Yeni Bakış'ta yer alan habere göre, "Kumar zamanla alışkanlık ve hastalık haline dönüşüyor, ondan kurtulmaya çalışanlar kolay kurtulamazlar. Gariptir kumar oynayan insan her zaman para bulur, bunun için yalan söyler, arkadaşlarından, yakın çevresinden babamı, annemi, çocuğumu hastaneye yatırdım para lazım en bilinen yalanlarıdır. Bankaya milyarlarca borçları vardır, benim çok şahit olduğum olaylar var, kumara dağ dayanmaz kesinlikle tavsiye etmiyorum”

“Zorla kimseyi getirmiyorlar, zorla kimseyi oynatmıyorlar, insanlar adrenalini seviyorlar. Mesela örnek vereyim, büyük miktarlarda oynayan oyuncuların yanlarına gecelik kızlar gelirler, o kadar oyuna adapte olmuşlardır ki onlar için gelmiş hediye kızlara bile dönüp bakmazlar. Nasıl bir tutku haline gelmişse bu güzel kızlara bile bakmayıp kumara devam ederler, ben bu örnekle kumar oynayan adamın adeta uyuştuğunu, kumardan başka bir şey düşünmediğini anlatmaya çalışıyorum”

“Meslekte İngilizce bilmek özellikle önemli. Bir kaç kalıbı öğrendikten sonra her gün bir iki  kelime öğrene öğrene dil problemi çözülüyor zaten, çok konuşma gerekli değil belirli kalıpları öğrendikten sonra yeterli oluyor. Bütün dünya ülkelerinden geliyorlar, ama en çok Güney Kıbrıs, Türkiye, israil, iran”

“Kazanan ve kaybedene göre Bukalemun oluyor renk değiştiriyorsun, kazandığı zaman seviniyorsun kaybettiğinde üzülüyorsun, para koyuyor ortaya ve karşılığında bir şey almıyor, o arada siz de neşeli tavırlar içine girerseniz müşteri sinirlenir, ama ne üzülmemiz ne de sevinmemiz gerçek hislerimiz değil. 

Bu arada onların kazanması veya kaybetmesi bizim elimizde olan bir şey değil, bizim elimizde olsa ilk önce kendi akrabalarımızı zengin ederiz, kazanınca seviniyor gibi görünüyoruz ama aslında biz ‘Tips’ almaya bakıyoruz, tips bahşiş demektir”

Haberin tamamı Yeni Bakış Gazetesi'nde...