Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ile 9 Eylül İlkokulu öğretmenleri bugün okulda basın açıklaması yaparak, öğretmenlere yönelik tehdit, baskı ve polise şikayetlerin artığını, bu gibi davranışlara izin vermeyeceklerini belirtti. 
Eylemde, okullarda öğrenci sayısının artması ve sınıf sayılarının kalabalık olmasının sorunun çıkış sebepleri arasında yer aldığı kaydedildi. 
KTÖS Başkanı Emel Tel, Genel Sekreter Şener Elcil ve öğretmenler adına 9 Eylül İlkokulu Müdür Muavini Şöhret Yiğiter’in konuşma yaptığı eylemde, öğretmenler tarafından imzalanan yazı da basına dağıtıldı. 
ELCİL 
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, okullardaki öğrenci sayılarının nüfus artışına paralel arttığını, sınıflarda ideal öğrenci sayısı 26 iken, Girne’de bu sayının 36, 9 Eylül’de ise 30 civarında olduğunu söyledi. 
Kalabalık sınıflarda, sağlıklı eğitim ortamı sağlanmasının söz konusu olmadığını dile getiren Elcil, bu durumun çeşitli olumsuzluklara yol açtığını belirtti. 
Elcil, Girne 23 Nisan İlkokulu’nda bin 100 öğrencinin eğitim aldığını, en büyük okul durumunda olduğunu, bu konuya acil çözüm üretilmesi gerektiğini kaydetti. 
Öğretmenlerin kalabalık sınıflarda eğitim verirken ciddi sıkıntılar yaşadığını dile getiren Elcil, 9 Eylül’de yaşanan sorunların bardağı taşıran boyutta olduğunu söyledi.
TEL 
KTÖS Başkanı Emel Tel de, son yıllarda okullarda öğretmenlere yönelik olarak, başta şiddet konusu olmak üzere çeşitli gerekçeler ileri sürülerek tehdit, baskı ve polise şikayetlerin arttığını belirtti. 
Bu konunun geçtiğimiz günlerde 9 Eylül İlkokulu ile ilgili olarak gündeme geldiğini ancak Güvercinlik İlkokulu’nda, Serdarlı İlkokulu’nda, Alasya İlkokulu’nda, Boğaziçi İlkokulu’nda, Şht. Tuncer İlkokulu’nda ve 23 Nisan İlkokulu’nda da gündem olduğunu söyleyen Tel, sorunun giderek büyümekte olduğunu, yetkililerin ilgisizliğinden dolayı öğretmenlerin motivasyonunu düşürecek şekilde artış gösterdiğini ifade etti. 
Tel, konuyla ilgili sorunun çıkış sebeplerini şöyle sıraladı: 
“Okullarımızdaki öğrenci sayısının artması ve sınıf sayılarının kalabalık olması. Çok değişik ülke ve kültürden öğrencilerin okullarımıza kayıt olması ve bunlara yönelik oryantasyon eğitiminin bulunmayışı. Medyanın şiddet içerikli filmler ve yayınlarla dolu olması ve çocukları koruyucu hiçbir önlemin olmaması. Boşanma oranlarının artması, çocukların sevgisiz aile ortamlarında yetişmesi. Okul alt yapılarının yetersizliği, öğretim programlarının ezbere dayalı olması, ‘yaparak, yaşayarak öğrenmeye’ dayalı eğitim modelinin uygulanmaması. Kolej giriş sınavlarının yarattığı yarış ortamı nedeniyle çocukların kendilerine ayıracak ve çocukluklarını yaşayacak zamanı bulamamalarının yarattığı stres. Ailelerin, akıl yolu yerine, aşırı duygusal davranarak çocukları toplumdan soyutlayan aşırı ilgileri. Paranın herşeyi satın alabileceği ile ilgili önyargıları. Ailelerin önyargılı davranışlara yönelmeleri, okulla iletişim yerine sorunlarına polis ve mahkemelerde çare aramaları. Okullarımızda okul kurallarından çocukların ebeveynlerini sorumlu tutacak ‘okul-aile’ sözleşmesinin bulunmayışı.  Aile eğitimine önem verilmemesi. Okullarda rehberlik psikolojik danışmanlık hizmetlerinin bulunmaması.”
Bu sebeplerin ortadan kaldırılması için Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın acilen önlem alması gerektiğini söyleyen Tel, “Hangi gerekçe ile olursa olsun şiddet kabul edilemez. Fakat asılsız iddialarla, şiddeti gerekçe göstererek öğretmenleri yıllarca mahkemelere sürüklemek, polise şikayet etmek, sosyal medyada tüm öğretmenlere hakaret, küfür ve tehditler savurmak, sorunları çözmez” dedi. 
Tel, “Bilinmelidir ki, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası eğitimin demokratik, bilimsel, parasız ve laik bir sisteme oturması için uğraş vermektedir. Okul toplumun küçük bir modeli olup, şu anda toplumun yozlaşmasına neden olan anlayışın okullarımıza girmesine asla izin vermeyeceğimiz gibi öğretmenlere yapılan saldırı ve tehditleri de cevapsız bırakmayacağız.” diye konuştu.  
YİĞİTER
9 Eylül İlkokulu Müdür Muavini Şöhret Yiğiter sınıfların kalabalık oluşunun eğitim-öğretim faaliyetleri sırasında kendilerini zorladığını, metrekare olarak küçük olan sınıfların kapasite olarak çok dolu olmasının hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin verimliliğini olumsuz etkilediğini kaydetti. 
Kalabalık sınıflarda disiplin kurmak ve verimli ders yapmak için öğretmenlerin oldukça fazla emek harcadıklarını, yine de ellerinden gelenin fazlasını yaparak çocukların en iyi şekilde eğitim almalarını sağladıklarını söyleyen Yiğiter, “Zaman zaman sınıf düzenini sağlamak ve sağlıklı bir eğitim sürdürmek için öğrencilerimizi uyarabilir çeşitli yaptırımlar uygulayabiliriz. Bu tamamen öğrencilerimizin okul ve sınıf kurallarına uymalarını sağlamak ve davranışlarında olumlu kazanımlar sağlamak içindir” dedi. 
“Gelinen son aşamada bazı velilerimiz tamamen bir önyargı ile sınıf içinde veya okulda meydana gelen bazı olayları öğretmenin çocuğa şiddet uygulaması şeklinde algılayarak maalesef öfkelerine de hakim olamayarak geri dönülmez davranışlar içine girmişlerdir” diyen Yiğiter, bu davranışların okula, öğretmenlere, öğrencilere zarar verdiğini söyledi. 
Yiğiter, velilerin rahatsız oldukları konularla ilgili  cevabı polis, bakanlık ve gazetelerde aramak yerine okul yönetimi ve öğretmenlerden bilgi alabileceklerini söyleyerek, “Sizlere kapımız açıktır. Bu şekilde okul yönetimini ve öğretmenleri sıfırlayıp, bizleri rencide ederek yapılan her türlü davranışı da kabullenmemiz mümkün değildir” diye konuştur. 
Yiğiter, bu şekilde davranan velileri sağduyuya davet etti.