Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Ses Kıbrıs’a konuk olarak Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı.

Özersay, Halkın Partisi’nin halen genç ve dinamik ama gerek seçimler gerekse ülke yönetimi ile ilgili geçmişe göre çok daha olgun ve belli bir tecrübeye sahip olduğunu kaydetti.

Kudret Özersay, Halkın Partisi bu dönemde seçim ve seçimin sonuçları ile ilgili olarak daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilecek bir durumda olduğunu, devlet yönetiminde kısa süre önce görev aldığı için neyin ne kadar sürede yapılabileceğini, neyin tahmin edildiğinden uzun bir süre alacağına dair belli bir tecrübe sahibi olduklarını anlattı.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, geçen seçimde olduğu gibi bu seçimde de siyasi partiler sıralamasında ilk 3’ün değişmeyeceğini söyledi.  Sahanın nabzına göre, hatta Mecliste geçen dönem yer alan bazı siyasi partilerin bu dönem olmayacağını söyleyen Özersay, “Bugün baktığımızda hiçbir siyasi partinin tek başına iktidara geleceğini görmüyoruz. Hatta bazı siyasi partiler var dışarıda, ödenmiş olan anketlerle kendilerini büyük göstermeye çalışan ama sahada hiç yokturlar” dedi.

Kudret Özersay, “Mecliste geçen dönem yer alan bazı siyasi partiler bu dönem olmayacak. Böyle bir değişim olacak aslında.

Sahada gördüğümüz hava; geçen seçimde olduğu gibi ilk 3 sıralama değişmeyecek. Yani yüzdelikleri değişecek ancak ilk 3 siyasi parti UBP, CTP ve HP şeklinde olacak” ifadelerine yer verdi.

“Hissiyatımız ise seçimden sonra Halkın Partisi’nin koalisyonda yer alacağı yönündedir” diyen Özersay, koalisyon ihtimallerini de yorumladı.

Kudret Özersay, “Eğer bir UBP ile CTP birlikte bir hükümet kurmaya karar verirse o zaman Halkın Partisi ana muhalefet partisi olarak görevini yerine getirir. 3 partinin de yer alacağı büyük bir koalisyon gündeme gelirse oturur, konuşuruz. Ama UBP veya CTP ile ne şekilde bir koalisyon aritmetiği ortaya çıkar, onu günü geldiğinde konuşuruz. Ancak her durumda Halkın Partisi’nin hükümette ülkeyi yöneten konumunda olacağını görebiliyoruz.”

“VATANDAŞ HALKIN PARTİSİ’NİN HALKIN HAK VE MENFAATLERİNİN SİGORTASI OLARAK GÖRÜYOR”

Halkın Partisi’nin göreve geldiğinde söylediklerini yapabilme noktasında elinden gelen çabayı ortaya koyduğunu söyleyen Kudret Özersay, bu çabasının halk tarafından da görülüp, takdir topladığını söyledi.

Bazı siyasi partilerin koyu savunucusu olanların bile, ‘ben partimin sizinle koalisyon kurmasını isterim çünkü siz denetleyici, dengeyi sağlayan bir görev yerine getirirsiniz’ dediğini anlatan Kudret Özersay, “Vatandaş Halkın Partisi’nin halkın hak ve menfaatlerinin sigortası olarak görüyor. Onun için önümüzdeki dönemde Halkın Partisi gerçekten aklı, sağduyuyu, aklıselimi temsil eden, dünyadaki örneklere bakıp da bakanlar kurulunu doğru yönde yönlendirebilecek olan yanlışı da engelleyebilecek konumda olan bir dengeleyici parti konumuna geliyor” diye konuştu.

Kıbrıs Türk Siyasi yaşamı içerisinde Halkın Partisi’nin doğru yere doğru yerleşmeye başladığını söyleyen Kudret Özersay, Halkın Partisi’nin muhalefette olması durumunda yapıcı ama akılcı bir muhalefet anlayışı ortaya koyacağını ancak laiklik ve benzeri konularda hiçbir şekilde geri adım atmayacağını kaydetti.

Özersay, konuşmasının devamında; “Ekonomi ile ilgili konularda farklı görüşler olabilir. Yani sizin ortaya koyduğunuz ekonomik vizyonun örneğin bize biri gelip, ‘siz bunu önerdiniz ama bunun hayata geçebilmesi için mesela 6 ay gibi bir süreye ihtiyacı var ya da önce şu tedbirleri alamaya ihtiyaç var da ondan sonra bunu hayata geçirebiliriz’ denirse biz bunu değerlendiririz” ifadelerine yer verdi.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, yapıcı ve yaratıcı olmak ve ortak akılla hareket etmek gerektiğini ve aynı zamanda üreten sektörleri de bir paydaş kabul edip, oturup konuşmak gerektiğini söyledi.

“KRİZ YÖNETİMİNDE DİĞER SİYASİ PARTİLERDEN DAHA TECRÜBELİYİZ”

Halkın Partisi’nin krizlerin yönetilmesinde diğer siyasi partilerden daha tecrübeli olduğunu belirtti.

Sağlık krizinin yönetilmesinde Halkın Partisi’nin çok kritik bir rolü olduğunu anlatan Kudret Özersay, “Eğer Halkın Partisi sağlık krizinin yönetiminde o dönemde Ulusal Birlik Partisi’ni dengelemese, doğru yöne doğru yönlendirmemiş olsaydı Londra, Roma, Berlin’de olduğu gibi bu ülkede binlerce insan ölebilirdi. Bu açıdan da vicdanımız rahattır. Gelecek dönemde de bu tecrübe ile ekonomik krizi veya olabilecek başka sağlık krizlerini de başarı ile yönetecektir” dedi.