Sözcü gazetesinde Yılmaz Özdil çok güzel özetledi; “… sorun, liderin uyuması değil, toplumun uyumasıdır…”

TC Cumhurbaşkanı’nın bayramlaşma videosunda bir saniyeden az süreyle gözlerini kapaması ve videodan hırıltı sesi çıkması, Türkiye’de “Erdoğan konuşurken uykuya daldı” ve bunun da ötesinde tartışmalara yol açtı.

Elbette bir ülkenin liderinin konuşurken uykuya dalıp dalmamış olması çok önem arzeder ama Özdil’e katılıyorum, ondan çok daha önemlisi; ahalinin sürekli uyku halidir.

-*-*-

Bizde ekonomik sıkıntılar çok ciddi boyuttadır.

Görünen köy kılavuz istemez.

Covid 19 ile ilgili gidişat, ürkütücüdür.

Eğitimde bizi nelerin beklediğini hiç bilmiyoruz.

1974 yılından itibaren, nüfusumuzu hiç öğrenemediğimiz için, aşılama gibi çok önemli bir konuda kelimenin tam anlamıyla çaresiziz.

Hükümet, bir çok kararda baskı gruplarının inanılmaz baskısı ve haliyle etkisi altındadır.

-*-*-

Pahalılık dayanılmaz boyuttadır.

Her alandaki plansızlık karamsarlığı artırmaktadır.

Saymakla bitmeyecek kadar ciddi sıkıntılar söz konusudur.

Bir grup insan, canının çektiğini vatan haini ilan etme alışkanlığını artırmıştır.

Kendi gibi düşünmeyenleri hain ilan etme alışkanlığı, cumhurbaşkanına da bulaşmıştır.

Siyaset, dün de yazdık, yalama olmuştur; basolar tutmamaktadır.

-*-*-

Ve yığınla hamasi nutuk ortalıkta dolaşmaktadır.

Ağzı olan herkes, ilginç vaadlerle ortaya atılmaktadır.

Kimisi kabloyla elektriğin geleceğini söylemekte, kimisi Maraş’ı babasının malı sanmaktadır…

Kimisi, durduk oturduk yerde, “tek millet, üç devlet” gibi şahlanışlara imza atmaktadır…

Sınır tanınmayacak boyutta açıklamalar yapılmaktadır…

-*-*-

Dün bunlara Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu da eklendi.

Sertoğlu ile aynı babadan anadan değiliz ama kardeş saydığım biridir.

Dürüstlüğünden, insanlığından zerre şüphem olmadı.

-*-*-

Dün, O da gaza gelmiş olacak ki, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşmesinden sonra, “… doğru hamleler yaparak Cumhurbaşkanı’nın önderliğinde uzun yıllardan sonra dev bir adım atmayı hedefliyoruz” dedi!

-*-*-

Dev bir adım?

Ne olabilir ki?

Dediğim gibi, bu ülkede, siyaset bir yana, dürüstlüğü bazen dangalaklık seviyesinde olan biridir Sertoğlu.

Ve gerçekten, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün en ileri seviyede hırpaladığı sporumuzun amiral gemisi olan futbolun da patronudur.

Ancak, “atılacak dev adım”; aklıma; son haftalarda gündemimizi ciddi şekilde meşgul eden ancak son dakikada “bir adet saray ve bir adet parlamento” olarak duyurulan “müjde”leri getirmedi dersem, yalan söylerim!

-*-*-

Mevcut siyasi çıkmazda, hatta çaresizlik içerisinde, atılabilecek dev adımı çok merak ediyorum.

Futbol, hayatımın en önemli parçasıdır.

Sporda Kıbrıslı Türklerin örneğin olimpiyat keyfinden tamamen uzak kalması yıllardır yazdığım ciddi ızdıraplarımızdan biridir.

Futboldaki “dev adım”ı gerçekten merak ediyorum ve umarım “külliyenin bahçesinde bir de çim saha yapıyoruz” gibi bir şey değildir!

-*-*-

Ülke siyaseten, hukuken, ekonomikman ve akla gelen her açıdan ve de gerçekten çıkmazda…

Koalisyon hükümetinin işi hikaye…

UBP’de belirsizlik…

DP’de tam yıkım hali.

YDP bölündü.

Meclis tatilde ama ilk toplantısında nisap sorunu yaşayıp yaşamayacağı belli değil.

Erken seçim olacak mı – olmayacak mı?

-*-*-

Covid 19 korkusu cabası!

-*-*-

Tüm bunların üzerine havada uçuşan hamasi nutuklar!

-*-*-

Dolayısıyla, Yılmaz Özdil çok haklı!

Aslında uyuyan toplumdur!

Uyutuluyoruz veya siestayı sevdiğimizden dolayı biz zaten hep uykuda mıyız bilemem ama tek bir gerçek var; uyumayı seviyoruz! Uyuduğumuz için memnunuz!

Ninni de gülüm ninni!