Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan oda emirname ile ilgili yapılan toplantıda  ilan edilen kriterlerin ekonomik kaygılardan uzak, yatırımları kısıtlayıcı, belirsizlik ve öngörüsüzlük yaratan dolayısıyla iş dünyası ve yatırımcılar tarafından kesinlikle kabul edilebilir bir içerikte olmadığını vurguladı  odanın açıklamasının tam metni şöyle:

Kamuoyunun bildiği üzere İçişleri Bakanlığı Şehir Planlama Dairesi tarafından 155/1989 İmar Yasası altında Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Emirname Taslağı 19.11.2018 akşamı Gazimağusa’da vatandaşların ve iş insanlarının bilgisine getirilmiştir.

Yapılan toplantıda ilan edilen kriterler ekonomik kaygılardan uzak, yatırımları kısıtlayıcı, belirsizlik ve öngörüsüzlük yaratan dolayısıyla iş dünyası ve yatırımcılar tarafından kesinlikle kabul edilebilir bir içerikte değildir.

Söz konusu emirname özellikle uzun yıllardır yatırımlardan hak ettiği payı alamamış İskele bölgesinin son bir kaç yıldır aldığı yatırımları sekteye uğratacak ve bu bölgedeki tüm ekonomik aktiviteleri daraltacak bir kapsam teşkil etmektedir.

Emirname; ekonomik ve sosyal gelişmeleri yeterince dikkate almayan, bu bölgelerdeki ticari faaliyetleri göz ardı eden ‘’biz yaptık oldu’’ anlayışında olmamalıdır. Emirname taslağını hazırlayanların bölgede var olan yatırımlar ve bunlara bağlı olarak gelişen ekonomik ve ticari faaliyetler, sosyal alanlar ve aktiviteler konusunda verilere itibar etmeden tamamen merkeziyetçi bir yaklaşımla hareket ettikleri ortadadır. Bu emirname yürürlüğe girdiği takdirde Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi bölgelerindeki birçok inşaat ve ekonomik faaliyetlerin bundan olumsuz etkileneceğini, işyeri kapanmaları, iflaslar, istihdam kaybı yaşanacağını ve devletin bu alanlardan elde ettiği vergi gelirinde ciddi bir azalış olacağını öngörmekteyiz. Özellikle metrekare imar hakkı ve yükseklikler anlamında getirilen kısıtlamaların yatay büyümeyi zorlayacağı dolayısıyla hepimizin ortak milli zenginliği olan arazi ve toprak kaybına neden olacağını düşünüyoruz.

Devletin asli vazifesi olan ve çoğu zaman maliyetini o bölgede imar yapan kişi ve kurumlardan katkı payı olarak geri aldığı altyapı yatırımlarını zamanında yapmaktan imtina etmesi ve bunu emirnameler için mazaret olarak göstermesi anlaşılır gibi değildir. İş dünyası temsilcileri olarak kendilerinden beklentimiz büyümenin alt yapısı olan yol, su, elektrik gibi alanlara gerekli 

yatırımların yapılmasıdır. Bunun için gerekli finansmanın olmadığını söylemek kabul edilebilir bir gerekçe değildir.

Emirname diğer bir yönüyle toplumsal ve sosyal kaygılar içermeden az ve orta gelirli vatandaşların bir konuta sahip olabilme imkanlarını azaltmaktadır. Söz konusu emirname mantığıyla bir birim konuta yansıyacak arsa ve arazi maliyeti oldukça yükselmekte ve sosyal adaletsizlik yaratmaktadır.

Yine bir başka açıdan yıllardır iç ve dış yatırımcılar üzerinde KKTC devleti olarak yaratmaya çalıştığımız ‘Yatırım Ortamı Güvenliği’ bu emirname ile büyük bir erozyona uğratılmaktadır. İş insanlarının ve yatırımcıların öngörüleri yanıltılmakta, yatırım istekleri azaltılmaktadır.

Sonuç olarak bölgedeki yatırımları ve ekonomik aktiviteleri negatif yönde etkileyecek Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi Emirname Taslağı’nın bu şekliyle daha ileri götürülmeden gündemden kaldırılmasını talep ediyoruz.

KTTO olarak elbette ki planlı ve sürdürülebilir bir büyümenin destekçisiyiz. Ancak bunu başarmanın yolu katılımcı bir anlayışla; ilgili tüm sivil toplum örgütleri ve yurttaşların içinde bulunacağı şekilde çalışmak ve sürdürülebilir bir ekonomik büyümeyi ve toplumsal refah artışını sağlayacak içerikte Bölge İmar Yasaları’nın yapılarak yürürlüğe girmesidir.

Saygılarımızla kamuoyuna duyururuz.