelerini hiçe sayacak şekilde, ülkenin kaynaklarını heba edecek atamalarla, istihdamlarla kamu maliyesini tasarruf tedbirlerinden uzak kullanmaya devam ettiğini bunun da halka sırtını dönmek anlamına geldiğini söyledi.

Yapılan mitingte mesajın Kıbrıs Türk halkının kimliğine yakışır şekilde ama net verildiğini ifade eden Ayşegül Baybars, şöyle devam etti:

“Biz halkın alanda verdiği mesajı biz de muhalefet olarak mecliste defaatle söylüyoruz. Hükümet bundan bir ders aldı mı? Bunu çok görmedim. Başbakan elektrik zammı kararını gözden geçireceklerini, sonucun böyle olmasını beklemiyorduk gibi sözler söyledi. Alkol zammı için de bir değerlendirme yapacaklarını söylemişlerdi ama değerlendirme yapmak için girdikleri Bakanlar Kurulu’ndan değerlendirme değil, siyasi atama yaparak çıktılar. Meclis kürsüsünden ‘Para bitti arkadaşlar’ diyen Başbakan, görevden alma ve atamalara, kamu kaynaklarını savuran istihdamlara devam ediyor. Bu yapılanlar da hükümetten bir şey beklemeli miyiz sorusunu gündeme getiriyor. Muhalefet olarak yıkıcı olmak yerine eleştiri ve önerilerle gitmeyi tercih ettik ve bu şekilde katkı sağlamayı istedik.”  

“Bu ülkede kaynakları bitiren, 40 yıldır bozuk yönetim anlayışıyla ülkeyi yöneten iktidarlardır"

 “Başbakan çıkıp deniz bitti, para bitti diyor ve normalleştiriyor. Belki kendisi kısa süredir bu görevde ama o denizi bitiren, 40 yıldır bozuk bir yönetim anlayışıyla devam eden kendi iktidarlarıdır” diyen Ayşegül Baybars şöyle devam etti:

“Yaşananlar, Başbakan’ın sözleri, siyasal olarak ne kadar çürümüş ve bozuk bir düzen yarattıklarının göstergesidir. 44 yıldır iktidarı çoğunlukla elinde bulunduranların, ülkede reform adına yapmadıklarının sonucudur. Vergi adaletinin sağlanmaması, kamu reformuyla kurumsallaşmanın tamamlanmaması, ülkenin kaynaklarının sorgusuzca zümresel ve siyasal olarak kullanılıyor olması bizi bugüne getirdi. Denizi bitirdiler. Halkın Partisi kurulurken söylediğimiz gibi; değerlerin yozlaştığı, siyasetin erozyona uğradığı, iyi yönetim ve sosyal adaletin sağlanmadığı, kamu-özel arasındaki dengenin olmadığı, devlete olan güvenin sarsıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu nedenlerle Başbakan’ın çıkıp ‘Deneme-yanılma yoluyla doğru yolu bulduğunu’ söylemesi, ‘Hata erdemdir’ gibi açıklamalarda bulunmasını halka saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Hükümet yeni isimlerden oluşsaydı anlardık ama 40 yıldır iktidarı kendilerinin gibi kullanan bir partinin deneme-yanılmalarını halkın sırtından yapmasını anlamamız mümkün değildir.”