Kuir Kıbrıs Derneği, mülteci krizi denilen krizin, temelde insanlığın ve insan haklarına saygının krizi olduğunu ve ancak dayanışmayla içerisinden çıkılabileceğini vurguladı.

Dernek, 20 Haziran Mülteciler Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

“Kimse cinsel yönelimi veya cinsiyet kimliği nedeniyle yaşadığı coğrafyayı terk etmek, kaçmak zorunda kalmamalıdır” denilen mesajda, birçok ülkede LGBTİ+’ların sistematik ayrımcılık, zulüm ve şiddet tehdidiyle kaçmak ve başka ülkelere sığınmaktan başka seçenekleri bulunmadığı kaydedildi.

“72 ÜLKEDE EŞCİNSELLİK CEZALANDIRILIYOR”

Kuir Kıbrıs açılkamasında, “Günümüzde 72 ülkede eşcinsellik, 2014 yılı öncesinde Kıbrıs’ın kuzeyinde olduğu gibi, cezalandırılmaktadır. Bunların 8’inde ise öngörülen ceza idamdır. Eşcinselliğin ise cezalandırılmadığı diğer ülkelerin birçoğunda da toplumsal normlar, gelenek ve görenekler LGBTİ+’lar için hayatı yaşanmaz kılmaktadır” denildi.

1951 Mülteciler Sözleşmesi’ne işaret edilen mesajda, yasaların yetersizliği, uluslararası sözleşmelerin uygulanmaması, homofobi, transfobi, ırkçılık, yabancı düşmanlığı gibi ayrımcı ideolojiler nedeniyle LGBTİ+ mültecilerin insan haklarından yararlanamadığı dile getirildi.

“İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en fazla göç, Kıbrıs’ın kuzeyinde bizleri hazırlıksız yakalamış ve ayrımcı söylemlerin görünür olmasını sağlamıştır” ifadelerine yer verilen mesaj şöyle devam etti:

“Oysaki mülteci krizi denilen kriz, temelde insanlığımızın ve insan haklarına saygının krizi olmakla beraber, ancak dayanışmayla içerisinden çıkılabilecek bir krizdir.

Bir diğer yandan cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılık ve mülteci haklarının mevcut hükümetin programında yer alması ve mülteci haklarının yasal olarak korunmasının ilk adımı niteliğinde olan tekrardan mecliste görüşülmeye başlaması olumlu gelişmelerdir. 

LGBTİ+ mültecileri yüz üstü bıraktığımızda, kişi güvenliğini ihtiyaçtan bir lükse dönüştürürüz. Bunun yerine, kişi güvenliğinin temel bir insan hakkı olarak kalmasını sağlamak için sorumluluk almanın zamanı çoktan gelmiştir. Kuir Kıbrıs Derneği olarak, her ne temelde olursa olsun zulmün son bulacağı savaşsız sürgünsüz bir dünya için mücadele etmeye devam edeceğiz.”